Ergün, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK arasındaki, ''Yükseköğretim Kurumları Araştırma Merkezleri'nin İzlenmesi ve Yeterlik Değerlendirmesi Hakkında İşbirliği Protokolü''nün imza töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Otomotiv sektörü temsilcilerinin, ÖTV artışı nedeniyle pazarın daraldığı yönündeki değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Ergün, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak para ve maliye politikalarında zaman zaman bazı yeniliklerin ortaya çıkabildiğini söyledi.
2008 krizinin Türkiye'ye etkilerini azaltmak için para ve maliye politikalarında önemli değişikler yapıldığını ifade eden Ergün, ''Ciddi vergi indirimleri ortaya çıktı. Çünkü iç pazarda bir daralmanın olmasını istemiyorduk'' diye konuştu.
Geçen yıl kredi hacmindeki aşırı genişlemenin önüne geçmek için bazı tedbirler alındığını anımsatan Ergün, özellikle cari açığın azaltılmasına yönelik bu tedbirlerin sonuçlarının görüldüğünü kaydetti.
''İç üretim toplam talebi karşılamıyor''
Otomotiv sektörüne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ergün, Türkiye'nin geçen yıl bu alanda ithalatçı konuma düştüğünü söyledi.
''Beş yıl boyunca neredeyse ihracatçı konumdaydık, ama 2011 yılında ithalatçı konuma düştük'' diyen Ergün, Türkiye'de üretilen otomobilin toplam talebin yüzde 30'unu karşıladığını, kalan yüzde 70'lik talebin ise ithal otomobillerle karşılandığını dile getirdi.
İç üretimin iç talebi karşılamaya yetmediğini belirten Ergün, ''Bu, miktar sorunu değil, yeterince üretilmediği için değil, yeterli model, standart, esneklikte üretilmediği için'' ifadesini kullandı.
Cari açığın azaltılması adına 1600 cc'nin üzerindeki motora sahip araçlar ile hafif ticari araçlarda vergi artışı yaşandığını hatırlatan Ergün, ''Özellikle hafif ticari araçlarla ilgili bölümde tabii ki konuyu değerlendireceğiz. Bir izleme süresi olması lazım. Bu dönem içerisinde hafif ticari araçlarda sırf bu vergi artışı yüzünden üretimde ve iç pazardaki satışlarda tabii ki bu durumu gözden geçireceğimizi söyledik. Onun için o izleme süreci devam ediyor'' dedi.
Vergi artışının sadece hafif ticari ve lüks araçları etkilediğini anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onun için otomotiv sektöründeki daralmanın boyutu nedir? Buna bakmamız gerekiyor. Bu daralmanın nedeni vergi artışları mıdır, özellikle hafif ticari araçlar için, yoksa dünya pazarındaki global daralmanın bir yansıması mıdır? Bunları birlikte değerlendirmemiz lazım. Bunun da konjonktürel ve önümüzdeki dönemi de etkileyecek boyutlarda mı olup olmadığını analiz etmemiz lazım. Bu analizler çerçevesinde bütün sektörlere dönük kararlar alınabilir, gözden geçirilebilir. Onun için bugün itibarıyla otomotiv sektörü açısından endişe gelişme olduğunu düşünmüyorum. Endişe verici bir gelişme olursa hem para politikaları açısından, hem mali politikaları açısından hem de yeni destek argümanlarının geliştirilmesi açısından harekete geçireceğimiz mekanizmalar olacaktır.''
Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimi
Ergün, dün gerçekleşen ve Nicolas Sarkozy'nin yenilgisiyle sonuçlanan Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de Fransa'daki siyasi tablo içerisinde Sarkozy'nin ilginç bir yeri olduğunu söyledi.
Sarkozy'nin tutumunun, zaman zaman Fransa ve Türkiye arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri sekteye uğratan noktalara da ulaştığını belirten Ergün, ''Fransa için de, Avrupa siyaseti açısından da, uluslararası ilişkiler açısından da aslında taşınamayacak bir yük noktasına da geldiğini söylebiliriz. Bunu seçim öncesi bir atraksiyon olarak gerçekleştirmiş olduğu yasa teklifi (1915 Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa teklifi) ile görmüş olduk'' diye konuştu.
Yasa teklifinin Fransız Anayasa Komisyonu tarafından reddedildiğini anımsatan Ergün, ''Aslında tablo o zaman netleşmişti. Nihayetinde Fransa'da beklenen bir seçim sonucu ortaya çıktı. Eminim bundan sonra geçmiş 5 yıl içerisindeki siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları dikkate alınacaktır'' dedi.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz