Son günlerde yaşanan olaylardan dolayı kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin ne yapacağı merak konusu oldu. Beklenen cevap ise YÖK’ten geldi. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rahmi Er, bu öğrencilerin hangi yükseköğretim kurumlarında eğitim alacağını açıkladı. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rahmi Er, Yükseköğretim Genel Kurulu’nun dün gerçekleştirdiği toplantıda, Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin, hangi üniversitelere yerleştirileceğiyle ilgili esasların karara bağlandığını belirtti. Bu kapsamda, kapatılan 13 vakıf üniversitesinin öğrencilerinin yerleştirileceği üniversitelerin belirlendiğini ifade eden Er, öğrenci sayısı fazla olan Fatih Üniversitesi’nin öğrencilerinin yerleştirilmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü, Kanuni Üniversitesi’nin ise eğitim öğretime başlamadığını belirtti.
Türkiye'nin en önemli gündemini oluşturan Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) ilişkin yükseköğretim alanında yürütülen mücadele kapsamındaki girişim ve faaliyetlere ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Er, YÖK olarak yürütülen faaliyetlere yönelik kamuoyunu belli zaman aralıklarıyla bilgilendirme kararı alındığını söyledi. Prof. Dr. Er, kapatılan üniversitelerde 65 bin öğrencinin öğrenim gördüğünü açıkladı. Kararnamede, kapatılan üniversitelerde kayıtlı öğrencilerin, YÖK tarafından devlet veya vakıf üniversitelerine yerleştirileceğinin, bu öğrencilerin mezun oluncaya kadar vakıf yükseköğretim kurumlarına ödemeleri gereken ücretleri yerleştirildikleri üniversiteye ödemeye devam edeceğinin hükme bağlandığını belirten Er, bu kararların uygulanması konusunda YÖK'ün görevli ve yetkili kılındığını bildirdi.
Buna göre, İpek Üniversitesi öğrencileri Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’ne, Bursa Orhangazi Üniversitesi öğrencileri Bursa Teknik Üniversitesi’ne, Canik Başarı Üniversitesi öğrencileri Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne, Selahaddin Eyyubi Üniversitesi öğrencileri Dicle Üniversitesi’ne, Melikşah Üniversitesi öğrencileri Erciyes Üniversitesi’ne, Mevlana Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne, Mevlana Üniversitesi’nin diğer bölümlerdeki öğrencileri Selçuk Üniversitesi’ne, Şifa Üniversitesi öğrencileri Ege Üniversitesi’ne, Turgut Özal Üniversitesi öğrencileri Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne, Zirve Üniversitesi öğrencileri Gaziantep Üniversitesi’ne, İzmir Üniversitesi öğrencileri Dokuz Eylül Üniversitesi’ne, Murat Hüdavendigar Üniversitesi öğrencileri İstanbul Üniversitesi’ne, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Dokuz Eylül Üniversitesi’ne, Gediz Üniversitesi’nin diğer bölümlerdeki öğrencileri İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne, Süleyman Şah Üniversitesi öğrencileri İstanbul Medeniyet Üniversitesi’ne yerleştirilecek. Prof. Dr. Er, Fatih Üniversitesi öğrencilerinin yerleştirilmesiyle ilgili çalışmaların ise sürdüğünü bildirdi.
“BÜTÜN ÖĞRENCİLER BİZİM ÇOCUKLARIMIZDIR”
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Er, konuyla ilgili özetle şunları söyledi:
"Kapatılan bu üniversitelerdeki bütün öğrenciler bizim çocuklarımızdır. Bu üniversitelerde okuyan ulusal ve uluslararası öğrenciler, Türkiye Cumhuriyeti ve Yükseköğretim Kurulunun gözetiminde ve himayesindedir. Bu öğrencilerimizin herhangi bir suçluluk psikolojisine girmelerini arzu etmiyoruz. Bu öğrencilerimiz, yürürlükteki mevzuatımıza göre yerleştirilmişlerdir ve diğer yükseköğretim kurumlarımızdaki öğrencilerden herhangi farkları bulunmamaktadır. Kapatılan üniversitelerin öğrencileri, YÖK tarafından yapılan bu yerleştirme dışında, diğer devlet veya vakıf üniversitelerine yatay geçiş yapma imkanına da sahiptir. Bu öğrenciler, diledikleri takdirde diğer vakıf veya devlet üniversitelerine yatay geçiş yapabilecekler. Bu konudaki ayrıntılı bilgiyi öğrencilerimiz yerleştirildikleri üniversitelerimizden alabilecekler.
DİPLOMALARI YERLEŞTİRİLDİKLERİ ÜNİVERSİTEDEN
Bu öğrencilerin diplomaları, yerleştirildikleri üniversiteler tarafından verilecek. Bununla birlikte diploma eki ve transkriptlerinde önceki üniversitelerinde almış olduğu dersler belirtilecek.
YÖK, geçen yıl ciddi bir çalışma ve rasyonel bir politika izleyerek lisans programları için 22 bin 778, ön lisans programları için 20 bin 674 olmak üzere toplamda 43 bin 452 kontenjan artışı gerçekleştirmiştir. Bu kapatılan üniversitelerin kontenjanları ise lisans programları için 9 bin 148, ön lisans programları için 4 bin 3 ve genel yetenek çerçevesinde 160 olmak üzere toplamda 13 bin 311'dir. Dolayısıyla YÖK'ün izlemiş olduğu bu rasyonel kontenjan politikasını bu aşamada değiştirmeyi doğru bulmuyoruz. Geçen seneye göre bu yıl ciddi bir kontenjan artışı zaten gerçekleşmiştir.
YÖK’TE OHAL KOMİSYONU KURULDU
YÖK’ün bünyesinde OHAL Komisyonu oluşturuldu. Üniversitelerimizdeki sürece ilişkin görevden almalar ve soruşturmalarla ilgili süreçleri koordine ediyor ve yakından takip ediyoruz. Dün itibarıyla, devlet üniversitelerimizde 440’ı profesör, 525’i doçent, 654’ü yardımcı doçent olmak üzere toplamda 2 bin 239 akademik personel ile 654 idari personel; vakıf üniversitelerimizde ise 79’u akademik, 18’i idari olmak üzere toplam 97 personel hakkında işlem başlatılmış ve yürümektedir. Akademik personelle ilgili işlemler, üniversitelerimizde başlatılmış olan işlemlerin tamamlanmasından sonra kısa süre içinde YÖK'te, idari personelle ilgili işlemler ise 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre ilgili üniversitelerde sonuçlandırılacaktır.
Bu bağlamda bazı üniversitelerin rektörleri de açığa alındı. Kamuoyunun şundan emin olmasını istiyoruz, Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizi FETÖ/PDY terör örgütünden tamamıyla temizleyeceğiz, bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Önümüzdeki günlerde bu konuda tekrar sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz."
“BU YAPIDAKİ İNSANLARIN AYIKLANMASINI İSTİYORUZ”
Önce üniversitelerden, dekanların güven tazelemeleri için istifalarını istedik. Sevindirici olan, üniversitelerimizin tümünün, çok kısa süre içinde bu talebimize olumlu cevap vermiş olmasıdır. Burada şunu da ifade etmek isteriz ki bu durum, bu dekanlarımızın hepsinin zan altında bulunduğunu göstermez. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Olağanüstü bazı tedbirlerin akademi dünyamızca makul karşılanmasını bekliyoruz. Yükseköğretim sisteminin her kademesinde, bu yapıdaki insanların ayıklanmasını istiyoruz. Atamaları YÖK tarafından yapılan dekanlar dışında kalan akademik ve idari personelle ilgili çalışmalar YÖK'ün katkı ve yönlendirmeleriyle üniversitelerimizce yürütülmektedir. Yönetimde herhangi bir zafiyet oluşmaması için rektörlerimiz tarafından önerilen dekan vekaletleri de çok hızlı biçimde gerçekleştirilmektedir. Yurtdışı akademik görevlendirmelerle ilgili olarak, bu görevlendirmeler, iki gün süresince durdurulmuştu, daha sonra rektörlerimizin sorumluluğunda gerekçeleri dikkatle incelenerek bu kısıtlamalar da kaldırıldı.
“ŞU SÜREÇTE SEÇİM YAPILABİLMESİ İÇİN UYGUN ZEMİN YOK”
Türkiye yurtdışında haksız bir suçlamayla karşı karşıya kaldı, darbe girişimi yok sayıldı. YÖK olarak bu konuda aktif davrandık. Avrupa Üniversiteler Birliği de dahil ilgili olduğumuz tüm kurum ve kuruluşlarla temasa geçtik, onları aydınlatmaya çalıştık. Gelecek günlerde bu kurumlara heyetler göndereceğiz.
Bir planlama dahilinde rektörlerden oluşan ekipler kurularak, yerinde bilgilendirme ve aydınlatma çalışmalarını yürüteceğiz. Bu kapsamda YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Brüksel'de ilgili kuruluşlarla görüşmelerde bulunacak.
17 üniversitede rektörlük seçimleri ertelendi. Şu süreçte seçim yapılabilmesi için uygun zeminin olmadığını düşünüyoruz. Seçimler maniple edilebilir. Seçimlerin yapılmaması üniversitelerimizde herhangi bir sıkıntıya yol açmamaktadır. Bu üniversitelerimizdeki rektörlerimiz görevlerinin başlarındadırlar, onların görev süreleri eylül ayında sona erecektir."
Kaynak: Diyarbakır Söz