TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, son 2 yılda bölgede görülen çatışmalı ortamın, tarihin en ağır tahribatını bölgedeki esnaf ve sanatkarları üzerine yarattığını söyledi. Ebedinoğlu, bankaların Güneydoğu'yu 'Riskli bölge' görmesinden dolayı esnafın kredi çekme konusunda büyük zorluklar çektiğini söyledi. DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, şöyle dedi:
"2016 yılında yapmış olduğumuz çalışmalarda tespitlerimize göre bir rapor hazırlandı. Bu rapora göre, bölgedeki esnafın yüzde 12'i işyerini kapatmak zorunda kalmıştır. Yüzde 20'e yakını da bankalar nezdinde sicilli duruma düşmüş bulunmakta. Biz defalarca hükümet yetkililerine seslendik, bölge esnaf ve sanatkarına ciddi desteklerin verilmesi gerektiğini ifade ettik. Evet, yetkililer açıklamalarda bulundu, bölge esnafına faizsiz kredi verileceğini söyledi. Ancak, sicil affı çıkmazsa, bu verilecek olan kredinin esnafa ulaşamayacağını yüksek sesle dile getirdik. Sicil affı çıktı. Ancak bu sicil affı eğer bankalar üzerinde yine bir yaptırım getirilmemiş ise bir anlamı yoktur. Çünkü, bankalar bölgeyi risk bölgesi olarak görmekteler ve bu çıkan sicil affını da uygulamamaktadırlar. Yine raporumuza göre, 16 bin esnaf ve sanatkarımız kredi için bankalara başvurmuş. Bu başvuruların tamamı rededildi."
"KIRAATHANELERE BAKTIĞIMIZDA 10 BİNLERCE İŞSİZ GENCİ BULABİLİRSİNİZ"
Bölgede işsizliğin ciddi boyuta ulaştığına dikkat çeken Ebedinoğlu, hükümetin verdiği desteklerin çok yetersiz kaldığını söyledi. Ebedinoğlu, geçen yılhendek-barikat operasyonlarında mağdur olan esnaf için 50 bin lira faizsiz kredi verilmesi uygulamasından sadece 112 esnafın faydalandığını anlattı.
Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'ndeki mağduriyetin 2 yıldan bu yana gündemde olduğunu, Başbakan'ın Sur esnafına faizsiz 50 bin lira kredi verileceğini açıkladığını söyleyen DESOB Başkanı Ebedinoğlu, şxöyle konuştu:
"Tüm çağrılarımıza rağmen şu ana kadar sadece 112 esnafımız 50 bin lira faizsiz krediyi alabildiler. 500 dolayında esnafımız bu kredi almak için sıra bekliyor. Bölge ekonomisi küçük işletmeler üzerinde kurulu. Yıllardır bölgeye verilen bir çok teşvik yasasına rağmen, huzur ve güven ortamı olmadığı için ciddi bir sermayenin bölgede yatırım yapmadığını hep birlikte gördük. Yine istihdamın yüzde 90 yükü, küçük işletmecilerin, esnaf ve sanatkarların üzerinde olduğu gerçeği hükümetin gözardı etmemesi gerekiyor. Çünkü kapanışlar artarsa, esnaf desteklenmezse, esnafın önündeki bu sıkıntı ve sorunlar kaldırılamazsa ciddi bir sosyal sıkınıtıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bugün kıraathaneler baktığımızda 10 binlerce işsiz genci bulabilirsiniz. Evet, bazı destekler veriliyor ama bunlar yeterli değildir. Bölgeler arası ekonomik dengesizliğin ortadan kalkması için mutlak suretle küçük işletmecilere, esnaf ve sanatkarlara için bir cansuyu verilmesi gerekiyor. Destek verildiği açıklanıyor. Geçtiğimiz günlerde KOSGEB üzerinden 50 bin lira faizsiz kredi verileceği açıklandı. Ancak, Diyarbakır'da sadece 170 bu krediden faydalanabildi. Sadece Diyarbakır'da bin 600'ün üzerinden müracaat vardı. Bölge genelinde ise sadece yüzde 10'u bile bu destekten faydalanamıyor. Onun için bölge ile ilgili bu yasaların özellikle bankalar üzerinde yaptırım devlet tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi için sicil affın uygulanması gerekiyor. Aksi taktirde verilecek olan kredilerin esnafa ulaşamayacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız."
"ÖNCELİKLİ SORUNUMUZ HUZUR VE GÜVEN ORTAMININ SAĞLANMASIDIR"
Irak hem de Suriye'deki savaş nedeniyle bölgede ciddi bir belirsizlik olduğunu vurgulayan Alican Ebedinoğlu, esnaf ve sanatkarların da kaygılar yaşadığını aktardı. Sorunun sadece krediye ulaşmanın olmadığını belirten Ebedinoğlu, öncelikli sorunun bölgede huzur ve güven ortamının sağlanması olduğunu söyledi. Ebedinoğlu, şöyle devam etti:
"Bölgemizde geçtiğimiz yıllarda esnafın kepengi kapatırılıyordu. Bundan dolayı esnaf ciddi sıkıntı çekiyordu. Ama bugün baktığımız zaman, kepenk kapatırmalar olmazsa bile ciddi bir alışverişin yapılmadığı, süper ve hiper marketlerin de gittikçe çoğaldığı hatta büyük sermayelerin sokak aralarına market zincirleri kurması gerçeği esnafı bitirme noktasına getirdi. Tedbir alınması gereken en önemli nokta ise market zincirlerine bir sınırlama getirilmesi gerekiyor. Aksi taktirde bölgedeki esnaf hem bitme noktasına geldiği gibi, bölgedeki günlük sıcak parayı da maalesef bu holdingler buradan alıp götürüyor. Bunun karşılığında bu holdinglerin bölgeye ciddi yatırım yapmıyorlar. Türkiye sermayesine yön veren bu holdinlerin bölgede hiç bir yatırımını göremezsiniz. Ama hiper marketlerde günlük milyonlarca lirayı alıp götürüyorlar. Bu da büyük bir haksızlıktır. Hükümetin bunun için bir kanun çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Bölge genelinde son 1 yılda yaklaşık 10 bine yakın son esnafımız işyerini terk etmek zorunda kaldı. Bu esnaflarımızın yanında çalışanları da düşünürseniz en azında 50 bine yakın insanın işsiz kaldığını diyebiliriz."
Kaynak: Diyarbakır Söz