Eğitimciler ayakta

Eğitim Bir-Sen, eğitimcilerin yaşadığı ek ödenek mağduriyetinin giderilmesi için eylem yaptı, Diyarbakır’dan Başbakan Erdoğan ve kabine üyelerine faks çekti.

Eğitimciler ayakta

Eğitim Bir-Sen’den ek ödeme eylemi. Sendikanın Diyarbakır şubesi,öğretmen ve öğretim elemanlarının yaşadığı ek ödeme adaletsizliğinin aşılması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakanlar ve milletvekillerine taleplerini içeren faksları geçerek mağduriyetin giderilmesini istedi.

Yenişehir’deki Ofis PTT Şubesi önünde toplanan sendika üyeleri faks eylemini başlatmadan önce açıklama yaptı. Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, geçen hafta, Türkiye genelinde toplu sözleşme masasına ilişkin taleplerini açıklayarak, 4/C’li personel, hizmetli, memur, şef, şube müdürü, denetmen, uzman, sayman, teknisyen, şoför ve kütüphaneci, kısacası tüm eğitim çalışanları adına talepte bulunduklarını hatırlattı.

‘EĞİTİM BÜYÜYORSA MAAŞLAR NEDEN AYNI?’

Bu hafta ise, ek ödeme mağduru öğretmen ve öğretim elemanları için alanlara çıktıklarını anlatan Memiş,”Hatırlanacağı üzere 666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik “Eşit işe eşit ücret” düzenlemesiyle denge sağlamaya çalışılmıştır. “Eşit işe eşit ücret” düzenlemesinde, 800 bini aşkın öğretmen ve öğretim elemanı, diğer kurumlarda aynı unvanda çalışan bulunamadığından, muadili yok diye ek ödeme artışlarında kapsam dışında tutulmuştur. “Muadilimizi bulamayan” hükümet yetkililerine, “Buradayız ve ülkenin en önemli işini yapıyoruz” demek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kamu çalışanlarının beşte ikisini oluşturuyoruz. Emeğimizin ve alınterimizin karşılığı olan adil bir ücret istiyor, kimseden lütuf beklemiyoruz. ‘Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor’ diyenlere, ‘Eğer büyüme varsa, büyümeyi maaşlarımızda ve mutfağımızda hissetmek istediğimizi belirtiyoruz. “ dedi.

‘EĞİTİME FAZLA PAY VERİLMESİ GÜZEL AMA ‘

“Hükümet, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payı eğitime ayırdığını ifade ederek, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getirmektedir.” diyen Memiş, eğitime en fazla payın ayrılmasından, eğitim çalışanları olarak memnun olduklarını fakat eğitime ayrılan pay ile eğitimciye ayrılan pay arasında uçurum olduğundan dolayı asla memnun olmadıklarını dile getirdi.

Memiş,”Ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim elemanları, ne yazık ki, kamuda en düşük ücret alan çalışan konumuna düşürülmüştür. 666 sayılı KHK ile aynı unvanda çalışan personele yönelik “Eşit işe eşit ücret” düzenlemesiyle kamuda denge sağlamaya çalışan hükümet, eğitim-öğretim hizmet sınıfında 800 bini geçkin öğretmen ve öğretim elemanına ‘Muadilinizi bulamadık, onun için toplu sözleşme masasında görüşmek üzere sizi kapsam dışında bıraktık” mealinde bir yaklaşımla masayı işaret etmiştir. 9/1 öğretmenin bin 624 TL, 7/1 öğretim görevlisinin ise bin 856 TL maaş aldığı gerçeği toplu sözleşme masasında mutlaka göz önüne alınmalıdır. “ diye konuştu.

‘EĞİTİMCİLERE ÜVEY EVLAT MUAMELEMESİ’

Öğretmen ve öğretim elemanlarının, eğitimi ve ülkeyi geleceğe taşımayı bir yana bırakın, kendilerini bir sonraki aya taşıyacak takatlerının kalmadığını ve sabırlarının tükendiğini ifade eden Memiş, meclis çalışanına, danışmanına, şoförüne, üst düzey bürokratlarına, gizli kararname ile askerine cömert davranan hükümetin, eğitimciler söz konusu olduğunda ‘mali denge’den söz etmesinin eğitimcilerin sinirlerini gerdiğini kaydetti. Memiş, konuşmasını şöyle tamamladı :”Mart ayında, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 9.26, doğalgaz fiyatına yüzde 18.70 zam yapılmıştır. Yapılan zamlarla akaryakıtın litre fiyatının geldiği nokta ise bütün kamuoyunun malumudur. Öğretmenler ve öğretim elemanları, son 8 yılda bazı meslek grupları ile aynı muameleyi görmemiştir. Ocak 2004-Ocak 2012 tarihleri arasında bazı meslek gruplarında çalışanların aylıklarında yüzde 175 ile yüzde 230 oranında artış yapılırken, öğretmenlerin aylıklarındaki artış ise, maalesef yüzde 154’te kalmıştır. 666 sayılı KHK, kamuda genel idare hizmetleri sınıfında eşitlik adına denge sağlamıştır ama öğretmen ve öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulmasıyla dengeler bozulmuştur. Diğer bir ifadeyle, farklı kurumlarda aynı unvanda olanların maaşlarında denge sağlanmış ama eğitimde kurum içi denge altüst edilmiştir. Maliye’nin bazı patronlara milyon dolarlık merhamet gösterirken, eğitim çalışanına “al da bunu merhem et” demesine karşıyız. Hükümetten toplu sözleşme masasında içimize sinen, emeğimizin karşılığını ifade eden yeni bordroyu ortaya koymasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretim elemanları olarak, “ek ödeme” mağduriyetimizin masada telafi edilmesini bekliyoruz.”

Kaynak: Diyarbakır Söz