Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buğday, arpa ve mercimek gibi kuru tarım yapan bölgelerde nadas sistemi nedeniyle çiftçilerin ekonomik açıdan mağdur olduğunu, bu nedenle alternatif ürün yetiştiriciliği üzerine ziraat fakültesi bünyesinde çeşitli araştırmalar yapıldığını söyledi.
Fakültede tarla tarımına yönelik araştırma ve denemeler ile alternatif ürün sunma ve çiftçilerin gelir seviyesini artırma noktasında yapılan çalışmaların sürdüğünü bildiren Erman, umut verici sonuçlar elde edildiğini belirtti.
- "Türkiye'nin yağ açığı 250 bin ton"
Prof. Dr. Erman, Türkiye'de ayçiçek yağı tüketiminin 600-650 bin ton civarında, üretimin ise 350-400 bin ton civarında olduğunu dile getirerek, her yıl 2,5-3 milyar dolar yağlı tohum ve ham yağ ithalatı yapıldığına işaret etti.
Türkiye'de yağlık ayçiçeği yetiştiriciliğinin sınırlı olduğunu, bu nedenle 250 bin ton civarında açık bulunduğunu anlatan Erman, bunu gidermek için ithalat yapıldığını, ülkenin önemli bir kaynağının böylece başka ülkelere ödendiğini bildirdi.
Ülkenin ayçiçek yağı konusunda dışa bağımlılığının azaltılması amacıyla proje yürüttüklerini, bu kapsamda 500 metrekarelik alanda ayçiçek yetiştirildiğini anlatan Erman, 3 yıllık çalışma sonucunda, elde edilen verimin ülke ortalamasının üstünde olduğunu, bu süre boyunca üst üste yapılan denemelerde ayrıca hastalık ve herhangi bir zararlı böceğe rastlanmadığını vurguladı.
Üniversitede, pamuk, mısır, ayçiçeği, baklagiller ve tahıllarla ilgili yoğun denemeler yapıldığını aktaran Erman, "Üniversitede yapılan çalışmada, özellikle Türkiye ortalamasının üzerinde verim alınması ve yağ kalitesinin iyi bir düzeyde olmasıyla bölgedeki çiftçilerin ayçiçeğini rahatlıkla yetiştirebileceği sonucuna ulaştık. Ayçiçeği üretiminin artması durumunda ülkenin yağ açığı kapanır." ifadelerini kullandı.
Ülkede yağlık ayçiçeği yetiştirilmesinin, bitkisel yağ açığını kapatma noktasında çok önemli hedeflerden biri olduğunu vurgulayan Erman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üniversitede yapılan çalışmada, özellikle Türkiye ortalamasının üzerinde verim alınması ve yağ kalitesinin iyi bir düzeyde olmasıyla bölgedeki çiftçilerin ayçiçeğini rahatlıkla yetiştirebileceği sonucuna ulaştık. Trakya bölgemiz ayçiçeği bitkisi yetiştiriciliği noktasında en ileri bölgelerimizden sayılıyor. Bu çerçevede burada elde edilen ürünün verimi ve kalitesinin, Trakya'da veya ülkemizin değişik bölgelerinde yetiştirilen ayçiçeğinin verim ve kalitesinden daha düşük olmadığı ve daha yüksek verim verdiği ortaya çıktı. Bölgedeki üretimin artırılması ülkenin yağ açığının kapatılması ve ekonomik katma değer sağlama noktasında yararlı olacaktır."
Çiftçileri bilgilendirmek amacıyla danışma hattı kurulduğunu bildiren Erman, bunun devreye girmesiyle akademisyenlerin çiftçilere yetiştirecekleri ürünler hakkında bilgi vereceğini belirtti.
- Ayçiçek yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amaçlanıyor
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ali Beyhan Uçak da yağlık ayçiçeğinin bölgede üretiminin yaygınlaşması durumunda, Türkiye'nin dışa bağımlılığının sona ereceğini söyledi.
Üniversite bünyesinde bölgedeki çiftçilerin kar edilebilecek tarımsal ürünlerin belirlenmesine yönelik çalışma yaptıkları aktaran Uçak, Türkiye'de ithal edilen ürünler arasında yağ ve ham yağın ikinci sırada yer aldığını, bunu tespit ettikten sonra ayçiçeğine yöneldiklerini bildirdi.
Uçak, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 3 yıldan beri çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda bölgenin ayçiçeği yetiştiriciliğine çok uyumlu olduğunu belirledik. Her yıl yaklaşık 250 bin tonluk açık, ithalat ile karşılanmaya çalışılmaktadır. 250 bin tonun ithal bedeli olarak ödediğimiz 3 milyar dolar. Bu ülkemizin yurt dışına ciddi anlamda döviz çıkışı demektir."
Uçak, dışa bağımlılıktan kurtulmak için bölgede ayçiçeği yetiştiriciliğini daha fazla yaygınlaştırmak istediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bunun yaygınlaşmasını istememizdeki en büyük etken, ayçiçeği diğer illerde yetişirken tabla çürüklüğü diye bir handikabı var. Bazı yörelerde o hastalık görülebiliyor ancak Siirt'te 3 yıldır yaptığımız çalışma sonuçlarına göre, tabla çürüklüğüne rastlamadık. Onun haricinde herhangi hastalık ve haşere de görülmedi. Amacımız, ayçiçeğinin bölgede ve Siirt'te daha fazla ekilmesini sağlamak, tarıma dayalı yan sanayinin gelişmesine sıçrama noktası oluşturmaktır. Fakülte olarak üreticilerimizin karlı bir yetiştiricilik yapmalarına vesile olmak istiyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz