Sınavın öğrenciler, veliler ve öğretmenler üzerinde baskı yarattığını söyleyen Kulaberoğlu, "Öğretmenlerimiz, okullarımız sınava hazırlık kaygısıyla istedikleri gibi bir akademik eğitim veremiyorlardı. Çoktan seçmeli sınav sisteminin kalkmasıyla bu baskının azalacağına, eğitimin niteliğinin artacağına inanıyorum. Bu sürecin hızlı ilerlemesi ve sınavın bu sene kaldırılması elbette öğrenci ve velilerde kaygıya sebep oldu. Ancak bu noktada öğrencilerimiz, sınavın şekli ne olursa olsun bir ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulacaklarını bilmeli ve buna göre çalışmaya devam etmelidir. Velilerimiz de olaya bu açıdan yaklaşarak sadece sınava hazırlık nedeniyle değil öğrenme ve kendini geliştirme amacıyla da çocuklarını desteklemelidir" diye konuştu.
"ÖĞRENCİNİN KENDİSİNİ DAHA İYİ İFADE EDEBİLECEĞİ BİR SİSTEM GELMELİ"
Bir eğitimci olarak yeni sistemin nasıl olması gerektiğine dair önerilerde bulunan Kulaberoğlu, "Öğrencilerin kendilerini daha çok ifade edebildikleri, öğrenci gelişim dosyalarının incelendiği ve öğrencinin sosyal, kültürel, sanatsal alanlarda da değerlendirilebildiği bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
"FEN, SOSYAL BİLİMLER VE ÖZEL LİSELER KENDİLERİNE ÖZGÜ SINAVLAR YAPABİLİR"
Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, özel liseler ve yabancı liselerin kendilerine özgü veya merkezi bir sistemle öğrenci alabileceğini dile getiren Kulaberoğlu, "Bu sınavlara dahil olma noktasında yaşanacak sıkıntılara gelince, diyelim ki öğrenci Kars'ta, Ağrı'da veya Hakkari'de yaşıyor ve İstanbul'daki bir fen lisesinin sınavına girmek istiyor. Bu noktada ya okullar o başarılı öğrencilere ulaşmalı ki bu fırsat eşitliği açısından önemli, ya da merkezi yerlerde okul sınavını yapılmalı" ifadelerinde bulundu.
Bu liseler dışında kalan okullar için sınav baskısı olmamasının daha doğru olacağını söyleyen Kulaberoğlu, "Böylece öğrenciler kendilerine yakın okullara gider ve bu yaklaşım benimsendiği takdirde her ildeki, ilçedeki okulun niteliğinin yükselmesi sağlanır. Bu da okullar arasındaki farkın kapanmasını ve eğitimde fırsat eşitliğini beraberinde getirir" dedi.
BU SENE SINAVA GİRECEK ÖĞRENCİLERİN DURUMU NE OLACAK?
Bu yıl sınava girecek öğrenciler hakkında da fikirlerini belirten Kulaberoğlu, "Ortaöğretim puanına dayalı bir yerleştirme söz konusu olacaksa bile bu çok yanlış bir adım olmaz. Öğrenci beşinci sınıftan itibaren TEOG için çalışıyorsa notlarımuhtemelen yüksektir. Şayet 'hormonlu not' almadıysa bunu zaten hak etmiştir. Bu puanla bir okula yerleşmesi de olasıdır. Bu puana ek olarak öğrencinin okulda sanatsal, sportif, sosyal alanlarda neler yaptığına bakılarak ek bir puan da sağlanabilir ki bence yapılması gereken budur" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
