Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı olarak zihinsel kapasiteleri yüksek üstün yetenekli çocuklara bu özelliklerine uygun özel eğitim verilmesi için Diyarbakır'da 35 öğrenci ile açılan Bilim ve Sanat Merkezinin (BİLSEM) öğrenci sayısı 5 yılda 305'e çıktı.
MEB'e bağlı olarak Türkiye'nin her ilinde yer alan toplam 117 Bilim Sanat Merkezinde yürütülen çalışmalar ile üstün zekalı ve özel yetenekli çocuklar keşfediliyor.
Diyarbakır'da açılan BİLSEM'de öğrencilerin, güzel sanatlar, havacılık, akıl ve zeka oyunları, düşünce eğitimi, arkeoloji, şehir kültürü, yaratıcı yazarlık, drama, yazılım, yabancı dil, liderlik, mekatronik, astronomi ile uzay bilimleri gibi dallarda özel ilgi ve yetenekleriyle buluşması sağlanıyor.
BİLSEM Müdürü Raci Aksoy, merkezin 2013'te 35 öğrenci ile hizmete başlayan merkezin 305 öğrencisinin bulunduğunu anlatarak, ana hedeflerinin ülkenin beyin göçünü önlemek olduğunu söyledi.
Merkeze bu yıl başlamak için 3 bin 504 öğrencinin başvurduğunu işaret eden Aksoy, grup tarama sınav uygulamasının ardından zeka testi ile üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin seçimini yaptıklarını aktardı.
Aksoy, üstün zekalı ve yetenekli çocukların geleceğini kodlayan ve üreten beyinler olmasını istediklerini belirtti.
- Merkezde bilim ve sanat insanları yetişiyor
Aksoy, üreten beyinlerin Türkiye'de kalmasını, yabancı ülkelere gitmesini istemediklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Amacımız, bu cevherlere sahip çıkmak. Aslında bunu Osmanlıların Enderun sisteminden ilham aldık diyebiliriz. Merkezlerin ilham kaynağı Osmanlıların Enderun sistemi aynı zamanda Selçuklularda da Nizamiye Medreseleri. Bunlar da bu konuda tarihsel bir birikime sahiptir."
- "Çok parlak beyinler var"
Aksoy, merkezde bireysel ile grup çalışmaları olduğunu, beceri ve proje eksenli çalışmaların yapıldığını, bu yönde yapılan faaliyetlerle çocukların sıkılmadığını aktardı. Aksoy, önceliklerinin çocukların mutluluğunu sağlamak olduğunu bildirdi.
Mutlu bireyin başarılı da olacağını ifade eden Aksoy, şöyle konuştu:
"Çocuklar merkez sayesinde hayata dokunarak, keşfederek, yaşayarak gelişimini sağlıyor. Örneğin bir robot üretimi, deney uygulamasında çocuklar çok mutlu oluyor. Bu çalışmalar çocukların gelişmesini sağlıyor. Hayata dokunarak yaşayacak. Çok parlak beyinler var. Çocuklar 1. sınıftan lise sonuna kadar eğitim görüyor. Türkiye'nin mühendisleri, yazılımcıları ve genç beyinleri olacaklar. Türkiye'nin geleceğinin genç beyinleri, bilim ve sanat insanları BİLSEM'lerde yetişiyor. Geleceğin 100 yılına bu çocukların imza atacağına inanıyorum."
- "Merkezde eğitim aldığımız için çok şanlıyız"
Aksoy, öğrencilerle çeşitli projeler hazırlandığına, Karacadağ Kalkınma Ajansınca iki projenin kabul edildiğine dikkati çekerek, bunların öğretmenlere yönelik "Makel ve sten eğitimi ile geleceğini kodla" projesi olduğunu sözlerine ekledi.
Öğrencilerden Kıvanç Noyan (12) da merkez ile normal hayatında göremeyeceği birçok şeyi gördüğünü belirterek, merkezde zamanının çok eğlenceli geçtiğini, farklı şeyler keşfettiğini vurguladı.
- "İnsanların zor durumda kalmasını önlemek istiyorum"
Deniz İrem Karataş (11) da merkezde teknolojik ve çağa uygun eğitimler aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Robotun nasıl yapıldığını öğrendik. Deneyler yapıyoruz. Gelişimize uygun çalışmalar yapıyoruz. Merkezde eğitim aldığımız için çok şanlıyız. İleride tıp alanında yenilikler yapmak istiyorum. Hastalıkların tedavi yöntemlerini bulmak istiyorum. Bu sayede insanların zor durumda kalmasını önlemek istiyorum. İnsanların sağlıklı ve güzel yaşamları olsun. Burada bizi geleceğe hazırlıyorlar. Merkezi çok seviyorum."
Muhammed Ulaş Cican, merkeze severek geldiğini belirterek, uygulamalı öğrenme yöntemiyle daha iyi kavradıklarını söyledi.
Genetik mühendisi olmak istediğini aktaran Cican, "Merkezde aldığım eğitimler bu konuda beni çok destekliyor. Bu açıdan şanslı olduğumu düşünüyorum." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz