İşçi, işveren ve hükumet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki 3’üncü toplantısı, TİSK Genel Merkezi'nde başladı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı öncesi TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Akkol, açıklama yaptı. Çok meşakkatli iş yapıldığını belirten Akkol, "Bu çalışmayı da kamu ile Türk-İş ile işçi temsilcilerimizle ve bütün işverenlerle birlikte yapıyoruz. Ben bazı prensiplerimizin tekrar altını çizmek istiyorum. Hakikaten çok meşakkatli bir süreç yönetiliyor. Çalışanların görüşlerini alıyoruz. Anket yapıyoruz. Anlık görüşlerini alıyoruz. Bakanlığımızın bir anketi vardı. Buradan çok istifade ettik, etmeye devam ediyoruz.
10 binlerce satır veri analiz ettik, etmeye devam ediyoruz. Küçük, orta, büyük işletmeleri segment segment analiz ediyoruz. Asgari ücret ile ilgili görüşlerini, taleplerini, önerilerini alıyoruz. Dolayısıyla bizim için en önemli konulardan bir tanesi çok kapsayıcı, herkesin görüşünü aldığımız bir süreç olması. TİSK bütün bu görüşleri aldı ve bu toplantılarda hem devletimizle hem de çalışan kesimi temsil eden Türk-İş'le bunları paylaşıyor olacağız" diye konuştu.
'İSTİHDAM DÖNGÜSÜNÜ KIRMAYACAK ASGARİ ÜCRET ARAYIŞINDAYIZ'
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Akkol, prensiplerini anlatarak, "Biz bu sene 3’lü imza istiyoruz. Yani kamunun imzaladığı, Türk-İş’in imzaladığı aynı zamanda işverenlerin de imzaladığı 3’lü bir mutabakata ihtiyaç var. Dünya, ülkemiz, kolay zamanlardan geçmiyor. Pandeminin halen ortasındayız. Böyle bir mutabakat uzun yıllardır görülmedi. Bu mutabakatı bu sene yapmak istiyoruz. Yani bu sene işveren fedakarlık yapsın, kamu destek versin, çalışanların da rızasıyla beraber 3’lü bir imza arayışındayız. Son yıllarda işveren kesimi ondan önce işçi kesimiyle imzalanan yıllar var. Bu sene altını çizdiğimiz konu 3’lü imza oldu. Bir diğeri hızlı bitirmek istiyoruz. Doğal olarak bu konu çok gündem oluyor. Hepimizi ilgilendiriyor. Asgari ücretli 6 milyon 100 kişi değil onların aileleri, asgari ücrete yakın ücret alanlar, asgari ücrete yakın almasalar da bu ücret zammından olumlu veya olumsuz bir şekilde etkilenecek milyonlar var. Dolayısıyla tüm kamuoyunun ilgisi burada. Uzun vadeli yatırım, istihdam döngüsünü kırmayacak asgari ücret arayışı içerisindeyiz" dedi.
'ÜLKENİN BUNA İHTİYACI VAR'
Özgür Burak Akkol, bugüne kadar yapılan toplantılarda ücret miktarının konuşulmadığını da belirterek, "Bazen bizlere düşük gelen bazen bizlere yüksek gelen farklı farklı rakamlar zikrediliyor. Bu rakamları çözmede devletimizin işverene vereceği teşviklerin, çalışanlara yapılabilecek bir takım vergi indirimlerinin hakikaten oyunu çok rahatlatacağını düşünüyoruz. Özellikle vergi indirimi ve teşvik konusu burada belirleyici olacaktır. Bu destekleri de alabilirsek biz 3’lü imzaya ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Burada TİSK çok kuvvetli bir irade ortaya koyuyor. Eylül ayından beri biz 3’lü imza istiyoruz. Ülkenin buna ihtiyacı var" diye konuştu.
ÇALIŞMA GENEL MÜDÜRÜ: İKİ TARAFIN FARKLI GÖRÜŞLERİ OLDU
TİSK ev sahipliğinde yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 3'üncü toplantısı, yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantının ardından açıklama yapan Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, parametreleri esas alarak belli hesaplar yaptıklarını belirtip, eski formüle göre rakamın 2 bin 979 lira ile 3 bin 567 lira arasında değiştiğini söyledi. Önder, "TİSK bu rakamı ortalama 3 bin 100 lira olarak daha uygun buluyor. Türk-İş bu rakamın 3 bin 900’ün altına düşmeyeceğini söylüyor. Bu Hacettepe Üniversitesi'nin beslenme kalıplarına göre yapılan bir parametre. Zam oranlarına ilişkin olarak TİSK dedi ki ‘Biz hep beklenen enflasyonu öneriyorduk. Bu sefer gerçekleşmiş enflasyonu öneriyoruz. Bunu esas alalım'. Türk-İş de 'Enflasyonun üzerine refah payı ilave edelim' dedi. Bu konuda her iki tarafın da farklı görüşleri oldu; bazı konularda ortak görüşleri olduğu gibi" dedi.
TÜRK-İŞ: SAĞLIKLI KARAR SÖZ KONUSU OLMADI
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ise zor süreç yaşandığına dikkat çekerek, "Bulunduğumuz şartlarda tüm ücretli çalışanların sıkıntılarının giderilebileceği bir asgari ücret olsun istedik. Geldiğimiz nokta itibarıyla maalesef aynı durumda değiliz. İş veren kesimi ile uzlaşmazlıklarımızı maalesef gideremedik dolayısıyla komisyonun şu anda sağlıklı bir karar vermesi söz konusu olamadı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı ile bizim gerçek hayatta yaşadığımız enflasyon arasında büyük farklar var. Döviz kurlarının yıl başından bu yana yüzde 85 arttığını dolayısıyla milli paramızın da bu oranda değer yitirdiğini görüyoruz. Üstüne üstlük son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon, dolayısıyla insanların alım gücünün o denli düşmesi, günlük fiyatların 2 defa değişmesi, dar gelirli insanlarımızı, asgari ücretlileri daha da zora soktu. Biz yaşanan enflasyon, çarşı-pazar enflasyonu ve büyümeden de refah payı alacak oranda bir asgari ücretin tespitini bekliyoruz. Müzakereler devam edecek" diye konuştu.
TİSK: ÖNERİLMİŞ RESMİ RAKAM YOK
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da TÜİK’ten alınan parametreler doğrultusunda çeşitli hesaplamalar yapıldığını kaydederek, "Bizim ekim ayının başından bu yana yaptığımız açıklama; asgari ücretli ile çalışan arkadaşlarımız başta olmak üzere onların enflasyona karşı korunacağını çok net ifade ettik yani bahsedilen 3 bin 161 lira gibi önerilmiş bir rakam olmadı. Bizim tavrımız hala devam ediyor. Enflasyona karşı çalışanlarımızı koruyacağız. TÜİK’in açıkladığı bütün rakamlar bizim için geçerlidir. Onun dışında farklı enflasyon rakamları açıklayan kuruluşlar var; ama bizim esas almak durumunda kaldığımız kuruluş TÜİK’tir. Çalışanımız enflasyona karşı korunacak. 3 bin 161 lira gibi resmi bir teklifimiz söz konusu değil. Parametrelerden çeşitli rakamlar ortada" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz