DİYARBAKIR- Veteriner Fakültesinde görevli öğretim üyesi Doç. Dr. Doğan Kurt ile araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları yürütmek ve yetiştiricilere model olmak amacıyla Diyarbakır-Çınar karayolunda 4 dönüm alana bir süre önce çiftlik kuran Cirit, AA muhabirine, 2010 yılına kadar İstanbul Üniversitesinde Türkiye'de ilk klonlamayı gerçekleştiren ekiple çalıştığını, bilimsel çalışmaları sahaya aktarabilmek için daha sonra Diyarbakır'a geldiğini söyledi.
Cirit, akademisyenler için en büyük sıkıntılardan birinin bilimsel çalışmaların yürütüleceği alan bulamamak olduğuna işaret ederek, uygulamalar yapıp yetiştiricilere model olmak için teknokent kapsamında bir şirket kurarak hayvancılık alanında biyoteknolojik Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını belirtti.
Daha önce yurtdışından getirilen embriyoların transferiyle dünyaya gelen dişi tüp buzağılardan annelik çağına gelenlerden embriyo üretip diğer hayvanlara naklettiklerini aktaran Cirit, bu sayede verimliliği artırmayı ve kısa sürede genetik ilerleme sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
"HEDEFLEDİĞİMİZ NOKTANIN ÜZERİNE GEÇMİŞ DURUMDAYIZ"
İşletmede embriyo transferini bir adım daha ileriye götürerek cinsiyeti belirli embriyo da üretip, düşük verimli hayvanlara nakletmeye başladıklarını bildiren Cirit, şunları söyledi:
"2005 yılında yapılan bir araştırmaya göre, uluslararası piyasada, sütçü ırk kaliteli bir anneden doğan bir erkek buzağının doğduğu andaki satış fiyatı yaklaşık 470 lira, kaliteli bir dişi buzağının ise bin 400 lira. Sütçü işletmeler, dişi buzağı elde etmek ister. 1990 yılından sonra dünyada cinsiyeti belirli sperma ticari anlamda üretilmeye başlandı. Cinsiyeti belirli spermalar kullanarak yüksek kalitede dişi buzağılar elde etmek için bir ay önce ilk transferleri gerçekleştirdik. Gebelik sonuçlarını bekliyoruz."
"Elde ettiğimiz embriyo açısından hedeflediğimiz noktanın üzerine geçmiş durumdayız" diyen Cirit, dünyada cinsiyeti belirli embriyo üretiminde ortalama hayvan başına elde edilen embriyo sayısının üzerine geçildiğini anlattı.
"EMBRİYO TRANSFERİ, GENETİK İLERLEMEYİ ÇOK HIZLANDIRIYOR"
"Normalde bir inekten elde edilecek dişi buzağı sayısı ortalama iki. Embriyo transferiyle yüksek verimli bir inekten yılda 50-100 dişi buzağı elde edilebilir" ifadesini kullanan Cirit, şunları kaydetti:
"Embriyo transferi, genetik ilerlemeyi çok hızlandırıyor. Maliyetli olduğu için yetiştiriciler bu tür çalışmalardan ya uzak duruyor ya da bu çalışmaları bilmiyor. Türkiye'de bu çalışmalar saha şartlarında çok yaygın değil. Cinsiyet tayini yapılmış embriyo üretip transfer eden ilk işletme olduğumuzu düşünüyoruz. Yurtdışından cinsiyet tayini yapılmamış dondurulmuş tek bir embriyonun üreticiye maliyeti transferiyle ortalama bin 800 lira. Ortalama yüzde 50 gebelik elde ettiğimizi düşünürsek 4 transferden ancak bir dişi buzağı elde edebiliriz. İthal donmuş embriyo ile bir dişi buzağı elde etmenin maliyeti yaklaşık 7 bin lira. Bunu işletme koşullarında yaparak maliyeti 5'te bire indirebiliriz."
"HAYVAN İTHALATINA EN ÖNEMLİ ALTERNATİF, EMBRİYO TRANSFERİ"
Yetiştiricilikte en önemli maliyetin yem gideri olduğunu aktaran Cirit, "Yetiştiriciler olarak ayakta durabilmemizi sağlayacak tek ve en ucuz yöntem genetiği iyileştirmek ve bu sayede hayvan başına verimliliği artırmaktır. Embriyo transferiyle elde edilen yüksek verimli inekten sağlanan kar, düşük verimli bir ineğe göre yaklaşık 7 kat artabiliyor" dedi.
Bu yöntemin hayvancılığa büyük katkısı olacağına dikkati çeken Cirit, şöyle konuştu:
"Hayvan ithalatına en önemli alternatif, embriyo transferidir. Bu sayede hayvancılıkta karlılık artar, köyden kente göç azalır, et ve süt fiyatı ucuzlar, istihdam, üretim ve milli sermayeye ciddi katkı sunar. Bu hayal değil. Türkiye daha önce Amerika ve Kanada'dan uçaklarla dahi damızlık hayvan getirdi. Ülkemizde görülmeyen hastalıklar ortaya çıkmaya başladı. Değerinin üzerinde paralar ödenen bu hayvanların pek çoğu adaptasyon sorunu yaşadığı için telef oluyor."
Ümit Cirit, uzun vadedeki hedeflerinin, ülkeyi ithalatçı ülke statüsünden çıkarıp, kendi embriyosunu üreten ve yurtdışına ihraç eden konuma getirmek olduğunu söyledi.
"MODEL OLUŞTURDUK"
İşletmenin ortağı Doç. Dr. Doğan Kurt da ileri teknolojiyi kullanarak bölgede hayvancılıkta model olmayı amaçladıklarını belirtti.
İşletmeyi kurarken başta zorluklar yaşadıkların dile getiren Kurt, "Bölgemizde, iklime adaptasyonu olan, hayvan refahının uygulanabildiği, bakım ve yemlemenin bilimsel kriterlere uygun şekilde yapıldığı bu işletmeyle model oluşturduk" diye konuştu.
Doç. Dr. Kurt, işletmeyi örnek alan yetiştiricilerin olduğunu, bu yöntemi daha da geliştirip ülke ekonomisine katkı sunmak istediklerini belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz