Sorumluluk verin!

EYLÜL ayı ile birlikte hem çocukların hem de ailelerin okula hazırlık telaşı başladı. Okula ilk kez başlayan çocuklar ve ebeveynleri için uyum süreçlerinin farklılık gösterebildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Emine Fettahoğlu, “Okula hazırlık aşamasında çocuğa sorumluluk vermek gerekir. Ebeveyn ve çocuğun iş birliği içinde olması bu sürecin daha hafif atlatılmasında etkili olacaktır” dedi.

Sorumluluk verin!

Ebeveynlerin, okula yeni başlayan çocukları üzerindeki etkilerinin oldukça yüksek olduğunu dile getiren Memorial Hizmet Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Emine Fettahoğlu, “Çocuk ile motive edici konuşulmalı, oyun hayatından tamamen çıkarılmayıp oyun yaşantısına izin verilmeli. Okul hayatına yönelik yaşayacağı süreç anne-baba tarafından anlatılmalı ve olası durumlara karşı ebeveyn anlayışlı olmalıdır” diye konuştu.

“OKULA HAZIRLIK AŞAMASINDA ÇOCUĞA SORUMLULUK VERİLMELİ”

Çocuğun okula hazırlığın ilk aşamasında beslenme ve uyku düzeninin belirlenmesi ve sağlık kontrollerinin eksiksiz yapılması gerektiğini vurgulayan Fettahoğlu, “Sonraki aşamada ise birlikte kırtasiye alışverişi yapmak, bir süre çocuğun okula ebeveyn tarafından bırakılması ve okula hazırlık aşamasında (çantasını düzenlemek, ödevlerini yapmak gibi) çocuğa sorumluluk vermek gerekir. Ebeveyn ve çocuğun işbirliği içinde olması bu sürecin daha hafif atlatılmasında etkili olacaktır” dedi.

“ÇOCUĞUN OKULA HAZIR OLUP OLMADIĞI SORGULANMALI”

Ebeveynlerin çocuklarının fizyolojik ve psikolojik açıdan okul hayatına hazır olup olmadığını sorgulaması gerektiğini ifade eden Fettahoğlu, şöyle devam etti:

“Bunun için bazı önemli konularda çocuğun davranışlarına ve tutumlarına dikkat edilmelidir. Mesela, ‘fiziki gelişimi okula başlamak için yeterli mi’ ya da ‘kendi başına kıyafetlerini giyip çıkarabilir mi’ gibi sorular sorulabilir. Çocuğun düz ve eğik çizgiler çizebilmesi, kişisel temizliğini kendi yapabilmesi, tuvalet ihtiyacını yardım almadan giderebilmesi, renk ve sayıları bilmesi, yardım almadan merdiven inip çıkabilmesi,  yardım almadan yemek yiyebilmesi, kuralları bilip, kurallara uyum sağlayabilmesi, verilen yönergeleri anlayabilmesi, paylaşmayı ve sıra beklemeyi bilmesi, öfke ve dürtü kontrolünü sağlayabilmesi, duygularını tanımlayabilmesi, akranlarıyla iletişim kurabilmesi, zıt ve benzer kavramları kavrayabilmesi ve uzun süre masa başında oturabilmesi gibi durumlar çocuğun okul hayatına hazır olduğunun göstergesidir."

“ÇOCUK PSİKOLOJİK OLARAK DA OKULA HAZIR OLMALI”

İlk zamanlarda çocuğun okula gitme konusunda isteksiz olması veya okula gitmeyi tamamen reddetmesi durumuyla karşılaşıldığını belirten Fettahoğlu, “Bu aşamada ebeveynlerin çocuğa yaklaşımı oldukça ılımlı olması gerekmektedir. Okula gitme konusunda sürekli bir kaygı duyması ve bu durumun aile tarafından desteklenmesi çocuğun okuldan daha da uzaklaşmasına sebep olabilir ve sürekli bir problem haline gelebilir. Çocuğun okula karşı bu tutumu aynı zamanda anne ve babadan ayrılma kaygısını da açığa çıkarır. Bu nedenle sadece bedensel olarak değil aynı zamanda psikolojik olarak da okula hazırlığın tam olması gerekir” dedi.

“Ebeveyn tarafından doğru zamanda müdahale edilmediği takdirde okuldan uzaklaşma ve okulu reddetme durumu kronik hale gelebilir. Sosyal yaşama uyum, okul başarısı ve aile içi iletişim konusunda sorunlar yaşanabilir” diyen Fettahoğlu, ebeveynlerin bu evrede oldukça hassas davranması gerektiğini belirtti.

"OKUL HAKKINDA ÇOCUĞU BİLGİLENDİRİN"

Ebeveynlere, okula gitmeyi reddeden çocuklarına karşı davranış önerilerinde bulunan Fettahoğlu, şu uyarılarda bulundu:

“Ebeveynlerin okula gitme konusunda kararlı ve net bir duruş sergilemeleri gerekir. Okula alışma süresi ebeveynler tarafından aşamalı bir şekilde sağlanmalıdır. Okul nedir, nasıl bir yerdir, neler yapılır, ne için okula gideriz gibi konularda ebeveyn bilgi vermelidir. Sınıf öğretmeni ve rehber öğretmeni ile iş birliği sağlanmalıdır. Çocuğun okul korkusu ortak bir alanda aile içerisinde ele alınmalıdır. Çocuğun okul ile ilgili tanımı sorgulanmalıdır. Ebeveynler tarafından tehdit edilme, şiddet gösterme, korkutulma ve yargılanma çocuğun okul korkusunun daha da şiddetlenmesine sebep olabilir. Ebeveyn tarafından şikayetler devam ediyorsa ve çocukta herhangi bir değişim söz konusu değilse bir uzmandan destek alınmalıdır."

“OKUL ORTAMINI ÖNCEDEN GÖRMESİNE İZİN VERİN”

Okula başlayan çocuklar için ebeveyn desteğinin önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Fettahoğlu, “Çocuğun gideceği okulun önceden ziyaret edilmesi ve ortamı görmesine izin verilmesi onu oldukça rahatlatacaktır. Okulun ilk günü çocuğun ebeveyn tarafından okula bırakılması oldukça önemlidir ve bu süreçte çocuk kendini yalnız hissetmemelidir” dedi.

“AİLE BİREYLERİNİN SORUMLUKLARINI ANLATIN”

Ebeveynlerin, yakın çevrenin yorumlarına karşı dikkatli olmasının ve çocuk hakkındaki beklentilerinin hemen arttırılmamasının yararlı olacağını ifade eden Fettahoğlu, “Ebeveyn için öncelikle önemli olan çocuğunun okul ortamına, arkadaşlarına ve öğretmenine alışma ve uyum sürecidir. Okul ortamının mutlu ve güvenilir bir ortam olduğu, gün bitiminde evinde olacağı ve aile bireylerinin de çeşitli sorumluluklarının olduğu, kendisinin de okula gitme sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği anlatılmalıdır” diye konuştu.

“Eğitim-öğretim yaşamının ilk yılı bazı temellerin de atıldığı yıl olarak nitelendirilebilir” diyen Fettahoğlu, “Anne-babanın tutumu ve çocuğa okul yaşamı konusundaki yaklaşımı okulu sevmesinde önemli rol oynar. Eğer çocuk okulu ve okul ortamını sevemezse akademik başarısını etkiyebilir ve özgüveni gelişmeyen, başarısızlığa boyun eğen, ders çalışmak istemeyen bir öğrenci olmasına neden olabilir. Bu sebeple ebeveynlerin de bu süreçte çocuklarının destekçisi olarak yanlarında olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz