Sağlık çalışanlarından sonra eğitim emekçilerine de şiddet uygulanmaya başlanması protesto edildi.
İstanbul’da bir öğretmene yapılan bıçaklı saldırı eğitimciler tarafından kınanırken, Eğitim Bir-Sen üyesi öğretmenler Diyarbakır’da 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.
Diyarbakır Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi önünde basın açıklaması yapan Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Memiş,öğretmenleri değersizleştiren, hedef tahtasına oturtan uygulamalara dur demek, meslektaşlarımızın hayatına kasteden saldırıları kınamak ve protesto etmek için bu kararı aldıklarını söyledi.
‘İKİ HAFTA İÇİNDE 8 ÖĞRETMENE SALDIRI’
İki hafta içerisinde 8 tane öğretmenin saldırıya uğradığını ve bazılarının ölümden döndüğünü belirten Memiş,”Üzülerek ifade etmeliyiz ki, şiddet toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Her tarafı cennet olan ülkede neredeyse cinnet toplumuna doğru yol alıyoruz. Aklını ve duygularını yönetemeyenler şiddeti seçiyor, gerekli tepki verilmediği, failler bedelini ödemediği için şiddet sıradan bir olaymış gibi toplum tarafından kanıksanıyor. Masum bir hak arama yöntemi gibi yaygınlaşıyor. Hâlbuki şiddetin masumu değil mağduru vardır. Mağdur bazen doktor, bazen öğretmen, bazen kadın, bazen çocuktur. “ dedi.
‘DİNÇER, AKDAĞ KADAR OLAMADI’
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “Sağlık çalışanlarına yapılmış saldırıyı kendime yapılmış sayarım” şeklindeki açıklamasını hatırlatan Memiş, aynı duyarlılığı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den göremediklerini bildirdi.
Bakan Dinçer’i eleştiren Memiş,”Öğretmenlerle ilgili kurduğu bütün cümlelerin, eğitimcilerle arasının daha da açılmasını sağlaması için, insanın özel gayret sarf etmesi gerekir. Ya da yaptığı uygulamaların, izlediği politikaların özenle seçilmiş olması gerekir. Tıpkı Milli Eğitim Bakanlığında hayata geçirilen “Alo 147” hattı gibi. Tıpkı bütçesiz okulları mecbur olmadıkları halde ayakta tutmak için özveri ile çırpınan okul yöneticilerini “Bağış Genelgesi” ile töhmet altında bırakmak ve tamamına soruşturma açıp kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak, disiplin cezalarıyla küstürmek gibi. Ve yine tıpkı, hiçbir öğretmen 3 ay tatil yapmadığı halde, işin iç yüzünü bilmeyen sokaktaki insanın kurduğu cümleyi birinci ağızdan kurmak gibi. Bütün bu yaşananlar öğretmenlerin saygınlığını zedeleyen ve öğretmenlik mesleğini sıradanlaştıran uygulamalardır. Buradan bütün yetkilileri uyarıyoruz. Toplumda öğretmenin itibarı aşınırsa, herkesin itibarı aşınır. Öğretmene saygısızlık olursa anneye de babaya da saygısızlık olur. Öğretmenin felaketinden topluma asla saadet çıkmaz. Başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere bu konuda herkesi duyarlı davranmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.
‘TOPLUMUN AYAĞININ ALTINDAKİ HALI KAYMAK ÜZEREDİR’
“ Gereğini yapmak okullara bütçe vermeyip öğretmeni tahsildar konumuna, sokup, veli ile karşı karşıya getirip daha sonra da “Veliyi üzeni bende üzerim” demek değildir. Gereğini yapmak eğitimcileri karşısına almak değildir. “ diyen Memiş, bu anlayışla başarıya ulaşmanın mümkün olmadığını ileri sürdü.
Milli Eğitim Bakanı Dinçer sustuğu için bu eylem kararı aldıklarına dikket çeken Memiş,toplumun da öğretmenlere sahip çıkması gerektiğini söyledi. Memiş, sözlerini şöyle tamamladı :”Geride bıraktığımız iki hafta içinde 8 meslektaşımız darp edilip, yaralanıp, şiddete maruz kaldıysa, yani şiddet öğretmene kadar uzandıysa “toplumun ayağının altındaki halı kaymak üzeredir” demek için toplandık. Televizyon dizilerinde öğretmen tiplemeleri ile mesleğin saygınlığını hedef alan maksatlı yayın ve yapımların davetiye çıkardığı tehlikelere işaret etmek için toplandık. Bu gün, haftanın ilk günü bütün okullarda törenlerden sonra ilk derse girmiyoruz. Susması gereken yerde konuşan ama konuşması gereken yerde susanları uyarıyoruz. Öğretmenler olarak meslektaşlarımıza uygulanan şiddeti kınıyor ve Eğitim-Bir-Sen olarak bütün kamuoyunu duyarlı davranmaya davet ediyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz