15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Törende bir konuşma yapan Vali Mustafa Yavuz, üniversiteden 13 akademisyenin adını "dünyanın en etkili bilim insanları listesi"ne yazdırdığını hatırlattı.
Tüm bu başarıların Karabük Üniversitesinin eğitimdeki kalite anlayışını yansıttığını belirten Yavuz, "Bu nedenle 2023-2024 akademik yılında da üniversitemizin ulusal ve uluslararası alandaki başarılarını sürdüreceğinden şüphem yoktur." dedi.
Programda, "100. Yılda Yeni Türkiye Vizyonu" isimli ilk dersi veren Karabük Demir ve çelik Fabrikaları (KARDEMİR) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, bir ülkenin en büyük zenginliğinin insan kaynağı olduğunu söyledi.
İnsan kaynağının bilgi ve yetenekle donatılması gerektiğini anlatan Demir, "İdealist insan kaynağı. Bugün Türkiye'de yavaş yavaş inşa edildiğini gördüğümüz mesele bilgiyle donatılmış gençliğin Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme iddiasıyla ortaya çıkıyor olması. Artık bir şeyleri yapabilir miyiz diyen bir Türkiye yok. Evet biz de bunu yapabiliriz diyen bir gençlik görüyoruz. Bunun da en güzel örneğini bir önceki görevim olan savunma sanayide gördük." diye konuştu.
"SİZLERE KARDEMİR'İN KAPILARI AÇIK"
Demir, KARDEMİR olarak üniversite ile iç içe yaşamaya, bilgiyi ve tecrübeyi karşılıklı aktarmaya hazır olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burada yapılacak her türlü faaliyette eğitim sisteminin içinde KARDEMİR bütün varlığıyla olmaya hazır. Sizlere KARDEMİR'in kapıları açık. KARDEMİR 87 yıllık üretim tesisi olmanın yanında, artık buradaki teknolojileri ileri boyuta taşıyan, malzeme teknolojilerinde yeni buluşlara doğru çalışan, kimyasal ürünlerde yeni buluşlara doğru çalışan etkin enerji yönetimi, çevreye duyarlı atık yönetimi yapan çeşitli enerji sistemleriyle çalışan bir yapının burada yükselmesini ve Karabük Üniversitesinin de buna öncülük etmesini bekliyoruz."
"İHRAÇ RAKAMLARIMIZ GİDEREK ARTIYOR"
Savunma sanayi alanında üretilen ürünlerin ihraç edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Demir, şöyle konuştu:
"İhraç pazarındaki yerimiz giderek artıyor. Bunda en önemli parametre şu siz bir ürününüzün olduğunu söylemenizin çok fazla bir etkisi olmuyor. Onun alanda performansını göstermesi, kullanılırken görülmesi gerekiyor. Mesela TB2'de bunun için çok fazla ihraç imkanımız oldu çünkü alanda performans gösterdiler. İlk ürünü sattıktan sonraki aşamada belki 30 yıl o ülkeye bu ürünle ilgili size bir bağımlılık oluşturuyor olacak.
İhraç rakamlarımız giderek artıyor. Bu yılki ihraç hedefi 6 milyar milyar dolar idi. Geçen yıl bunu 4,2 milyar dolarla tamamlamıştık. Giderek artan bir trend var. Bu giderek artacak ama savunma sanayi ihracı diğer mallar gibi satın da ne olursa olsun diye satılamaz. Ülkemizin öncelikleri ve stratejik çıkarları önemlidir. Yıllardır başka ülkelerin ürünlerine alışmış ülkeleri ikna için de ancak performans ve teknoloji üstünlüğümüzü ve maliyetinizi ortaya koymanız lazım."
"BAŞKALARINDAN DESTEK ALARAK GİDECEĞİNİZ HER YOLDA YARI YOLDA KALMANIZ MÜMKÜN"
Bir katılımcının "Türkiye'nin Azerbaycan'a savunma alanında desteği devam edecek mi?" sorusuna Demir, şu cevabı verdi:
"Devam etmek zorunda. Devam edecek. Sadece şuandaki mevcut ürünler değil şunu unutmamak gerekiyor durursanız düşersiniz. Şu anda kullandığınız ürünlerin yeterli olmadığını, buna karşı tedbirlerin geliştirildiğini sizin her zaman birkaç adım önde olmanız gerektiğini düşünmeniz şart. Bunu hayata da geçirmek şart. Burada önemli olan iki millet tek devlet dediğimiz ortamda tek düşünce tarzı tek ideale doğru kararlı şekilde yürüyebilmek ve başkasından medet umduğumuz zaman yarı yolda kaldığımızı da görebilmek gerekir. Başkalarından destek alarak gideceğiniz her yolda yarı yolda kalmanız mümkün. Bu iş birliği sürekli devam edecek."
İLK SERİ ÜRETİMLER BAŞLAYACAK"
Demir, bir katılımcının Altay tankının seri üretime geçememesinin nedenini sorması üzerine, şunları söyledi:
"Altay tankı prototip olarak üretildi. Testleri geçti. Seri üretim aşamasına geldiğimizde ise geliştirme yapan şirketten seri üretim teklifi istedik. Fiyat bizim hesaplarımıza göre çok pahalı geldi. Bir daha teklif istedik, fiyat biraz düşük ama yine pahalı. Açık ihaleye çıktık. Diğer 3 tekliflerde ve geliştiren şirketin verdiği tekliften 600 milyon euro daha düşük teklifle ihaleyi başka bir şirkete verdik. Sonra prototip geliştirme safhasında güç paketi dediğimiz motor ve transmisyon veren ülke o safhada vermedi.
Şimdi vermeyince siz bütün prototipinizi, bütün sisteminizi bir güç paketi etrafında geliştirmişsiniz ve güç paketiniz yok. Seri üretime nasıl geçeceksiniz ve daha da ilginci bu ülke vermem demiyor, 'müsaadeler işlemde' diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız o ülkenin Başbakanı ve bir fiil görüşmede birkaç kere gündeme getirmesine rağmen, 'Çalışıyoruz benim yetkim de değil.' cevaplarıyla karşılaştı. Bu durumda tankınızı nasıl yapacaksınız? İş başa düştü. Kendi motor ve transmisyonuzu geliştireceksiniz. Motor bir nebze daha kısa zamanda yapılabilir ama transmisyonu dünyada sadece 2 ülke yani 2 firma yapabiliyor."
Demir, algı olarak Altay tankı ne için gecikti denildiğini hatırlatarak, "Ya kardeşim hırsızın hiç mi suçu yok? Yani bunu vermeyen ülkeye, genelde bu eleştiriyi yapanların ben bir tanesini bile o ülkeye, 'Bir dakika kardeşim. Biz bir Türkiye olarak bütünüz. İktidar-muhalefet fark etmez. Siz bu kötülüğü, bu art niyeti nasıl yaparsınız NATO müttefiki olduğumuz halde.' demedi. O algı üzerinden savunma sanayiyi dövmeye, suçlamaya kalktılar. Bu adil değil. Şimdi ne oldu? Güç paketimiz belli bir aşamaya geldi. Ara çözüm olarak da Kore’den güç paketi meselesi gündem aldık. Onunla tankımızı koşturduk. İlk seri üretimler onunla başlayacak." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından akademisyenlere "Akademik Teşvik Ödülleri Başarı Belgesi" takdim edildi.
Törene, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Cumhuriyet Başsavcısı Koray Keskin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse, İl Jandarma Komutan Vekili Ercan Özkan, İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şerafettin Kelleci, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı