Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF) Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis ile TOBB Sosyal Tesisi'nde 'Mesleki Beceri Seferberliği Protokol İmza Töreni'ne katıldı. Bakan Özer, TOBB'un yalnızca mesleki anlamda değil eğitimin güçlenmesi ve erişimin artırılması anlamında en önemli paydaşları olduğunu belirterek, "Bizim iş gücü piyasasıyla eğitim sürecinin birbiriyle geçişkenliğini artırmamız ve bunu eğitimin bir parçası haline getirmemiz lazım ki mesleki eğitimde güçlü olalım. Bunun da en önemli fırsatı küçük ve orta ölçekli işletmelerle ilgili kritik olan mesleki eğitim merkezleri. Çünkü mesleki eğitim merkezleri çırak, kalfa ve usta ihtiyacını karşılayan dolayısıyla ustayı çıraksız ve kalfasız bırakmayan ona her zaman usta olduğunu hissettiren bir eğitim türü. Bu her ne kadar Almanya ile ilişkilendirilse de bu ülkenin kodlarında binlerce yıldır Ahilik kültürüyle sürekli gelişen eğitim türüne karşılık geliyor" dedi.
'BİRİLERİ GELİŞMELERDEN RAHATSIZ'
Bakan Özer, mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve kalfaların ücretlerinde artış yapıldığına dikkat çekerek, "Son rakamlara baktık. Bugün itibarıyla 1 milyon 300 bin çırak ve kalfaya ulaştık. Bu, mesleki eğitimde bir devrimdir. Artık o 'Aradığım elemanı bulamıyorum' söylemi, özellikle küçük ve orta ölçekli iş yerlerinde tarih olmuştur. Artık aradığı elemanı bulamıyorsa ücretlendirmeyle ilgili problem vardır. Çünkü piyasada yeterince mezun var ve süreç çok verimli bir şekilde işliyor" diye konuştu.
Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırdıklarını kaydeden Özer, "Okul öncesi eğitim sadece çocukların akademik ve bilişsel, bilişsel olmayan becerilerini güçlendirmiyor. Aynı zamanda ebeveynlerin istihdama katılabilirliğini de artırıyor. Bu yaptığımız hamle kadınların istihdamını artıracak ve net oranın tekrar düşürülmesinde önemli bir kakı sağlayacak" dedi.
Mesleki eğitimde iyileştirme süreçlerine değinen Özer, "Bizin kamuoyunda 'Çocuk işçiliği artıyor' şeklinde yanlış algılama var. Hangi dilden ithal ediliyor, bilmiş değilim. Mesleki eğitim merkezi, istihdam programı değildir; eğitim programıdır. Dolayısıyla 'çocuk işçiliği' ifadesi nereden çıkıyor, nasıl algılamaya yol açıyor, gerçekten Milli Eğitim Bakanlığı olarak hayretler içindeyiz. Bakanlık olarak biz yaptığımız işten memnunuz. Paydaşlar da memnun; ama birileri bu gelişmelerden rahatsız oluyor. Bırakın onlar rahatsız olmaya devam etsinler" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz