ÖSYM Başkanı Ömer Demir, yasal bir düzenleme ile sınavın evrağının aslı niteliğindeki belgeyi, elektronik ortamda saklayacak sisteme geçileceğini belirterek, "Dolayısıyla adayların soru kitapçıkları fiziksel olarak imha edilse de kitapçık üzerinde yaptıkları bütün işlemler, elektronik ortamda taranmış ve saklanmış olacak." dedi.
Demir, Esenboğa e-Sınav Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, diğer ülkelerde yaptıkları tespitlere göre, 5 bin kapasiteli elektronik sınav merkezinin dünyanın en büyük merkezi olduğunu söyledi.
"ÖSYM" denildiğinde ilk akla gelen kavramların başında "güven" geldiğine işaret eden Demir, "ÖSYM, Türkiye'nin sayılı ve en güvenilir kurumları arasındadır, bütün başından geçen hepimizin bildiği badirelere rağmen." değerlendirmesini yaptı.
Demir, ÖSYM'nin birbiriyle çelişen iki kavram olan gizlilik ve şeffaflık kavramlarının dengesini kurmaya çalıştığını ifade ederek, soru hazırlama süreçlerinin büyük bir gizlilik içinde yapıldığını ancak sınav değerlendirme işlemlerinin şeffaf olması gerektiğini anlattı.
Hızla, gizlilik ve şeffaflık dengesini kurabilmek için sürekli yeni teknolojilere uyum sağlamaya çalıştıklarına dikkati çeken Demir, elektronik sınavların 2 yıldır Ankara, İstanbul ve İzmir'de yapıldığını ancak başvuru kontenjanlarının sınırlı olması nedeniyle Ankara Esenboğa Sınav Merkezi'nin inşa edildiğini belirtti.
Ömer Demir, aralık ayında Resmi Gazete'de yayımlanan yasal düzenleme ile ÖSYM için de birkaç konuda değişiklik yapıldığını, bu kapsamda ÖSYM Ar-Ge Dairesi ile yılda 100 binin üzerinde engelli adaya hizmet verildiğinden Engelli Adaylar Dairesi adıyla yeni birimlerin kurulduğunu aktardı. Demir, kanun ile ayrıca biyometrik verileri kullanmaya yönelik yasa ihtiyacının giderildiğini ve bireyselleştirilmiş sınava imkan sağlandığını dile getirdi.
- Gerçek adaylar üzerinden denenmiş sorular
Bireyselleştirilmiş sınavın, adayın eş zamanlı olarak sınava girmesini gerektirmeyen, farklı adaylara farklı soruların da sorulabildiği bir sınav türü olduğunu aktaran Demir, bu sınavın yapılabilmesi için gerçek adaylar üzerinde denenmiş ve zorluk düzeyi tespit edilmiş soru havuzunun bulunması gerektiğini söyledi.
Deneme sorularının, seviye tespitini amaçlayan sınavlar olan ALES, YDS ve İş Sağlığı ve Güvenliği gibi sınavlarda adaylara sorulacağını aktaran Demir, "Deneme soruları, sıralama sınavları olan KPSS, LYS ve YGS'yi ilgilendiren bir konu değil." bilgisini paylaştı. Ömer Demir, deneme sorularına ilişkin bilgilerin kılavuzlarda ilan edileceğini bildirdi.
- "Biyometrik kimlik doğrulama sistemine de geçeceğiz"
Demir, sınavlarda biyometrik verilerin kullanılması için hazırlıkları yaptıklarına işaret ederek, "Bu e-sınav merkezinde yüz tanıma ile başlıyoruz. Ama şu anda, parmak, damar izi bulunan yeni TC kimlik belgelerinde bulunan biyometrik bilgilerin de kullanılabildiği sistemlere entegre ederek, mükerrer işleri kaldırmak için bir girişimde bulunacağız. Daha geniş kitlelerin kullandığı yöntemleri kullanarak biyometrik kimlik doğrulama sistemine de geçeceğiz. Bunun da yasal alt yapısı düzenlenmiş oldu." diye konuştu.
- Soru kitapçığı cevap kağıdı birleşiyor
Demir, cevap kağıdı, soru kitapçığı ayrımını ortadan kaldırmak için soruların altına cevapların kutucuklara işaretlenmesi için yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgiler de verdi.
Bu yöntemi küçük çaplı 200-300 bin dolayında adayın katıldığı sınavlarda kullandıklarını ancak daha büyük sınavlarda uygulamak için daha büyük bir alt yapı oluşturmak gerektiğini belirten Demir, "Bu durumda kitapçığın tümü taranacak. Dolayısıyla 50 kat tarama yapmak gerekiyor. O yüzden kapasiteyi biraz artırdıktan sonra o sisteme doğru tekrar bütün sınavlarımızı kaydıracağız." şeklinde konuştu.
Demir, bu yılki üniversiteye giriş sınavlarında ise soru kitapçığı ile cevap anahtarının ayrı olacağını söyledi.
Cevap anahtarlarının sorunun altında yer alması ile aynı zamanda tüm kitapçıkların da okuyucularla taranmış olacağına işaret eden Demir, bu sistemin de büyük avantaj yaratacağını vurguladı.
Bütün adaylara girdiği sınavın kitapçığına tek tek ulaşma imkanı verildiğinde çok büyük bir depolama ve internet hattı açmak gerektiğine işaret eden Demir, bunun için ÖSYM'de ilave bir server sistemi kuracaklarını bildirdi.
- "Herhangi bir güvenlik kaygısı taşımıyoruz"
Ömer Demir, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ÖSYM'den ihraç edilen personel sayısına ilişkin de "Tüm kurumlarda olduğu gibi ÖSYM'de de ihraçlar oldu. Toplam personel içinde teknik işlerle uğraşan personelden yüzde 30 civarında ihraç oldu. Toplam olarak bakarsak, 20 kişi kamu görevinden çıkarıldı kadrolu personel içerisinden. Bir de teknik işlerimizi yapan sözleşmeli personelimiz var onlar içerisinden de 17 kişi var. Toplam 37 kişi, teknik personelin yüzde 30'una tekabül ediyor. Destek hizmetlerinde çalışan, firma üzerinden çalıştırılan kişiler bu sayılara dahil değil. Burada asıl olan bilişim ve soru irtibatlı birimlerde çalışan teknik personel." bilgisini paylaştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz