Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Öğretmen ataması olacaksa da Şubat ayına yetişmez. Atama için kadroların dağılımı henüz yapılmadı" dedi.
Atama bekleyen binlerce öğretmenin şubat ayı beklentisi, ertelendi. Milli eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili açıklama yaptı. MEB müsteşarı, atamalar için kamu kadrolarına dağılımın henüz yapılmadığını söyledi. Tekin,“Öğretmen ataması olacaksa da Şubat ayına yetişmez” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağını belirterek, "2017 yılı içinde kaç öğretmen istihdam edeceğimizi, kamuda istihdam edilecek personelin yüzde kaçının bizim olacağını bilmiyoruz. Bunun kararı verildikten sonra bakanlık olarak oturup bunların ne kadarını şimdi, ne kadarını 2017 KPSS'den sonra istihdam edeceğimize karar vereceğiz." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) düzenlediği, "Aday Öğretmen Yetiştirmenin Geleceği ve Aday Öğretmenlik Modeli" konulu panelde konuşan MEB Müsteşarı Tekin, öğretmen adaylarının, aday öğretmenlik eğitimini yaşadıkları illerde almayı ısrarla talep ettiklerini, bakanlığın da adayların stajyerlik sürecini ailelerinin yanında geçirmelerine müsade ettiğini ama buna rağmen memnuniyet oranının az olduğunu anlattı.
Kalkınma Bakanlığının, MEB'in öğretmen niteliklerinin artırılması yönündeki projelerine destek verdiğini ifade eden Tekin, "Önümüzdeki günlerde özellikle beşinci sınıfların dil ağırlıklı bir sınıf haline dönüştürülmesi ve müfredat konusunda öğretmenlere yönelik yeni hizmet içi eğitim süreci başlatacağız. Kalkınma Bakanlığının destekleriyle, bize sunacağı imkanlarla bunu yapacağız." diye konuştu.
- 2003'ten beri 561 bin 431 öğretmen atandı
Bakanlığın aday öğretmenlik uygulamasını başlatma nedenlerini anlatan Tekin, Türkiye'de eğitim sektöründe memnuniyetin diğer sektörlere göre daha düşük olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Fiziksel yatırımlar, bütçeden ayrılan kaynak itibarıyla bakıldığında aslında çok yüksek bir memnuniyet olması beklenirken çok düşük. Ülkelerin demokrasi düzeyleri üzerinden göstergelere bakarken bütçeden eğitime ayrılan paya bakıyoruz. Türkiye son 15 yılda ciddi mesafe katetti. Genel bütçenin beşte biri eğitim harcamalarına ayrılmış durumda. Buna rağmen memnuniyetin düşük olmasının gerekçeleri üzerinde durmak gerekirdi. Biz 3-3,5 yıldır niye bu kadar kaynak ayrılmasına rağmen memnuniyet oranı bu kadar düşük, bunu masaya yatırmıştık. Her bir konuda alan araştırmalarıyla desteklenen politika önermeleri geliştirdik."
2003 yılıdan itibaren ataması yapılan öğretmen sayısının 561 bin 431 olduğunu kaydeden Tekin, "Mevcut öğretmenlerimizin sayısıyla kıyasladığımızda, 948 bin öğretmenimiz var, yüzde 60'a yakın bir kısmı mevcut hükümet döneminde atanmış. Buna rağmen öğretmen nitelikleriyle alakalı bir problemimiz var. Demek ki öğretmen niteliklerinin artırılması, hükümetin iktidara geldiği yılların en başında başlamış olsaydı öğretmenlerimizin yüzde 60'ı yeni konsepte göre istihdam edilmiş ve adaylık sürecini tamamlamış olacaktı." diye konuştu.
- "Senkronizasyon problemi var"
Milli eğitimde öğretmenlerin çok yetersiz olduğu düşüncesini doğru bulmadığını vurgulayan Tekin, yüzde 3'ünün ön lisans mezunu, yüzde 86'sının lisans mezunu olduğunu, yüzde 10'un da lisans üstü eğitim aldıklarını söyledi.
Öğretmenlerin niteliklerini daha da artırma konusunda çalışmalar yürüttüklerini fakat çalışmalarında harmoni problemiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten Tekin, "İlkokullarda yaklaşık 10 yıldır bitişik eğik el yazısıyla eğitim veriyoruz. Ne beklenir, mevcut sınıf öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimden geçirilmiş olması gerekir. Bitişik eğik el yazısıyla öğretmenlerin eğitim alması beklenir. Bakanlık bunu kısmen yapmış. Şu daha çok beklenen bir şey. Eğitim fakültelerinde okuyan öğrencilerin müfredatına bitişik eğik el yazısıyla çocuklara okuma yazma öğretmenin ekletilmesi gerekirdi. Burada bir senkronizasyon problemi var. Eğitim fakültelerinin MEB'in müfredatıyla ciddi bir şekilde iletişim problemi vardı. Bundan kaynaklı ciddi problemimiz var." dedi.
- "Öğretmen adayları aday öğretmen sürecine soğuk bakıyor"
Öğretmenliğin bir meslek ama aynı zamanda bir kadro unvanı olduğunu ifade eden Tekin, eğitim fakültesini bitirenlerin kendisini öğretmen olarak tanımladığını ama başka fakültelerinden mezun olanların kendilerini o mesleğin kadrosuyla eş değer görmediğini anlattı.
Öğretmen adaylarının aday öğretmen sürecine soğuk baktıklarını vurgulayan Tekin, kamuoyunda yapılan tartışmalarla bunun gereksiz olarak algılandığını kaydetti.
Tekin, aday öğretmenlik sürecini şöyle anlattı:
"Eğitim fakültelerinden mezun olan arkadaşlar arasından bizim ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek, bizim eksikliklerimizi giderecek arkadaşlarımızı istihdam edip yine bizim belirlediğimiz çerçevede, müfredatımız, okullarımız ve koşullarımızda hizmet içi eğitimin ardından öğretmen unvanlı kadrolara atama süreci başlattık. Bu sürecin doğru tanımlaması budur. Bundan daha doğal bir süreç de yoktur."
Tekin, öğretmen adaylarının staj uygulamalarının elektronik ortamda kayıt altına alınmaya başlanacağını, YÖK'e bu konuda yazı gönderildiğini belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz