2016 Kamu Personeli Seçme Sınavına giren ve güvenlik soruşturması nedeniyle atanamayan öğretmen adayları, hiçbir gerekçe gösterilmeden haklarının ellerinden alındığını söyleyerek, yetkililerin bu konuda duyarlı olmasını ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini ifade ettiler.
17 yıl boyunca resim öğretmenliği için hazırlanan ve memnu hakların iadesine rağmen atanamayan Mehmet Emin Pişkin, güvenlik soruşturması gerekçesiyle haklarının hiçbir şekilde verilmediğini belirtti.
2000 yılında mahkeme sürecinden sonra memnu haklarının iadesi ile ilgili bir karar alındığını belirten Pişkin, “Sonra tekrar üniversite sınavına hazırlanıp üniversiteyi kazandım. 17 yıl sonra mezun olduğum üniversiteden büyük bir başarıyla mezun oldum. KPSS’ye hazırlandım. Yaklaşık bir 6 ay önce Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atamam yapıldı. Güvenlik soruşturması bahanesiyle bir altı aylık süreçten sonra en son atanmadığıma dair haber aldım. Memnu hakların iadesi ile ilgili mahkeme kararı olmasına rağmen atanmama için herhangi bir engel teşkil edecek bir hukuki süreç yok, buna rağmen atanmamı bekliyorum. Niye beklediğimi, ben de bilemiyorum.” dedi.
Engelli raporuna rağmen
Yüzde 42 engelli raporu olduğunu dile getiren Pişkin, mağduriyetini dile getirmeyi şöyle sürdürdü:
“17 yıl sonra atamam yapıldı ve şu anda yüzde 42 engelli raporum var ve engelliyim. Memnu hakların iadesinin Türkçe karşılığı ‘kaybedilen hukuki hakların tekrar iade edilmesi’ anlamına geliyor. Benim şu anda memur olmam için herhangi bir hukuki engel yok. Buna rağmen atamam yapıldı. Ama güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesi, benim atamam için şu anda engel teşkil ediyor ve atamam yapılmıyor. Yani hukuki olarak öğretmenlik yapmam için herhangi bir engel yok ama emniyet birimlerinin Milli Eğitim Bakanlığına gönderdiği rapor nedeniyle önümde büyük bir engel var.”
Kendi hakkıyla öğretmen olmak için yıllarca uğraştığını söyleyen Pişkin, “17 yıl boyunca öğretmen olmak için uğraştım. Çalıştım, afla değil, kendi hakkımla tekrar üniversiteyi kazandım, memur oldum KPSS’yi kazandım ve şu anda öğretmenlik yapamıyorum. Sorunun çözümü için gerekli birimlere ve kurumlara bir çağrı yapıyorum, sorunuma bir çözüm bulunsun.” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Başka bir mağdur olan ve öğretmenliğe atanmayan Mehmet Güneş ise 2016’da engelli öğretmen alımı için sınava girdiğini belirterek, ilk atamanın gerçekleşmediğini daha sonra 2017 Nisanında atamasının olduğunu söyledi.
Bu süreçte bütün evraklarını tamamladığını ve Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurduğunu ifade eden Güneş, “Sonra güvenlik soruşturmasının olacağını söylediler. Bu da kurumlarda başlayacak insanlar için geçerlidir. 3 ay geçti Ramazan Bayramı’ndan 4 gün önce emsal olan öğretmen arkadaşlarımın atamaları gerçekleşti. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğünü aradığımda ‘Daha güvenlik soruşturmanın gelmediğini, bir kısmının geldiğini bir kısmının da o aşamada olduğunu’ söylediler.” dedi.
Aylar sonrası gelen kararlar
Güneş, “2 ay sonra 35 kişinin kararı yeniden geldi. Milli Eğitim Müdürlüğüne beni aramadılar benim durumumda olan birkaç öğretmen kendileri arayıp bilgi verdiğini söylediler. Ben de Milli Eğitim Müdürlüğüne gittim hakkımda olumlu veya olumsuz bir cevap gelmediğini sorduğumda bana hiçbir gerekçe gösterilmeden hakkımda olumsuz kararın çıktığını, kararnamemin iptal edildiğini söylediler. Ne kadar ısrar ettimse de kendilerinin hangi gerekçeyle olumsuz olduğunu söylemediler. Onların Bakanlığa ait olduğunu ve görüşmem gerektiğini söylediler.” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığının kendilerine neden atanmadığında dair yazılı bir belge göndermesi gerektiğini ifade eden Güneş son olarak şunları söyledi: “Bakanlık bize yazılı olarak ibraz etmesi gerekiyor ve kime ulaşacağımızı bilmiyoruz. Defalarca BİMER ve CİMER’e yazı yazmama rağmen herkes kendi üzerinden işi atıyor. Tabi sağlıklı olarak bir haber gelmiyor. Benim yasal olarak öğretmenliğime ve memurluğuma engel olabilecek hiçbir suçum yoktur. Hangi gerekçeye dayanarak benim öğretmenlik hakkım benden alınıyor. Onu da bilmiyorum hem maddi hem manevi olarak bizi rahatsız etti. Öğretmenliğimizin geleceği garantisiyle, bilerekten kendi çalıştığım yerden ayrıldım. Ne yazık ki büyük bir hüsran ile karşılaştık. Bu konuda duyarlı yetkililerin bu işe el atmasını ve bizim bu mağduriyetlerimizin giderilmesini kendilerinde talep ediyorum.” ( İLKHA)
Kaynak: Diyarbakır Söz