Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali kapsamında, Diyarbakır Devlet Tiyatrosunun Çizmeli Kedi oyununu başkentli miniklerle buluşturan Coşkun, Diyarbakırlı çocukların tiyatroya ilgisini AA muhabirine anlattı.
Coşkun, risk altındaki ve terör mağduru çocuklara ulaşabilmek, özellikle Sur, Bağlar ve Şehitlik'teki çocukların tiyatroyla tanışmasını sağlamak amacıyla 3 yıl önce "Tiyatro izlemeyen çocuk kalmasın" projesini hayata geçirdiklerini söyledi.
Tiyatronun eğitici yanından faydalanmayı hedeflediklerini ifade eden Coşkun, "Yılda nerdeyse 35-40 bin öğrenciyi servislerle tiyatroya getirip oyun izlettik, küçük hediyeler verip servislerle evlerine kadar bıraktık. Her yıl ekim ayında sezon açıldığında başladı, mayıs sonuna kadar da devam etti." diye konuştu.
Çocuk oyunlarının, geçmişte sadece pazar günleri sergilendiğini dile getiren Coşkun, "Şimdi haftanın 4 günü çift seans çocuk oyunu oynuyoruz, yani 8 seans. Daha çok çocuklara, gençlere hitap eden bir tiyatro haline geldi Diyarbakır. Bunun geri dönüşü de çok güzel oluyor. Çocuklarda inanılmaz bir değişim meydana geldi." ifadelerini kullandı.
"Ne değişti bilmiyorum ama artık kardeşlerimi dövmüyorum"
Coşkun, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu sanatçılarının, 2 yıl önce risk altındaki pilot okullarda drama dersleri de vermeye başladığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Çocuklardan birine, 'Sen drama dersi aldın, tiyatroya geldin, hayatında ne değişti?' diye sorulduğunda, 'Ne değişti bilmiyorum ama artık kardeşlerimi dövmüyorum' diye cevap veriyor. Şiddeti yok ettiği, çocukların bilinç altına iyiliği aşıladığı çok açıkça görülebiliyor. Bu da çok önemli bir şey bizim için. Hem Van hem Diyarbakır Devlet Tiyatrosunun birinci görevi, olabildiğince risk altındaki çocuklara ulaşıp onları doğruya, güzele yönledirmek. Ben buna inanıyor ve bu amaçla çalışıyorum. Gün geçtikçe de başarıya ulaştığımızı görüyoruz. Bu çok mutluluk verici."
Coşkun, Diyarbakırlı çocukların tiyatro sevgisinin her geçen yıl arttığına işaret ederek, "Onların bağdaştırıldığı, buluşturulmak istendiği bazı kötü unsurlar çocuklar tarafından artık istenmez hale geliyor ve öteleniyor. Daha çok sanata yönelmeye başlıyorlar. Bu da çok önemli bir şey." diye konuştu.
"Biletler satışa çıktıktan 10 dakika sonra bitiyor"
Diyarbakırlı minik tiyatroseverlerin, bir yetişkin gibi pürdikkat oyunu izlediğini anlatan Coşkun, "Hani derler ya, 'Büyümüş de küçülmüş' diye, yetişkinler nasıl konuşmaz, tiyatronun ambiyansı içinde hareket ederse bizim çoçuklarımız da öyle. Bazen acaba salonda çocuk yok mu diye tereddüde bile düşebilirsiniz. O kadar pürdikkat izleyip tepkilerini o kadar doğru yerlerde verirler ki hayrete kapılırsınız." ifadelerini kullandı.
Son yıllarda risk altındaki çocukların dışında, velilerinin tiyatroya getirdiği çocuk sayısında da ciddi artış olduğuna dikkati çeken Coşkun, "Biz pazartesi, salı, çarşamba günlerini projeye ayırmıştık. Pazar günü biletli tek seansımız vardı. Ama öyle bir duruma geldi ki artık pazar günü de çift seans eklemek zorunda kaldık. Çarşamba gününü de proje dışında bırakıp yine halka açtık. Biletler satışa çıktıktan 10 dakika sonra bitiyor. O hale geldi." dedi.
Sokakta yürürken çocukların, oyunların şarkılarını söyleyerek arkalarından geldiğini anlatan Coşkun, "Mesleğimi niye yaptığımı daha iyi anlıyor ve vicdani olarak daha büyük bir tatmin yaşıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz