Diyarbakır'a 15 yıl önce gelin gelen spor eğitmeni Ukraynalı Alyona Bedrenyuk, aksanlı konuşması ve güleryüzlülüğü ile kentte "Diyarbakır'ın Hürrem'i" olarak tanınıyor.
Diyarbakırlı Ömer İleri ile yıllar önce tatil için geldiği Antalya'da tanışan 37 yaşındaki Bedrenyuk, bir yıl süren nişanlılık sonrası evlendi. Diyarbakır'a yerleşen ve 4 çocuk dünyaya getiren Bedrenyuk, 2013 yılında cilt kanseri oldu.
Ailesinin desteğiyle kanser ile mücadele eden Bedrenyuk, tanı konulduktan kısa süre sonra başladığı bodypump (ağırlıklı fitness) sporu sayesinde de hastalığı yenmeyi başardı.
Bedrenyuk, yaptığı sporla hem fazla kilolarından ve hastalığından kurtuldu hem de kendisini geliştirerek öğretici seviyesine yükseldi.
Kentteki bir spor salonunda eğitim veren Bedrenyuk, aksanlı konuşması ve güleryüzlülüğü ile çevresindekiler tarafından "Diyarbakır'ın Hürrem'i" olarak nitelendiriliyor.
Türkçeyi iyi düzeyde öğrenen, az da olsa Kürtçe ve Zazaca da konuşan Bedrenyuk, kanser hastalığı nedeniyle vücudunun yüzde 75'inin yara ile kaplandığını anlattı.
Tedavi sürecinin çok zor geçtiğini dile getiren Bedrenyuk, "Bir kadın için çok zor, tırnak etten ayrılıyor. Saçlar, kirpikler, cilt pul pul dökülüyor. Görme bozukluğu başlıyor. Sayıları unutmaya başladım." dedi.
Bedrenyuk, yaptığı araştırmalarda hastalığını yenebilmesi için beslenme alışkanlığını değiştirip moralini yüksek tutması gerektiğini öğrendiğini, bu nedenle spora başladığını vurguladı.
Spora başladığı ilk dönemlerde çok zorlanmasına rağmen inatla devam ettiğini ifade eden Bedrenyuk, dördüncü çocuğundan sonra aldığı kiloları da spor yaparak verdiğini, 52 kilograma kadar düştüğünü ve kilolarını verdikten sonra kendini güçlenmiş hissettiğini dile getirdi.
"Spor moralimi çok yükseltiyor. Bodypump sayesinde arkadaş ortamı edindim, moralim yükseldi, beslenmem düzeldi." diyen Bedrenyuk, bodypump öğretici sertifikası alarak bir spor salonunda başladığı grup derslerinde insanlara yardımcı olmayı hedeflediğini kaydetti.
- "Diyarbakır Ukrayna'dan daha güzel"
Bedrenyuk, önce Türk bayrağına sonra da eşine aşık olduğunu, Diyarbakır'da çok sıcak karşılandığını, ilk geldiği yıllarda Türkçe bilmediği için insanlarla el işareti ve beden diliyle iletişim kurduğunu kaydetti.
Diyarbakır'ı bambaşka bir şehir olarak hayal ettiğini bildiren Bedrenyuk, şöyle devam etti:
"Buraya gelince şaşırdım, Avrupa ile pek farkı olmadığını gördüm. Diyarbakır Ukrayna'dan daha güzel. Ben kendimi Ukrayna'da göremiyorum. Benim yerim Türkiye'de. Bu şehirden, Güneydoğu'dan çıkmak istemiyorum. Her yıl Ukrayna'ya gidip ailemi ziyaret ediyorum. Oraya gidince burayı o kadar özlüyorum ki dönüşte çeşmedeki suyu bile içmeye doyamıyorum."
Televizyon izleyerek öğrendiği Türkçeyi kitap okuyarak geliştirdiğine değinen Bedrenyuk, Kürtçeyi biraz konuşabildiğini, Zazacayı ise anlayabildiğini bildirdi.
- Kendi isteğiyle Müslüman oldu
Türkiye'yi çok sevdiğini anlatan Bedrenyuk, "Ben vatanımı ve bayrağımızı seviyorum. Diyarbakır'ı seviyorum. Bir atasözü var 'yüz defa duyma bir kere gör daha iyi' diye. İnsanlar burayı görsün çünkü anlattıkları gibi değil." diye konuştu.
Çevresindeki insanların namaz kıldığını görünce İslam dinini merak etmeye başladığını, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe mealini okuduğunu aktaran Bedrenyuk, İslam dinini kendi isteğiyle seçtiğini sözlerine ekledi.
Bedrenyuk'tan eğitim alan öğrencilerden Ömer Faruk Arı da eğitmeni ile çalışmanın zevkli olduğunu belirterek, "Hürrem Sultan'ın güzelliği hocamızın güzelliğiyle kıyaslanıyor. Enerjisi, derslerdeki hırsı ve gücüyle de en az Hürrem Sultan kadar güçlü olduğunu tüm öğrencilerine gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Öğrencilerinden Semanur Başgül ise Bedrenyuk'un kendileriyle yakından ilgilendiğini ve yanlış hareketler yapmasına engel olduğunu belirterek, "Bize öyle güzel bir enerji aşılıyor ki kendisiyle birlikte derslerde çok güzel motive oluyoruz." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz