Afrika, Asya ve Avrupa ülkelerinden eğitim için Türkiye'ye gelen yabancı uyruklu öğrenciler, Mezopotamya'nın "altın üçgeni" olarak nitelendirilen Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'daki tarihi ve kültürel mekanları gezdi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Medeniyetin Burçları Derneğinin "Uluslararası Öğrenciler Akademisi", 24 ülkeden gelip Erciyes Üniversitesinde lisans ve lisans üstü eğitimlerini sürdüren 46 öğrenciye yönelik 3 günlük gezi düzenledi.
Öğrenciler, Mardin'de Kasımiye Medresesi, Mor Gabriel Manastırı, Ulu Cami, Kırklar Kilisesi ve tarihi sokakları, Diyarbakır'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi surlar, Hasan Paşa Hanı, Çınar ilçesinde Roma İmparatorluğu'nun doğudaki son garnizonu olan 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi, İslam aleminin 5. Harem-i Şerif'i kabul edilen Ulu Cami, Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, Harran Üniversitesi kalıntıları, Balıklı Göl, Hazreti Eyyüp Peygamber'in makamı gibi kültür ve inanç turizmine yönelik önemli mekanları gezme ve buralarla ilgili bilgi alma fırsatı buldu.
SELÇUKLU, ARTUKLU, OSMANLI, ROMA İZLERİNİ BİR ARADA GÖRDÜLER
Medeniyetin Burçları Derneği Başkanı Ali Dursun, AA muhabirine, yabancı öğrencilere Anadolu coğrafyasındaki kültürel değerleri göstermek istediklerini, bu amaçla Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa'yı gezdiklerini söyledi.
Dursun, 16 haftalık Uluslararası Öğrenciler Akademisi çerçevesinde devamlılığı ve başarısı olan 46 öğrenciyi seçip onları ödüllendirmek istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Tunus, Fas, Cezayir, Çad, Bosna Hersek, Sırbistan, Hindistan, Endonezya gibi ülkelerden öğrencilerimiz var. Uluslararası Öğrenciler Akademisinde yıllardır Türkiye'de farklı illeri gezdiriyoruz. İlk defa Güneydoğu'da kültür turizmi yaptık. 4-5 yıldır akademiye devam eden öğrencilerimiz var. Gençler, 'Biz Anadolu kültürünü, tarihini, sanatıyla, mimarisiyle, yapıtlarıyla ilk defa bu kadar ruhuna kadar gördük.' diyor. Selçuklu, Artuklu, Osmanlı, Roma izlerini bir arada görmenin memnuniyetini yaşadılar."
"Bu gençler Türkiye'yi tanıyıp benimsedikten sonra ülkelerinde kültür elçimiz oluyor." diyen Dursun, bu hassasiyetle etkinlikleri sürdürdüklerini kaydetti.
"BURANIN KÜLTÜRÜNÜ, TARİHİNİ ÜLKEME DÖNDÜĞÜMDE ANLATACAĞIM"
Güney Sudanlı Marzok Juma Dahıa Ngırkudu, Erciyes Üniversitesinde halkla ilişkiler alanında doktora yaptığını söyledi.
Bu gezinin kendilerine çok büyük katkı sağladığını ifade eden Ngırkudu, "Türkiye'ye geldiğimizde daha çok tarihi ve kültür şehirlerini öğrenmemiz gerekiyordu. Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır'ı gezdik. Burada Türk kültürünü öğrenmiş olduk. Sudan ve Türkiye arasında kültür açısından pek bir fark yok aslında. İnşallah burada öğrendiğimiz kültürü halkımıza aktaracağız." dedi.
Sırbistan'dan hemşirelik bölümü öğrencisi Tringa Amedi de gezdikleri 3 kenti çok sevdiğini dile getirdi.
Amedi, kentlerin tarihi ve kültürünün çok zengin olduğunu anlatarak, "Çok güzel şeylerle karşılaştık. Bu son senem, mezun olacağım inşallah. Ülkeme gitmeden önce doğu kültürünü tanımış oldum. Doğu şehirlerini gezmek benim için çok güzel bir fırsat oldu. Buranın kültürünü, tarihini, insanlarını ülkeme döndüğümde seve seve anlatacağım." ifadelerini kullandı.
Mısırlı öğrenci Mustafa Hüseyin, gezide Türkiye'nin zengin kültürel değerlerini görme fırsatı bulduklarını belirterek, buna katkı sunan yetkililere ve ilgililere teşekkür etti.
Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi Kırgız Aida İkanova ise doğu gezisinde farklı uygarlıkların yaşam biçimlerini ve zengin kültür mirasını görmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz