DİYARBAKIR-Liselerdeki düşük çevrimiçi ders katılımına dikkat çekilen Eğitim Sen raporuna göre, kısmen düzenli bir uzaktan eğitim aldığını ifade eden öğrencilerin oranı sadece yüzde 12. Eğitim Sen sonuçları, “Bu bulgulara göre ‘uzaktan eğitim’ liselerde neredeyse yoktur” diye değerlendiriyor.
Sonuçların ortaya çıkardığı tehlikeye dikkat çeken Eğitim Sen, “Öte yandan öğrencilerin örgün eğitimden kopması durumu da güçlü bir olasılıktır. Bu durumda lise öğrencilerinin düşük ücretlerle çalıştırılması, kız çocuklarının toplumsal cinsiyet rollerine yönelimi, kitle iletişim araçları ve sosyal medyada gezinti, dini vakıf ve derneklerin veya diğer kurumların etkinliklerine katılımı vb. seçenekler düşünülebilir” ifadelerine yer verdi.
Ankete katılan öğretmenlere uzaktan eğitimle ilgili yaşadıkları en büyük sorun soruldu. Öğretmenlerin yüzde 45’i “Öğrencilerimi göremeden, etkili iletişim kuramadan ders yapmak gücümü azaltıyor” derken, yüzde 46’sı, “Öğrencilerin derslere katılım düzeyinin düşük, bu nedenle az sayıda öğrenci ile ders yapmak moralimi bozuyor” yanıtı verdi.
Bu soruya “İnternet hızı yeterli değil, ders sürecinin kesintiye uğraması rahatsız edici”, “Uzaktan eğitimde bilgisayar ve tableti yeterince etkili kullanamıyorum, bu konuda yeterli destek de alamıyorum” ve “Evde geçen günümün büyük bir kısmını uzaktan eğitim hazırlıkları ve derslerin alması kendim ve yakınlarım için ayıracağım zamanı azaltıyor” yanıtlarını veren öğretmenlerin oranı ise toplam yüzde 9’da kaldı.
Bu sonuçlar, araştırmaya katılan 1437 öğretmenden 1308’inin (yüzde 91) iş yükü ve teknik aksaklıklardan çok, yapılamayan dersler nedeniyle mesleki motivasyonlarının düştüğünü ortaya koyuyor.
Öğrencilerin derslere katılmama nedeni sorulduğunda ise, öğretmenlerin yüzde 42’si öğrencilerin uzaktan eğitim için gerekli cihazlara (bilgisayar, tablet, internet erişimi) sahip olmamasını, yüzde 26’sı ise eğitime katılım konusunda yaşadıkları güdülenme eksikliğini işaret etti.
Eğitim Sen tarafından 5-11 Mayıs tarihleri arasında, 1438 lise öğretmeni ile yapılan anketten çarpıcı tespitler şöyle:
"Lise öğretmenlerinin yüzde 51’i (728) günde ortalama “5-6 saat çevrimiçi derslere katılmaktadır.”
Dersleri ortalama “3-4” saat süren öğretmenlerin oranı yüzde 25’tir (361).
Günde ortalama “7-8” saat ve daha fazla” ders veren öğretmenlerin oranı yüzde 17’dir (248).
Ortalama ders saatlerinin günlere göre değişebileceği düşünüldüğünde haftada ortalama “21-30” saat ders veren öğretmenlerin oranı yüzde 58’dir.
“31 saat ve daha fazla ders veren öğretmenlerin oranı çok düşüktür (yüzde 7, 94).
UZAKTAN EĞİTİME KATILIM DÜŞÜK: Lise öğretmenlerine göre öğrencilerin uzaktan eğitime ortalama katılım oranı oldukça düşüktür. Öğretim düzeyleri arasında en düşük çevrimiçi ders izleme oranı lise öğrencilerinde görülmektedir.
Öğretmenlerin yüzde 70’inin görüşlerine göre (1009) öğrencilerin en çok yüzde 20’si çevrimiçi derslere katılmaktadır.
Yani öğretmenlerin oldukça büyük bir kısmına göre öğrencilerin çevrim içi derslere katılımı, sınıf listesinin yüzde 20’sinin altında kalmıştır. Bu çok çarpıcı bir orandır. Derslere öğrencilerin 21 ile yüzde 40’ı arasında katıldığını ifade eden lise öğretmenlerinin oranı yüzde 18’dir (252).
Lise öğrencilerinin yüzde 41’den daha fazlasının derslere katıldığını belirten öğretmenlerin oranı sadece yüzde 12’dir.
Çalışmanın en önemli sonuçlarından birisi, liselerde kısmen düzenli bir uzaktan eğitim aldığını ifade eden öğrencilerin oranının sadece yüzde 12 olmasıdır. Bu bulgulara göre “uzaktan eğitim” liselerde neredeyse yoktur. Öğrencilerin EBA canlı derslerine katılımı bu denli düşükse öğrencilerin hangi diğer araçlarla eğitim aldıklarını sorgulamak gerekmektedir. Kendi kendine öğrenme, yakın çevresinin desteği ile eğitim, özel dersler, dershane vb. kurumların desteği söz konusu olabilir.
ÖRGÜN EĞİTİMDEN KOPMANIN TEHLİKELERİ
Öte yandan öğrencilerin örgün eğitimden kopması durumu da güçlü bir olasılıktır. Bu durumda lise öğrencilerinin düşük ücretlerle çalıştırılması, kız çocuklarının toplumsal cinsiyet rollerine yönelimi, kitle iletişim araçları ve sosyal medyada gezinti, dini vakıf ve derneklerin veya diğer kurumların etkinliklerine katılımı vb. seçenekler düşünülebilir.
Lise öğretmelerinin en büyük oranı, yüzde 42’si (603) “öğrencilerin yetersiz internet ve gerekli cihazlara sahip olmamaları nedeniyle derslere katılmamalarını” temel bir sorun olarak ifade etmişlerdir. Lise öğretmenlerinin yüzde 26’sı (371) öğrencilerin uzaktan eğitime katılım konusunda güdülenme (motivasyon) eksikliği yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Bu sorun öğretmenlerin yaşadığı önceki sorunlarla benzerlik taşımaktadır. Öğretmenlerin yüzde 16’sı (227) “öğrencilerin uzaktan eğitimde” yeterince öğrenemediklerini düşünmektedirler. Kalan lise öğretmenleri de öğrencilerin yaşadığı iletişim ve etkileşim eksikliğinin duygusal sorunlara yol açtığını yüzde 11 (167); yüzde 3’ü (39) ise öğrencilerin fiziksel aktivite yetersizliği, yüzde 2’si (31) ise internet bağımlılığı sorunu yaşadıklarını ifade ediyorlar.
YARISI TEKNİK OLANAKSIZLIKTAN DERSE KATILAMIYOR
Lise öğrencilerinin hemen hemen yarısının evdeki teknik olanaklarının yetersizliği nedeniyle derse katılamadıklarına ilişkin olarak öğretmenlerin yargısı eğitimdeki eşitsizlikleri ve Bakanlığın bu konuda çok yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Öğrencilerin kendilerine ait bir odasının olmaması, dolayısıyla evde sessiz bir köşe bulamamaları özellikle küçük, kalabalık ve yoksul evlerdeki öğrencilerin motivasyonunun düşmesine neden olabilir.
Öğretmenlerin yüzde 61’ine göre (877) uzaktan eğitim “çocuklar için eşit koşullarda sürdürülmemiştir.” Anayasa ve yasalara göre zorunlu temel eğitimi her koşulda sağlaması gereken devlet, lise öğretmenlerinin yüzde 22’sinin (321 )görüşlerine göre “uzaktan eğitim için internet – cihaz desteği sağlamayarak” görevini yerine getirmemiştir. Uzaktan eğitimde “öğretmen emeği sömürüsünün arttığını” belirten öğretmenlerin oranı yüzde 12 (168) olmuştur. Öğretmenlerin kalan kısmı “devletin teknik destek sağlamadığını”, yüzde 1’i (4) uzaktan eğitimin öğretmenler için eşit koşullarda sürdürülmediği ifade etmiştir."
Kaynak: Diyarbakır Söz