Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde İTTİHADUL ULEMA bünyesinde verilen İslami ilimlerde başarı göstererek icazet almayı hak kazanan talebelere, düzenlenen merasimle icazetleri verildi.
Talebelerin aileleri ve halktan yoğun katılımın olduğu programa konuşmacı olarak İTTİHADUL ULEMA üyeleri Mehmet Şenlik ve Mustafa Durgun katıldı.
"İCAZET BÖLGEMİZİN KADİM BİR KÜLTÜRÜDÜR"
Alınan icazetlerin ümmetin ıslahı yolunda kullanılacak ve ahirette de Rabbimize sunulacak birer vesika olması temennisinde bulunan Mehmet Şenlik, "İcazet önemli bir meseledir, bölgemizin kadim kültürüdür. İcazet alan öğrenci artık farklı bir kişidir. Artık talebelik devri bitti hocalık devri başladı. Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir' buyuruyor. Medresede okuduğumuz ilimler Kur'an'ı ve sünneti daha iyi anlamak için vesiledir. Medresede okuduğumuz dersler birer araçtır, Kuran ve sünneti anlamak için vesiledir. Bu araç ilimlerini okumayan bir insan Kur'an ve sünneti anlayamaz, hadisleri okuyamaz, yorumlayamaz. Önce bu alet ilimlerini okumak lazımdır. Sarf, nahiv, usul gibi ilimler özel ilimlerdir. Bu ilimleri okuyan biri ben artık alleme oldum diyemez. Bu icazet yetki belgesidir. Bu icazetten sonra bu ilimlerin dersi başlıyor. Kur'an ve sünnetin güzel bir şekilde anlatılması lazımdır. İnşallah icazeti alanlar gidip evde oturacak değildirler." dedi.
Ailelere de seslenen Şenlik son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Ailelere de şunu diyorum: İcazet alan bu çocuklara 'Bu çocukların işi bitti, gel artık mutfak işine başla. Temizlik, yemek ve çeyiz işinde geri kalmışsın, arkadaşların çeyiz hazırlamış, evleneceksin çeyiz hazırla diye bir yöntem uygularsanız çocuğunuzun kendisi talebe olur. Nakış işini yapan da onun seydası olur. Sakın icazet aldıktan sonra kimsenin talebesi olmayın, kendi ilimlerinizi öğretin."
"İLİM PEYGAMBERLERİN MİRASIDIR"
Yaptığı konuşmada ilmin faziletine değinen Molla Mustafa Durgun şöyle konuştu:
"Allah için olmayan bütün ameller boşunadır. İlim öğrenmek bütün Müslüman kadın ve erkeklere farzdır. Şimdiye kadar deniliyordu ki ilim sadece erkeklere farzdır. Hazreti Ali Efendimize sordular; 'İlim mi efdal? Mal mı efdal?' Hazreti Ali, 'ilim' dedi. Çünkü ilim Hazreti Peygamberin mirasıdır, mal ise Karunların, Şeddadların mirasıdır. Yine sordular; 'İlim mi yoksa mal mı efdal?' Hazreti Ali yine 'İlim' dedi, çünkü ilim sahiplerinin dostları, mal sahiplerinin düşmanları çoktur. Tekrar sordular; 'İlim mi efdal? yoksa mal mı?' Yine 'İlim' dedi. Çünkü mal kalırsa çürür, ilim çürümez. Birkaç kez daha sordular, Hazreti Ali hep 'İlim' dedi. Rabbimden temennim ilme âşık olanlar, ilmi okumak isteyenlerin sayısını artırsın ve bizi bu hizmette daim kılsın. Bu iş bir yıllık iş değildir. Bu iş ömür boyudur. İnşallah bir meşale yakılmıştır ve gün be gün ilim, ders alma, ders verme devam edecek."
Yapılan konuşmaların ve okunan şiirlerin ardından icazet alan kız talebelerin isimleri okunduktan sonra toplu icazet metni okundu. Ardından, yaklaşık 4 yıldır aldıkları Sarf, Nahiv, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi ilimlerde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan talebelere tek tek icazetleri verildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz