DİYARBAKIR- Sivil toplum örgütleri, Türkiye’de otizm tanısı konan çocukların nitelikli eğitime ulaşması taleplerini dile getiriyor. Bu talepler arasında özellikle 3-6 yaş arası otizmli çocukların bütünleştirme eğitimleri kapsamında akranlarıyla bir arada olmaları ve kesintisiz eğitime kavuşmalarının önemi dikkat çekiyor.
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Türkiye’deki otizmli çocukların eğitim hayatındaki durumunu Meclis gündemine taşıdı ve soru önergesi verdi. Özdemir’in önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, E-okul sistemine kayıtlı 41 bin 854 otizm tanılı öğrenci bulunduğunu açıkladı.
STK’ların çalışmalarına göre Türkiye’deki 0-14 yaş grubu aralığındaki otizmli çocuk sayısının yaklaşık 150 bin, 0-19 yaş çocuk grubunda ise eğitim bekleyen çocuk sayısının yaklaşık olarak 500 bin olduğunu belirten CHP’li Özdemir, Bakan Özer’in yanıtının otizm tanılı çocukların yüzde 92’sinin eğitim sistemine dahil edilmediğini ortaya koyduğunu söyledi.
STANDARTLARA UYGUN HALE GETİRİLEN ÖZEL EĞİTİM SINIFI SAYISI 174’TE KALDI
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in paylaştığı verilere göre E-okul sistemine kayıtlı 41 bin 854 otizm tanılı öğrenciye, 1521 özel eğitim kurumunda 19 bin 357 öğretmen tarafından eğitim veriliyor.
Kaynaştırma ve bütünleştirme uygulamalarının niteliğini artırmak için çalıştıklarını söyleyen Bakan Özer’in yanıtına göre özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için açılan destek odasının sayısı 638. Yarı kapsamlı kaynaştırma uygulaması kapsamında 41’i 2021 yılında olmak üzere toplam 174 özel eğitim sınıfının standartlara uygun hale getirildiğini belirten Bakan Özer, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
‘OTİZMLİ ÇOCUKLARIN YÜZDE 92’Sİ EĞİTİM HAKKINDAN YARARLANAMIYOR’
Milli Eğitim Bakanı Özer’in yanıtını değerlendiren CHP Milletvekili Sibel Özdemir’e göre, E-okul sistemine kayıtlı 41 bin 854 otizm tanılı öğrencinin olması otizmli çocukların eğitime ulaşamadığını ortaya koyuyor. Türkiye’de bu alanda çalışan STK’ların verilerine göre 0-19 yaş arasında 500 bin otizmli birey olduğunu belirten Özdemir, Bakan’ın yanıtının otizm tanılı çocukların yüzde 92’sinin eğitim sistemine dahil edilemediğini ortaya koyduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Bu oran gerçekten çok ciddi ve çok vahimdir. Çünkü STK’ların çalışmalarına göre 0-14 yaş grubu aralığında otizmli çocuk sayısı yaklaşık olarak 150 bin. 0-19 yaş çocuk grubuna genellediğinde ise eğitim bekleyen çocuk sayısının yaklaşık olarak 500 bin olduğu tahmin edilmekte. MEB’in verdiği yanıtta e-okul yönetim bilgi sistemine kayıtlı sadece 41 bin 854 otizm tanılı öğrenci bulunmakta. Bir yandan otizmli çocukların yüzde 92’si eğitim hakkından yararlanamazken eğitim sistemine dahil olanların eğitimleri ise kesintiye uğramaktadır. MEB verdiği yanıtta kaç otizmli çocuğun okulöncesine veya ilkokula başladığını, kaçının liseden mezun olduğunu paylaşılmadığı için bu kesintiler maalesef fark edilmiyor bile."
‘MEB’İN VERDİĞİ BİLGİLER, MECLİS RAPORUNUN DİKKATE ALINMADIĞINI GÖSTERİYOR’
Milli Eğitim Bakanı Özer’in yanıtında otizmli çocuklar için standartlara uygun sınıf sayısının 174’le sınırlı kaldığının vurgulandığını belirten CHP’li Özdemir, “Ülke genelinde sadece 638 destek eğitim odasının belirlenen standartlara göre donatımı sağlanabilmiştir. Kalitesi bir yana otizmli çocuklara haftada sadece 2 saat eğitim verilmektedir. Avrupa’da 40 saat eğitim verilmekte. Dolaysıyla ülkemizdeki otizmli çocukların hem eğitime erişim hem de nitelikli eğitim alma hakkı ciddi şekilde ihlal edilmektedir” diye konuştu.
Her 10 otizmli çocuğun sadece 1’inin tanı aldıkları ilk günden itibaren ihtiyaç duydukları eğitimi alabiliyor olmasının çok vahim bir duruma neden olduğunu belirten CHP’li Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
“2019 yılında 1 milyon yetişkin otizmli bireyden sadece 28’i SGK’ya kayıtlıyken 2022’de bu sayının 30 olması çok vahimdir. Oysa Mart 2020 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan ‘Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’ ile eğitim, sosyal uyum ve istihdam konularında acilen atılması gereken çok önemli tavsiyelerde bulunulmuştur. MEB’in verdiği bilgiler, Meclis Raporu’ndaki önerilerin kurumlar tarafından dikkate alınmadığını ortaya koymaktadır.”
Kaynak: Diyarbakır Söz