Eğitim-Bir-Sen'in Yeni Orta Vadeli Programı'nda yer alan "2019'a kadar ikili öğretime son verilip tekli eğitime geçilmesi"ne ilişkin hazırladığı "Eğitime Bakış Notu 1" raporunda, ikili eğitimin, başta az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olmak üzere pek çok ülkede uygulanan bir eğitim modeli olduğu belirtildi. Raporda, bu eğitim modelinde, iki grup öğrencinin aynı mekanı farklı zaman dilimlerinde kullandığı, uygulamanın politika yapıcılar açısından çoğu zaman bir tercih olmaktan ziyade bir zorunluluk olduğu aktarıldı.
İkili eğitimin mevcut fiziksel altyapının daha verimli kullanılmasını sağlaması ve finansal açıdan maliyeti azaltan bir uygulama olduğu, ancak bunun gerçekleştirildiği okullarda sıkışık bir ders programının bulunduğu ifade edildi. Uygulamanın öğrencilerin istenilen düzeyde sosyalleşmesini ve müfredat dışı etkinliklerine katılımını olumsuz etkilediği, sabahçı öğrencilerin çok erken saatlerde başladığı okula kahvaltı yapmadan gitmek durumunda kalabildiği aktarılan raporda, öğlenci öğrencilerin ise okula öğle başlayıp geç çıktıklarından ilerleyen ders saatlerinde yorulabildiğinin altı çizildi.
- İlköğretimin yarıya yakını ikili eğitim kapsamında
Türkiye'de de bütün kademelerde ve özellikle kent merkezlerinde uzun yıllardır ikili eğitim modelinin uygulandığı belirtilen raporda, 1990'lı yıllarda nüfusta ve daha da önemlisi okullaşma oranlarında yaşanan hızlı artışa kırsal kesimde kent merkezine doğu yaşanan göç hareketliliği de eklenince, özellikle büyük kentlerde öğrenci sayısının hızla arttığına işaret edildi.
Buna bağlı olarak ciddi derslik ihtiyacı ortaya çıktığına, Türkiye genelinde 2010-2015 yıllarında ilköğretimde ikili eğitim yapılan okul oranları ve bu sistemde eğitim gören öğrenci oranlarına bakıldığında, ilköğretimdekilerin yarıya yakınının uygulama kapsamında olduğunun görüldüğü ifade edildi.
İkili eğitim kapsamında 2010'da eğitim gören öğrenci oranı yüzde 51 iken, 2015'de bu oranın yüzde 45,9'a gerilediği aktarılan raporda, 2010'da ilköğretim okullarının yüzde 22,1'inde ikili eğitim yapılırken, bu oranın 2015'de yüzde 19,3'e gerilediği, 2015'te resmi ilköğretimde derslik ve şube sayıları dikkate alındığında 60 bin derslikte, diğer bir ifadeyle dersliklerin yüzde 16’sında ikili eğitim yapıldığının tahmin edildiği belirtildi.
Raporda, "İlköğretimde ikili eğitim uygulamasına son verebilmek için en az 60 bin derslik ihtiyacı vardır. Bu ise 24 derslikli 2 bin 500 yeni okula tekabül etmektedir. 2015 yılında ikili eğitim kapsamında eğitim gören öğrenci oranı (yüzde 45,6) üzerinden Türkiye'de derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısı da dikkate alındığında, hesaplanan derslik ihtiyacı ise 86 bin olarak tahmin edilmektedir." ifadesine yer verildi.
- İlkokul-ortaokul istatistikleri
ilköğretim kademesi ilkokul-ortaokul ayrımı 2015 için incelendiğinde, ilkokul ve ortaokullarda ikili eğitim yapan okul oranlarının birbirine çok yakın olduğunun (sırasıyla yüzde 19,5 ve yüzde 19,0) bildirildiği raporda, öğrenci oranlarında ise ilkokullarda ikili eğitim yapan kurumlarda eğitim gören öğrenci oranının (yüzde 50,5), ortaokullara göre (yüzde 40,8) daha yüksek olduğunun görüldüğüne işaret edildi.
İlköğretimde ikili eğitim yapan okul oranının en yüksek olduğu bölgelerin 2015'te sırasıyla İstanbul (yüzde 31), Güneydoğu Anadolu (yüzde 30) ve Orta-doğu Anadolu (yüzde 29) iken, en düşük olduğu bölgelerin de sırasıyla Doğu Karadeniz (yüzde 5), Batı Karadeniz (yüzde 7) ve Batı Marmara (yüzde 9) olduğu kaydedildi.
Aynı dönemde ikili eğitim öğrenci oranlarının en yüksek olduğu bölgelerin yüzde 57'lik oranla Güneydoğu Anadolu, yüzde 57'lik oranla İstanbul, yüzde 51'lik oranla Batı Anadolu iken, en az olduğu bölgelerin ise yüzde 20'lik oranla Doğu Karadeniz, yüzde 23'lük oranla Batı Karadeniz ve yüzde 27'lik oranla Kuzey-doğu Anadolu olduğuna dikkatin çekildiği raporda, şu değerlendirmeler yapıldı:
"2015 yılı esas alındığında ilköğretimde ikili eğitim öğrenci oranlarının en yüksek olduğu iller Gaziantep (yüzde 65), Adana (yüzde 64), Bursa (yüzde 64) ve Van (yüzde 64) illeridir. İkili eğitim öğrenci oranı Türkiye ortalamasının üzerinde olan illerin önemli bir kısmı doğu bölgelerindeki iken, geri kalan illerin büyük çoğunluğu ise metropol şehirlerdir. Örneğin, Türkiye'nin en büyük üç şehri olan İzmir (yüzde 62), İstanbul (yüzde 57) ve Ankara’da (yüzde 56) ilköğretimde ikili eğitim yapan öğrencilerin oranı oldukça yüksektir. İstanbul'da ikili eğitimi tamamen ortadan kaldırmak için, ikili eğitim kapsamında eğitim gören ve İstanbul’da derslik başına düşen öğrenci sayıları üzerinden hesaplandığında, 15 bin 500 derslik ihtiyacı vardır. Bu da 24 derslikli 645 okula tekabül etmektedir."
- Ortaöğretimde ikili eğitim istatistikleri
Eğitim-Bir-Sen'in raporunda, 2015 esas alındığında liselerde ikili eğitim yapan okul oranının en yüksek olduğu bölgelerin, İstanbul (yüzde 23), Batı Anadolu (yüzde 14) ve Güneydoğu Anadolu (yüzde 13) bölgeleri iken, en düşük olduğu yerlerin sırasıyla Kuzey-doğu Anadolu (yüzde 0), Batı Karadeniz (yüzde 1) ve Orta Anadolu (yüzde 3) bölgeleri olduğu belirtildi.
Geçen yıl istatistiklerine göre, liselerde ikili eğitim öğrenci oranlarının en yüksek olduğu bölgelerin yine İstanbul (yüzde 23), Güneydoğu Anadolu (yüzde 12) ve Batı Anadolu (yüzde 11) iken, en düşük olduğu bölgelerin Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 0), Batı Karadeniz (yüzde 1) ve Orta Anadolu (yüzde 2,5) olduğu bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:
"2015 yılı esas alındığında ortaöğretimde ikili eğitim öğrenci oranının en yüksek olduğu iller Diyarbakır (yüzde 29), Şırnak (yüzde 25), Hatay (yüzde 23) İstanbul (yüzde 23) ve Hakkari (yüzde 21) illeridir. İlköğretimde olduğu gibi ikili eğitim öğrenci oranı Türkiye ortalamasının üzerinde olan illerin yaklaşık yarısı doğu bölgelerindeki illerken, geri kalan illerin önemli bir kısmı İstanbul, Bursa, Antalya, Ankara ve Gaziantep gibi büyük şehirlerdir. 2015 yılında 45 ilde ise ikili eğitim yapılmamaktadır."
Kaynak: Diyarbakır Söz