Babacan, Wall Street Journal'da (WSJ) yayınlanan röportajında kriz yönetimi tecrübesi bulunan bazı gelişmekte olan ekonomilerin Avrupa'daki krizi sona erdirmek için harcanan yetersiz çabalar nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını vurguladı. Röportajda Babacan, Türkiye'nin alışılmışın dışında para politikalarını bir süre daha uygulamaya devam edebileceğini ifade etti.
Avrupa Merkez Bankası'nın zor durumdaki İspanyol bankalarına daha fazla yardımcı olması gerektiğini dile getiren Babacan, domino etkisi yaratma riski bulunan Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden olası çıkışına engel olunması gerektiğini söyledi.
Babacan, ''Avrupa Merkez Bankası daha aktif olabilir. Avrupa Merkez Bankası'nın hükümetler ve bankalar açısından son borç verme merci olduğu varsayılıyor fakat İspanya örneğine bakacak olursak Avrupa Merkez Bankası, İspanya Merkez Bankası gibi hareket etmiyor. Eğer daha güçlü bir siyasi liderlik ve güçlü hükümetler olsaydı, biz büyük ihtimalle daha az endişeleniyor olacaktık'' dedi.
Avrupa ülkelerinin daha önce kemer sıkma tedbirleri uygulayan Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelere bu konuda danıştığını ifade eden Babacan, ''Biz dünyadaki meslektaşlarımıza tavsiyelerde bulunuyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin, ABD ve Avrupa Birliği'nin neler yapması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunması isteniyor. Bu oldukça anlamlı ve sembolik'' dedi.
Röportajda, Türkiye'nin gösterdiği dirence rağmen, Avro krizinin etkileri olabileceği konusunda Ankara'nın endişeleri olduğu belirtildi. Türkiye'nin cari açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranının halihazırda yüzde 9 oranında olduğu hatırlatılırken, Babacan'ın bu yıl sonunda cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranının yüzde 7'ye gerilemesini beklediği kaydedildi.
''YATIRIMCININ TÜRKİYE İÇİN RİSK ALGISI ORTADAN KAYBOLDU"
WSJ röportajında Babacan'ın, Avrupa'da krizin kötüleşerek ani sermaye çıkışı yaşanması durumunda Türkiye'deki karar alıcıların ''ne gerekiyorsa onu yapacaklarını'' söylediği aktarıldı. Babacan ayrıca piyasa eleştirilerinin aksine, yatırımcıların Türkiye için risk algısının önemli ölçüde azaldığını ifade etti.
WSJ'ye göre, Babacan Avrupa Bölgesi'ndeki ekonomik krizin Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük on ekonomisinden birisi olması hedefine ulaşmasında yardımcı unsur olabileceğini vurguladı. Babacan, ''Bu hedefi krizden önce belirlemiştik fakat kriz bu hedefe daha kolay ulaşmamızı sağlayabilir. Türkiye'nin görece büyüme oranı daha hızlı olacak, bu da hedefi daha ulaşabilir hale getirecek'' dedi.
Röportajda Türkiye'nin Merkez Bankası politikaları ile şu ifadelere yer verildi:''Türkiye'nin büyüyen ekonomik gücüne rağmen, bazı ekonomistler ve rating kuruluşları durmadan alışılmışın dışında tedbirlerle lirayı düşük tutarak ekonomik büyümeyi teşvik eden para politikalarının dirayetini sorguluyor. Babacan bu politikayı güçlü bir şekilde savunarak, günlük genişleme ve sıkılaştırma imkanı tanıyan esnek politika koridoru çerçevesinin kriz şartları sürdükçe uygulamada kalabileceğini öne sürdü.''
Babacan, röportajda, ''Giderek daha fazla kişi bunu sonuç aldığını anlamaya başladı. Bence arkadaşlarımız mükemmel bir iş çıkardılar. Benzeri görülmemiş bir zamandan geçiyoruz ve Merkez Bankamız benzeri görülmemiş tedbirler alıyor ve bu doğru'' ifadelerini kullandı.
Röportajda, Türkiye'nin mali adımlarının hükümetin Türkiye ekonomisinin yeniden dengelemek için attığı bir dizi tamamlayıcı adımla desteklendiğini belirten Babacan'ın, tüketimi besleyen ve ekonomiyi Avrupa'dan hızla gelişmekte olan Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Asya pazarlarına doğru çeşitlendiren banka kredilerinin sınırlandırılmasından övgüyle söz ettiği kaydedildi. Babacan ayrıca AK Parti hükümetinin ülkenin emeklilik sistemini yeniden elden geçirerek, nispeten düşük olan yurt içi tasarrufları artıracak yeni bir mevzuat sürecinde olduğunu bildirdi. Ali Babacan, ''Biz zor zamanlarda zor işler yapmaya hazır olduğumuzu gösterdik'' dedi.
Röportajda,''dengesizliklere ve risk endişesine rağmen Türkiye'nin toparlanma gücünün, 'ülkenin beklentilerin altında başarı gösterdiği' yönündeki algının yönünü değiştirdiği'' yorumu yapıldı.
Babacan, röportajda, hükümetin, Türkiye'nin yeniden güçlenmesinin sembolü, toparlanmanın itici gücü olan, moda ve turizm merkezine dönüşen İstanbul'un borsasını düzenleyeceğini belirtti. Ali Babacan, hükümetin, yeni ticaret borsaları gruplandırmasına imkan tanıyacak, mevcut Altın Borsası'nı da dahil ederek Borsanın ''İstanbul Borsası'' olarak isimlendirilmesini sağlayacak yeni bir yasal düzenlemeyi kanunlaştırma aşamasında olduğunu da bildirdi.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz