2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanması planlanan ve "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla açıklanan yeni müfredat özgün bir eğitim felsefesi içeriyor.
Söz konusu yeni müfredatın hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlarda öneri ve görüşlerini paylaşan İdeal Eğitim Vakfı Başkanı Muhammed Şakir, Millî Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı taslağı kamuoyuna sunum süresinin kısıtlı olduğunu belirterek bakanlığa ve eğitimcilere çağrıda bulundu.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla açıkladığı yeni müfredat çalışmasını gerekli ve önemli bulduklarının altını çizen Şakir, "Millî Eğitim Bakanlığı'nın son zamanlarda müfredatın güncelleştirilmesiyle ilgili açıklaması olmuş ve bu yönde bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmayı önemli ve gerekli buluyor, gecikmiş bir çalışma olarak değerlendiriyoruz." dedi.
"PAYLAŞILACAK GÖRÜŞLER İÇİN VERİLEN SÜRENİN UZATILMASINI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Müfredatın eğitim bileşenlerinin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirten Şakir, "Öğretmen için kılavuz ve yol haritası, öğrenciler için ise ahlak, bilgi, şahsiyet inşası, kimlik edinme, donanım ve mesuliyettir. Bu konuyu önemsiyor, gerekli görüyor ve aynı zamanda faydalı bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Fakat bu müfredat girişiminin siyasi mülahazaların üzerinde tutulması, konjonktürel bakılmaması, bütüncül bakılması ve aynı zamanda pansuman kriterli bir anlayışa ele alınmaması lazım." ifadelerini kullandı.
Kamuoyunun görüşlerini iletmesi hususunda tayin edilen sürecin uzatılması gerektiğini sözlerine ekleyen Şakir, "Bakanlığın açıklamasıyla beraber bir haftalık sürede tayin edilmesi katılımın çok az olacağı anlamına geliyor. Herkesten ve her kesimden beklenilen katılım olmayabilir. Bu sürenin uzatılmasını gerektiğini düşünüyoruz. Verilen sürenin uzatılmasıyla Türkiye'nin her tarafında eğitimci, STK ve ilgili kesimler daha zengin bir şekilde katılabileceklerdir." şeklinde konuştu.
Şakir, "Yapılacak olan bu müfredatın medeniyet değerlerimize uyumlu, sorumlu bireyler ve geleceğimizi rahat bir şekilde emanet edebileceğimiz bir neslin yetiştirilmesine dönük çalışma olmalıdır. Müfredatla ilgili vakıf olarak görüş, düşünce ve önerilerimizi ayrıca açıklayacağız. Vakfımızın üye ve gönüllülerine tamamına yeniden bir çağrı yapıyor, bakanlığın ilgili sayfasına girip ve bu konuda branşlarıyla alakalı düşünce ve önerilerini net ve açık bir şekilde sorumluluk bilinciyle aktarmalarını, ulaştırmalarını istiyoruz." diye belirtti.
"YENİ MÜFREDATLA TOPLUMUN EMİN BİR ŞEKİLDE KENDİSİNİ TESLİM EDEBİLECEĞİ VE EMANETİNİ VEREBİLECEĞİ NESİLLER YETİŞEBİLMELİ"
Mevcut müfredatla ilgili çok şikayetler olduğunu, cumhuriyet tarihinden bugüne kadar gelen her hükümetin bir şekilde eğitim sistemini ve müfredatla ilgili durumları daima gündemlerine aldığını kaydeden Şakir; bu meselenin mihengi noktalarına dokunulamadığını, bu konuda halkın gönlünü rahatlatabilecek ve değerleriyle uyumlu bir çalışma olmadığını söyledi.
Şakir, "Müfredatla alakalı şikayetler çoktur. Zaman zaman bu yönde ilgili ve duyarlı kesimlerin yapmış oldukları itirazlar, şikayetler ve öneriler vardır. Vakıf olarak bizimde bazı önerilerimiz ve çalışmalarımız olmuştu. Özellikle müfredat konusunda çocuklarımızın ve gençlerimizin özüne direk etki yapan kitap ve serler vardır. Edebiyat, din, tarih ve kültür gibi konular önemlidir. Bunlar direk olarak şahsın fikrine, düşüncesine ve yapısına etki eden durumlardır. Yeni müfredatta toplumun emin bir şekilde kendisini teslim edebileceği ve emanetini verebileceği nesiller yetişmiş olsun." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz