“Üniversiteler bireylerin değerlerini de şekillendiriyor”

Üniversitelerin sadece mesleki ve teknik eğitimin verildiği kurumlar değil aynı zamanda gelecek nesillerin birey olarak toplumdaki rollerini idrak ettikleri, değerlerini ve inançlarını şekillendirdikleri önemli kurumların başında geldiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Güzin Selçuk, “Eğitim toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, sağlıklı yaşam bilincinin desteklenmesi, şiddetin önüne geçilmesi, hoşgörünü kültürünün, barışçıl, istikrarlı ve müreffeh toplumların inşa edilmesinin de temelini oluşturuyor.” dedi.

“Üniversiteler bireylerin değerlerini de şekillendiriyor”

Yükseköğretimin toplumların sürdürülebilir kalkınmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Güzin Selçuk, “Üniversiteler sadece mesleki ve teknik eğitimin verildiği kurumlar değil aynı zamanda gelecek nesillerin birey olarak toplumdaki rollerini idrak ettikleri, değerlerini ve inançlarını şekillendirdikleri önemli kurumların başında geliyor. Bu sebeple sürdürülebilir kalkınmanın aktif bir oyuncusu. Günümüzde üniversitelerin tek sorumluluğu sadece kendi öğrencilerine nitelikli eğitim vermek ve yetkin mezunlar yetiştirmek değil. 

Aynı zamanda öğrencilerini sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda atmaları gereken adımların bilincinde, toplumu dönüştürme gücüne sahip, sorumluluk almaya hazır aktif bireylere dönüştürmek belki de en önemli sorumluluk halini aldı. Ancak üniversitelerin sorumluluk alanı burada da son bulmuyor. Eşitsizliklerle mücadele eden, desteklenmeye ihtiyaç duyan, kendini geliştirmek isteyen toplumun tüm kesimlere karşı da büyük bir sorumluluğu var. Bu noktada Times Higher Education Etki Sıralamasının önemi ve farkı ortaya çıkıyor. Etki sıralaması üniversitelerin kendi öğrencilerine sunduğu eğitimin niteliği ve olanaklarının yanında ulusal ve uluslararası arenada toplumların sürdürülebilir kalkınmasına verdikleri desteği de değerlendirmeye alması açısından saygın üniversitelerin yer almak için çaba gösterdiği oldukça değerli bir sıralama” diye konuştu. 

“YOKSULLUĞUN VE EŞİTSİZLİĞİN KARŞISINDAKİ EN ÖNEMLİ GÜÇ”

Eğitimin, yükseköğretim kurumlarının birincil var olma nedeni olduğundan bu alandaki rekabetin de oldukça yüksek olduğunu belirten Selçuk, “Kaliteli eğitim, sürdürülebilir kalkınma politikasının en önemli araçlarından biri olması ve diğer sürdürülebilir kalkınma amaçlarının gerçekleştirilmesinde de kritik öneme sahip olması sebebiyle sıralamadaki en önemli alanlardan biri. Toplumun her bireyi için kapsayıcı ve eşitlikçi nitelikli eğitim temel bir insan hakkı. Eğitimli bir toplum girişimci, yenilikçi, teknolojik gelişmelere açık, üretken bir iş gücünü temsil etmesi açısından yoksulluğun ve eşitsizliğin karşısındaki en önemli güç.

Aynı zamanda eğitim toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, sağlıklı yaşam bilincinin desteklenmesi, şiddetin önüne geçilmesi, hoşgörünü kültürünün, barışçıl, istikrarlı ve müreffeh toplumların inşa edilmesinin de temelini oluşturuyor. Etki sırlamasındaki kaliteli eğitim alanı üniversitelerin öğrencilerine ve topluma sunduğu kapsayıcı ve eşitlikçi eğitim olanaklarını ve yaşam boyu öğrenme felsefesinin hayata geçirilmesi kapsamında üniversitelerin üstlendiği sorumluluğu değerlendiriyor. Bu kapsamda saygın dünya üniversiteleri arasında İGÜ’nün önemli bir yere sahip olduğunu görmek hem doğru yolda ilerlediğimizi hem de toplumun sürdürülebilir kalkınmasına verdiğimiz desteğin boyutunu göstermesi açısından oldukça değerli” şeklinde konuştu. 

Nitelikli eğitim alanında Cumhurbaşkanlığının 2030 hedefleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri yol haritası rehberliğinde öğrencilerin katılımıyla yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası arenada projeler ürettiklerini vurgulayan Selçuk, bu alandaki öncelikli hedefleri ise şöyle sıraladı:

“Güvenli, şiddet içermeyen, kapsayıcı ve etkili öğrenme ortamları tesis etmek,

Eğitimdeki cinsiyet eşitsizliklerinin önüne geçmek ve tüm kırılgan kesimlerin her seviyede eğitime eşit erişimini desteklemek, 

Sürdürülebilir istihdam için kritik becerilere odaklanarak bu becerilere sahip gençlerin ve yetişkinlerin sayısını artırmak, 

Kız çocukları, kadınlar, yoksullar, engelliler, göçmenler ve diğer gruplara kapsayıcı ve eşitlikçi nitelikli eğitime erişmelerini desteklemek,

Sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir yaşam tarzları, insan hakları, cinsiyet eşitliği, barış ve şiddetsizdik kültürü geliştirme, dünya vatandaşlığı, kültürel çeşitlilik alanlarında sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi için gereken bilgi ve becerilerin toplumun tüm kesimlerine kazandırılmasına destek vermek.”

Kaynak: Diyarbakır Söz