Rehber öğretmen Engin Ceylan, üniversite tercihi yapacak öğrenciler ile ailelerine uyarılarda bulundu. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) internet sayfalarının çok yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ceylan, “Çünkü o sayfalarda yayınlanan notlar, basın açıklamaları, duyurular çocukların geleceklerini belirleme açısında çok önemli bilgiler içeriyor. Tercihle ilgili yapılması gereken en önemli çalışma öncelikle seçilecek okulun gerçekten alana uygun olup olmadığı, mezun olunan alana uygun olup olmadığıdır. Bununla birlikte tercih edilecek kentin yaşanabilir bir kent olup olmadığı, tercih edilecek üniversitenin sosyal olanakları, yurt olanakları, barınma olanakları ve benzeri özellikleri araştırılmalı. Tercih edilecek üniversite eğer vakıf üniversitesi ise yıllık ücretleri, öğrenciye sağlayacağı imkanlara öncelikle dikkat edilmeli. Bunlar ÖSYM’nin yayınladığı kılavuzda özel koşullar bölümünde yer almakta. Her tercih edilen bölümün özel koşullarını çocuklarımız mutlaka dikkatlice izlemeliler” dedi.
“Bu yıl karmaşa yaşanabilir”
Tercihlerle ilgili bu yıl karmaşa yaşanabileceğini anlatan Ceylan, bunun önemli nedenlerinden birinin de darbe girişimi ve sonrasında gelişen olaylar olduğunu dile getirdi. 10’un üzerinde üniversitenin kapatıldığını anımsatan Ceylan, “Kapanan üniversitelerin toplam kontenjanlarının 15 bin 100 olması ve bu kontenjanların başka üniversitelere dağıtılıp, dağıtılmayacağı konusu var. Bu kontenjanlar tamamen kapatılacak mı, yoksa başka üniversitelere mi dağıtılacak konusu henüz net değil. Eğer başka üniversitelere dağıtılacaksa sıralamalar açısından çok büyük bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum ama eğer bu kontenjanlar tamamen iptal edilirse o zaman ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Üniversiteler öğrencileri seçiyor”
Sınavın bir sıralama sınavı olduğunu ve aslında üniversitelerin öğrenci seçtiğini vurgulayan Ceylan, şunları kaydetti:
“Yani aslında siz üniversite seçmiyorsunuz, üniversiteler puan aralığınıza göre ya da sınavda göstermiş olduğunuz başarı oranına göre sizi seçiyor. Sınav, öğrencileri başarılarına göre sıralayacak. Sonra üniversiteler, öğrencileri tercih etme oranına göre sıralayacak. Yani bir üniversitenin elektrik-elektronik mühendisliği bölümünü Türkiye’nin en iyi okulu yapan aslında sadece o üniversitenin sağladığı olağanüstü imkanlar değil, aynı zamanda öğrencilerin o bölümü tercih etme oranlarıdır. Çünkü herhangi bir bölümü belirli bir düzeyin üzerinde istediğinizde o bölümün kıymetini arttırırsınız. Yerleştirmeyi belirleyecek olan çocuklarımızın geçen seneye göre yapacakları tercihler değil, okulların istenme oranları olacak. Yani o bölümler ne kadar istenecek, yerleştirmeyi onlar belirleyecek.”
“Puan türü değişen bölümlere dikkat edilmeli”
Puan türü değişen bölümlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ceylan, şunları söyledi:
“Bu sene Türkçe-Matematik 2, Türkçe-Matematik 3 puanı ile öğrenci alan yeni bölümler eklendi. Örneğin, kamu yönetimi, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler gibi bölümler geçmiş yıllarda farklı puan türleri ile öğrenci alırken bu sene Türkçe-Matematik 3 puanıyla öğrenci alacaklar. Dolayısıyla bu hem bu seneki yerleştirmede sıralamaları çok ciddi biçimde etkileyecek ama aynı zamanda bir takım tercih kusurlarına da yol açabilecek. Sıralamaları yaparken puan türü değişen bölümlere de mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor.”
Ceylan, bazı vakıf ve devlet üniversitelerin isimlerinin birbirine benzediğini ve yanlış tercih yapılmaması gerektiği konusunda da uyarılarda bulundu. Ceylan, “Tercihlerin tamamladıktan sonra mutlaka bu kodlarla okulları bir kez daha ÖSYM’nin sitesinden karşılaştırıp, gerçekten istediğiniz okula yerleşip yerleşmediğinizi ya da istediğiniz okulları tercih edip etmediğinizi mutlaka gözden geçirmelisiniz. Çünkü benzerlikten ötürü bazen istemediğiniz okula gidebilirsiniz” dedi.
“Acısını çocuklarınızdan çıkarmayın”
Tercih döneminde ailelerin üzerine çok önemli sorumlulukların düştüğüne dikkat çeken Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alamadığınız eğitimleri ya da okuyamadığınız okulların acısını çocuklarınızdan çıkarmaya çalışmayın. Çünkü onlar kendi yaşamların kuracaklar. Kendi geleceklerini oluşturacaklar. Çocuklarınızın tercihlerine saygı duyun. Öncelikle onların tercihlerini, okumak istedikleri alanları tercih etmelerine fırsat tanıyın. Daha sonra sizi de mutlu edebilecek bölümleri seçmelerini sağlayabilirsiniz. Öncelikle çocuklarımıza okuyacakları alanlara ilişkin baskı yapmayın. Elbette aile olarak, acaba bu bölümden mezun olduktan sonra ne olacak, geleceğini nasıl kuracak gibi şeyleri düşüneceğiz. Bu son derece doğal bir durum. Ancak bunu mutlaka bir uzlaşma ile sağlamalıyız. Öğrenciler, okumayacağı bölümleri asla seçmesin. Okuyamayacağınız kentlere asla gitmeyin. Çünkü ister kayıt yaptırın ister kayıt yaptırmayın önümüzdeki sene orta öğretim başarı puanınızın yarı yarıya kırılacağını unutmayın. 20-30 soru fazla yapmak zorunda kalabilirsiniz. Dolayısıyla tercih yaparken okuyamayacağınız bölümleri ve kentleri asla seçmeyin. Bu konuda mutlaka ailelerinize danışın."
Kaynak: Diyarbakır Söz