Adıyaman Buğday Pazarı Başkanı Habip Öksüz, bölgedeki verimli tarım arazilerinden istenilen verimin elde edilebilesi için çiftçinin destelenerek sulu araziye geçilmesinin sağlanması ve tohum, gübre, mazot ve ilaç konusunda da yardım edilmesi gerektiğini belirtti.
"Mazot ve gübre maliyeti düşürülmeli"
Tarım çiftçisinin vazgeçilmezlerinden olan mazot ve gübre maliyetlerinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Öksüz, "Bu sene yağmurun mevsiminde yağmamasından dolayı iyi bir verim alamadık. Çiftçimiz çok masraf etti ve zarara uğradı. Masrafını dahi karşılayamadı, mağdur oldu. Mazot ve gübre, çiftçiye çok pahalıya mal oluyor. Yapılan destekler de yetersiz olunca, çiftçi durumu kurtaramıyor. Nohutta yapılan destek güzel, fakat arpa ve buğday desteği yetersiz. Çiftçi tarlayı boş bırakmamak için mecburen ekip biçiyor. Elde ettiği kazançla da masrafını ancak çıkarıyor." dedi.
"Tarım ülkenin belkemiğidir"
Tarımın ülke ekonomisinde çok büyük bir paya sahip olduğunun altını çizen Öksüz "Ülkeyi kalkındıran çiftçidir. Tarım ülkenin belkemiğidir. Maalesef çiftçi kan ağlıyor ve tarım gerilemiş durumdadır. Ben yetkililerden, çiftçiye destek olmalarını istiyorum. Yapacakları destek, gübre ve mazot fiyatlarını, ilaç paralarını düşürmek olmalıdır. İkinci bir husus ise, tohum parasıdır. Çiftçi hala geçen sene aldığı sertifikalı tohumun parasını ödeyememiştir. Yetkililer her zaman sertifikalı ürün alınmasını söylüyor. Çiftçi sertifikalı ürün alıyor, fakat ödemesini yapamıyor. Her koşulda mağdur olan yine çiftçi oluyor. Çiftçi yılın 11 ayı borç eder ve bu borçları bir ayda kapatmayı planlar. Bu ay da hasat ayıdır." ifadelerini kullandı.
Çiftçinin hasat sonrası ürünü kendilerine satmak için getirdiklerini belirten Öksüz şöyle devam etti,
"Çiftçi, ürününü biçtikten sonra bize getirir. Eğer ihtiyacı varsa ödemesini hemen yaparız. En geç bir hafta içinde ödemeleri tamamlıyoruz. Buğday pazarı esnafı olarak elimizden geldiğince çiftçiye destek olmaya çalışıyoruz. Bizim de elimizden pek fazla bir şey gelmiyor. Biz burada ton başına 10 TL kazanıyoruz ve bu çok cüzi bir rakamdır. Çiftçinin ürettiği ürüne, Toprak Mahsulleri Ofisi ve fabrikanın verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyat vermeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"Baraj inşaatları bitirilmeli"
Yıllardır Adıyaman'ın çevresinde yapımları devam eden barajların biran önce bitirilerek Adıyaman'da sulu tarıma geçilmesi gerektiğini ifade eden Öksüz, "Adıyaman çevresinde birçok baraj inşaatı devam ediyor. Bu inşaatlar bir an önce tamamlanmalı ve sulu tarıma geçiş yapılmalıdır. Kuru tarım artık yetersiz kalıyor. 1992 yılında Harran'a gittim. O zamanlar kup kuru ve toz duman içindeydi. Şuan gittiğinizde oraların yemyeşil olduğunu görürsünüz. Barajın onlara faydası oldu, fakat biz bir türlü yararlanamıyoruz. Bundan dolayı verimli arazilerimiz kurudu ve mağdur olduk. Bizler Adıyaman halkı olarak her zaman devletimize ve hükümetimize destek olduk. Fakat bugün görüyoruz ki, yine ikinci plana atılmış durumdayız. Burası tarım bölgesi olmasına rağmen her şey çok pahalı. Buradan yetkililere sesleniyorum lütfen bu işe bir el atsınlar." dedi.
Gündelik hayatın da çok pahalı olduğunun altını çizen Öksüz, "Asgari ücret alan bir vatandaşın yiyecek, giyecek ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmesi neredeyse imkânsızdır. Benim 4 çocuğum var, onların okul masraflarını karşılamam gerekiyor. Sadece bir evladımın okul masrafı için bin 200 lira harcama yaptım bu dönem. Bu şartlarda geçinmek çok zor oluyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz