Kentte 7 yıldan bu yana 'Özel Eğitim Öğretmeni' olarak görev yapan Edibe Polatlı, 2015 yılında Bağlar ilçesi Molla Gürani İlkokulu'na atandı. Atandığı okulda özel eğitim görmesi gereken engelli öğrencilerin sınıfının donanımsal olarak yeterli olmadığını gören Polatlı, bir proje hazırlayarak Okul Müdürü Oya Ekin'e sundu. Okul Müdürü'nün de desteğini alan Polatlı projeyi hayata geçirerek, engelli öğrencilerin özel eğitim görebilecekleri yalıtılmış bir sınıf oluşturdu. Sınıfın tüm ihtiyaçlarını arkadaşlarından temin eden Polatlı, çok sayıda eğitim materyalini ise kendi emeği ile tamamladı. Okul Müdürü Oya Ekin'in tahsis ettiği sınıfın tadilatını yaptıran Edibe Polatlı, arkadaşlarından temin ettiği malzemelerle de sınıfı donattı.
KOLİ PALETLERİNDEN OTURMA GRUBU
Engelli öğrencilerin rahat hareket edebilmesi için sınıfın zeminini özel kauçuk ile kaplatan Polatlı, okula gelen süt kolilerinin altında bulunan tahta paletleri toplayıp, boyatarak oturma grubu yaptı. Oturma grubunun minderlerini de kendi elleriyle diken Polatlı'nın rengarenk perdeler ve yalıtılmış malzemelerle hazırladığı özel eğitim sınıfı engelli öğrencilerin de yaşamını değiştirdi. 10 öğrencinin eğitim gördüğü sınıfta akıllı tahta, tahta paletlerin boyanması ile elde edilen oturma grubu, ses sistemi, okuma bölümleri ve çocukların ihtiyacını karşılayan eğitim materyalleri yer aldı. Malzemelerin yerleştirilmesi ardından hizmete giren yalıtılmış sınıf, Molla Gürani İlkokulu'nda bulunan işitme engelli öğrencilerin yüksek standartlarda eğitim görmesine imkan sağladı. Yalıtılmış sınıfta tahtadan yapılmış harflerle okuma-yazmayı öğrenen öğrenciler, renkli minderlere oturarak uygulamalı eğitim de görüyor.
'HER ARKADAŞIMA BİR GÖREV YÜKLEDİM'
Yalıtılmış sınıfta dersten arta kalan zamanlarda öğrencileri ile müzik eşliğinde oyunlar oynayan ve zamanının büyük bölümünü bu sınıfta geçiren öğretmen Edibe Polatlı, sağlıklı özel eğitim hizmetlerinin, sağlıklı ve yeterli donanıma sahip eğitim ortamlarında gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Polatlı, şöyle konuştu:
"Aklımda bir proje vardı. Tahsis edilen özel eğitim sınıfının çocuklarım için yetersiz olduğunu gördüm. Bunun için birşeyler yapmak istedim. Milli Eğitim tarafından seminer amacıyla gönderildiğim ülkelerdeki okullarda gördüklerimi uygulamak için yola çıktım. Özel eğitimde en az kısıtlayıcı ortam ilkesi gereği sınıf dizayn etme ihtiyacı duydum. Bir proje geliştirdim ve sonucunda bu sınıf ortaya çıktı. Bu sınıf biyonik kulaklı çocuklarımızın ihtiyaçlarına yönelik geliştirildi. Kauçuk zemini, yumuşak olması nedeniyle seçtim. Ses ve dış gürültülerden yalıtılmış bir sınıf olmasını tercih ettim. Sınıf grup ve bireysel eğitim masaları olmak üzere ikiye böldüm. Çocukların rahatlıkla tek başına kitap okuyabilecekleri bir dinlenme alanı olarak bir okuma köşesi oluşturduk. Çocuğun görsel uyaranlara net tepki verebilmesi için görsel uyaranlara dayalı akıllı tahtadan çalışmalar yaptım. Renkten yalıtılmış ortamlarda çocuklar isteksizleşebiliyorlar. Rengarenk bir ortam olmasını istedik. Okulumuza süt geliyordu. Süt kolileri altında paletler vardı. Onları atmadım ve boyadım. Sonra üzerine minderler diktim ve çocukların yaşam alanını oluşturdum. Malzeme temininde zorlandım. Ancak, uzayan bir süreç olduğu için arkadaşlarımı da bu işe kattım. Her arkadaşıma birer görev yükledim. Kimi perde, kimi kauçuk zemini üstlendi. Paletleri boyadım, minderler yaptım, kanepe ve kitaplıklar yaptım. Çocuklar daha rahat ortamlarda eğitim görmelerini istedim. Özel eğitim çocukları biraz daha bu tür ortamda olmayı tercih ediyor. Çünkü, gelişimleri biraz daha geriden ilerliyor. O nedenle böyle bir ortam tercih ettim. Müdürüm beni destekledi ve her süreçte yanımda oldu. Bu projeyle engelli çocukların kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri yalıtılmış bir sınıf oluşturdum. Bu sınıfta öğrenci bir yandan eğitim görürken, oyun oynayabiliyor. Kullandıkları tıbbi cihaza uygun yalıtılmış bir ortamda hayata hazırlanabiliyorlar. Yaptığımız etkinliklerle engelli öğrenciyi, normal akranlarıyla bir araya getirerek, normal akranlarının engelliliğe bakış açısını değiştirmekteyiz. Engelli çocuğu tüm gelişim alanlarında hayata kazandırmaktayız."
'HER OKULDA BU SINIFLARIN OLMASI GEREKİR'
Molla Gürani İlkokulu Müdürü Oya Ekin ise, okullarında 8 özel eğitim sınıfı açtıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Farklı özellikte çocuklar var. Bunları engel olarak görmedik. İstedik ki; onlar da okulumuzun parçası olsun. Her çocuk eğitim hakkına sahiptir. Bu çocuklarımızı dışlamayalım. Çok iyi öğretmenlerim var. Hiçbir zaman projeleri yarım kalmadı. Elimizden geldiğince birlikte yapmaya çalıştık. Dileğim bütün okullarda bunun yaygınlaşması ve bu çocukların toplumun birer parçası, içimizden biri haline gelmesi. Aslında her okulda 2 sınıfın olması gerekiyor. Elimizde olsa daha fazla sınıf açabiliriz. İdareciler, öğretmenler ve veliler korkmasınlar. bu çocuklar bizim çocuklarımız. Sağlam çocuklarımız ve biz de engelli adayıyız. Bu yüzden onları bağrımıza basıp topluma kazandırmak zorundayız. Bu nedenle her okulda muhakkak böyle sınıfların olması gerekiyor ki çocuklar dışlanmasın ve bizimle yaşamaya alışsınlar. Elimizi taşın altına koyup en iyisini yapmalıyız."
Kaynak: Diyarbakır Söz