'Cazibe merkezleri' bölgeye umut oldu

Başbakan Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik "yeni cazibe merkezleri" müjdesi, bölgedeki terör nedeniyle zor dönemden geçen iş dünyası temsilcilerinden tam destek aldı.

'Cazibe merkezleri' bölgeye umut oldu

Başbakan Binali Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yönelik "yeni cazibe merkezleri oluşturulacağı" müjdesi, terör nedeniyle zor günler geçiren bölgedeki iş dünyası temsilcilerinden tam destek aldı.

Hükümet, bir süredir terör nedeniyle zor dönemden geçen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da iş ortamının hareketlendirilmesi için düğmeye bastı. Bu kapsamda yapılacak bazı çalışmaları 21 Haziran'da partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklayan Başbakan Yıldırım'ın, "Doğu ve Güneydoğu'ya yeni zenginlik merkezleri, cazibe merkezleri oluşturacağız. Burada fabrikalar yapılacak. Fabrikaları biz yapacağız, özel sektör işletecek. Ürettikleri ürünleri de belirli süreyle biz satın alacağız. Oradaki bütün vatandaşlarımıza, gençlerimize, iş ve aş imkanı, daha güzel bir gelecek göstereceğiz, gelecek hazırlayacağız" şeklindeki sözleri, kamu desteği bekleyen bölgedeki iş dünyası temsilcileri tarafından memnuniyetle karşılandı.

Şimdiye kadar verilen tüm teşviklere karşın bölgeye yönelik özel sektör yatırımlarının sınırlı kaldığına dikkati çeken iş adamları, kamu desteğiyle kurulacak fabrikaların işsizlik sorununa çözüm olacağını belirtiyor. Yine kamu desteğiyle canlanan iş ortamının, diğer yatırımcıları da cezbederek bölgeye yönelik yatırımları artırması bekleniyor.

"Cazibe merkezleri bütün teşviklerden çok daha faydalı olacak"              

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu da Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarını desteklediklerini ifade ederek, bölge kalkınması için kamu-özel sektör ortaklığının büyük önem taşıdığını vurguladı. Güven problemi olması nedeniyle söz konusu bölgelerin kırılgan olduğunu belirten Kadooğlu, şunları söyledi:

"Finansal erişimde sıkıntı yaşayan bir bölge olduğu için devletin özel sektörle iş birliği içinde hem kurumsal bir yapıya bürünülmesi hem de ticaretin sistematik bir şekilde yürüyebilmesi için cazibe merkezleri doğru bir karardır. Bu sürecin bütün teşviklerden çok daha faydalı olacağını düşünüyor ve destekliyorum. Gençlerin iş gücüne katılımı, bölgenin kalkınması ve aynı zamanda bölgedeki iş dünyasının da kendine güveni açısından önemli olan bu projeyi takdir ediyorum. Bölgeye şimdiye kadar verilen tüm teşviklere rağmen yatırımlar hep Türkiye ortalamasının altında kaldı. Bugün gelir seviyesi Güneydoğu'da 3 bin dolar iken, Marmara Bölgesi'nde 16-17 bin dolar. Bölgeler arası eşitsizlik çok fazla. Bu süreç ile inanıyorum ki diğer bölgelerde yatırımları olan iş dünyası, devletle iş birliğine gidebilir ve bizim bölgemiz de güçlenebilir."

Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, bölge açısından cazibe merkezleri oluşturulmasının önemini yıllardır dile getirdiklerini ifade etti.

Bedirhanoğlu, cazibe merkezleri ile devletin, su, elektrik, doğal gaz ve vergi muafiyeti gibi konularda yatırımcılara yönelik altyapıyı bütünüyle sağlaması gerektiğini belirterek, "Yatırımcı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi alanlara yapacağı yatırımlarla Diyarbakır'a yapacağı yatırım arasında ciddi bir karlılık farkı görmediğinde bölgeye gelir." dedi. Bölgede iş ortamı açısından güvenlik ve istikrarın önemli olduğunu vurgulayan Bedirhanoğlu, şunları kaydetti:

"Çatışmalı ortamın sonlandırılmasını sağlayacak bir takım siyasal formüllerin de üretilmesi gerek. Bölgenin gerçekten potansiyeli var. Bölgenin geri kalmışlığı potansiyel eksikliğinden değil, çatışmalı ortamdan kaynaklanıyor. Bu ortam, bölgenin zaten gelişmemiş ekonomisini daha da geri bıraktı. Bu da Türkiye'yi bölgeler arası gelişmişlik farklılığıyla karşı karşıya koydu. Bu nedenle de hem bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldıracak hem de bölgenin refahı ve istihdamına önemli katkı sağlayacak cazibe merkezleri formülünü ve uygulamasını oldukça olumlu buluyorum."

Yapılan yatırımların küçük olması nedeniyle bölgede ciddi bir sermaye birikimi olmadığını belirten Bedirhanoğlu, daha büyük yatırımların gerçekleştirilmesi için kamu ve özel sektör iş birliğinin önemini vurguladı. Bedirhanoğlu, ortak çözüm üretmenin önemli olduğunu ifade ederek, kamu-özel sektör ortaklığını, finansa erişimde yaşanan ciddi zorluklar açısından da "olumlu bir adım" olarak gördüklerini söyledi.

"Yapılacak yatırımlar bölgedeki işsizliğin önüne geçecektir"

Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Taş ise bölge için önceliklerinin barış içinde ve sağlıklı bir ortamın sağlanması olduğunu söyledi. Taş, bölgenin kalkınması için hükümetten, kamu desteğinin sağlanmasını istediklerini, bunun yanında kendi çabalarıyla bölge kalkınmasını kısa sürede gerçekleştirebileceklerini kaydetti.

Taş, bölge nüfusunun yüzde 65'inin genç nüfustan oluştuğunu belirterek, "İşsizlik oranı yüzde 25'in üzerinde. Yapılacak yatırımlar bölgenin ekonomik ve sosyal yapısına çok ciddi katkı sunacaktır ve işsizliğin önüne geçecektir. Onun dışında ithalat ve ihracatı da etkileyecektir. Yatırımcı güveni için ise önemli olan huzur ortamının sağlanmasıdır." diye konuştu.

Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal da bölgenin, hem içinde bulunulan çatışma ortamı hem de gelir adaletsizliği nedeniyle kamusal desteğe ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, son olaylardan, bölgenin ihracat yapan yerlerinin de etkilendiğini ve üretimde kayıplar olduğunu bildirdi.

Baysal, "Bu açıdan destek sağlanmalı. Ancak bunun ayağı yere basan, gerçekten üretici ve işverene destek verebilecek nitelikteki projelerle olması lazım. Cazibe merkezleri projesi önemliydi. Yıllardır konuşulan bir proje... Umut ederim bununla geri kalmışlığı ortadan kaldırabilecek ve ayağı yere basan politikalar üretilir. Bu da bizleri daha çok istihdam sağlamaya ve üretime yöneltir." şeklinde konuştu.

"Cazibe merkezi, Şanlıurfa'ya önemli bir farkındalık kazandıracaktır"

Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkan Yardımcısı Halil Akkaya ise cazibe merkezleri konusunda Şanlıurfa isminin öne çıkmasının, yatırımcı ve esnaf tarafından heyecanla karşılandığını ifade etti.

Akkaya, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sosyoekonomik yönden ülke ortalamasının altında olduğuna işaret ederek, bölgede kalkınmanın sağlanması için özel uygulama ve pozitif önceliklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bu adımların atılmasının kendilerini son derece memnun ettiğini dile getiren Akkaya,  şunları kaydetti:

"Bütün altyapısı devlet tarafından hazırlanan cazibe merkezlerinden birinin de ilimiz olması, Şanlıurfa'ya bölgemizde yapılacak yatırımlar açısından önemli bir farkındalık kazandıracaktır. Son dönemde yaşanan küresel ekonomik kriz, bölgesel terör sorunları ve komşu ülkelerde yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle Şanlıurfa'da ağır bir ekonomik tablo oluştu. Yatırımcılar, yapmak istedikleri yatırımları askıya aldı. Bu cazibe merkezlerinden birinin ilimiz olması, yatırım yönünden azalan ilgiyi de yeniden artıracaktır. Yatırımcı, istikrarlı ekonomik politikaların ve huzurlu bir ortamın olduğu yerde yatırımlarını yapmak ister. Bunlar sağlandıktan sonra yapılacak yatırımlar bölgesel kalkınmanın hızını arttıracaktır."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler