Yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen kesimin başında gelen üniversite öğrencileri, barınma ve ulaşım sorunu yaşamaya devam ediyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtlarda yer bulabilen öğrenciler, barınma sorunlarını halletse de odaların kalabalıklığı, ulaşım ve yemek gibi birçok sorunla karşılaşıyor. Dicle Üniversitesinde okuyan öğrenciler, geçinme ve barınma sorunlarını anlattı.
BİR ODADA 6 KİŞİ KALIYORUZ
Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü birinci sınıf öğrencisi Semanur Sıcak, yurtta kaldığını dile getirdi. Aylık 570 TL ödedikleri yurtta yemeklerin yenilmeyecek kadar kötü olduğunu dile getiren Sıcak,
“Temizlik sorun, çamaşırlarımız temiz yıkanmıyor. Burada yurtta kalmamın tek avantajı sıcak suyun olmasıdır. Bir odada 6 kişi kalıyoruz. Bir odada 6 kişi kalmak gerçekten zor. Zorluklar yaşıyoruz ama mecbur olduğumuz için idare ediyoruz. Benim yurdum kampüsün içerisinde olduğu için ben çok zorlanmıyorum. Benim uzakta olan arkadaşlarım var onlar derse gelebilmek için hem çok erken hem de yol parası vermek zorunda kalıyorlar. Onlar için sıkıntı olabiliyor. Tek isteğimiz yurtta gönül rahatlığıyla yemek yemektir. Arkadaşım günlerdir yemek yemiyor”
ifadelerini kullandı.
SIRA BİZE GELDİĞİNDE YEMEK KALMIYOR
Geçtiğimiz günlerde yemek içinde sigara izmariti çıkan İyaz Bin Ganem Kız Öğrenci Yurdunda kalan gazetecilik bölümü öğrencisi Dilan Kılıç, yaşadığı sorunları şöyle anlattı:
“Urfa’da yaşıyorum. Buraya üniversite için geldim. Yurtta kalıyorum. Maalesef yurtta kalmak benim için bir zorunluluk, çünkü eve çıkacak param yok ve yurt o açıdan bana daha uygun geliyor. Her gün sorunlarla karşılaşıyoruz. Bazen yemek sırası bize geldiğinde yemek kalmamış oluyor. Ben yemeğimde bir defasında kıl görmüştüm. Diğer arkadaşların yemeğinde sigara izmariti çıkmıştı. Bu sorunları dile getirdiğimizde, ‘ister yiyin ister yemeyin’ deyip mecbur olduğumuzu söylüyorlar”
şeklinde konuştu.
Yurtlarda insani koşullarda yaşamak istediklerini dile getiren Kılıç,
“Öğrencinin gerçekten değer gördüğü bir yerde yaşamak istiyoruz. Öğrencilerin onlar için tehlike olmadığını, geleceğe ışık tutacak kişiler olduğunu bilsinler istiyoruz”
dedi.
KENDİMİZİ ZİNDANDA GÖRÜYORUZ
Aldıkları bursun yetmediğini, ailesinden para istemek zorunda kaldığını aktaran Kılıç,
“Yaşadığımız sorunları arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Ekonomi o kadar kötü bir durumda ki hiç kimse hiç bir şey yapamıyor. Resmen kaderlerine teslim olmuşlar. Bu yüzden kendimizi bir zindanda gibi görüyoruz. Hiçbir çözüm yok. Eskiden üniversite deyince akla sosyalleşmek, eğlence geliyor olabilirdi ancak şu an 2023’te tek aktivitemiz üniversiteye gelip derslere girmek. İçtiğimiz bir çayla kendimizi resmen ödül almış gibi görüyoruz. Bu vaziyetteyiz, bu yüzden kimse bize ekonomi iyi demesin. Bize verilen bursla geçinmeye çalışıyoruz. Bana verilen bursun yarısı yurda gidiyor. Hiçbir şey yapamıyorum. Aldığımız burs bin 250 TL, aldığımız bir kitap 500 TL’den başlıyor. Ailemden para isteyecek duruma geldim. Geçen sene aldığım bursla yurt parasının dışında para kalıyordu bana. Şu an ailemin kendisi, ‘O para yetmez’ deyip para gönderiyor”
şeklinde konuştu.
SEÇMECE BİR ŞEKİLDE BURS VERİLİYOR
Amedli olan ve her gün kampüsün bulunduğu yerleşkeye gelmek için 2 araç değiştirdiğini söyleyen gazetecilik bölümü öğrencisi Mervan Yıldız ise,
“Ben burs almıyorum. Malum herkese verilen bir şey değil. Eşit şartlar altında verilen bir ücret değil. Bütün öğrencilere burs verilmesi, hatta maddi durumu kötü olan herkese verilmesi gerekirken, deyim yerindeyse karpuz gibi seçmece bir şekilde burs veriliyor. Kendi maddi imkânlarımla okuyorum, kitaplarımı almaya çalışıyorum. Kira ödüyorum. Kiraya mı, doğal gaza mı, eğitim masraflarına mı para yetiştireyim? Bilmiyorum”
dedi.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Diyarbakır Söz