Cuma namazını ede etmek için Han el-Ahmer'e gelen Filistinliler, İsrail mahkemesi yıkım kararını tümüyle iptal edinceye kadar mücadelelerini ve eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Yerleşim Birimleri ve Ayrım Duvarına Direniş Heyeti Başkanı Velid Assaf, cuma namazı öncesi yaptığı açıklamada, Han el-Ahmer mücadelesinin henüz bitmediğini, yıkımın tamamen engellenmesi için sivil direnişin yanı sıra siyasi, yasal ve diplomatik çabaların devam etmesi gerektiğini söyledi.
İsrail'in yıkım ve zorla göç ettirme planına karşı halkın yanında yer almak için 18 günden bu yana burada olduklarını aktaran Assaf, İsrail yönetiminin "Yüzyılın Anlaşması" adı verilen planı uygulamanın zamanı geldiğine ve Filistinlileri kabule zorlamak için baskı yapılması gerektiğine inandığı için tehdidin sadece Han el-Ahmer ile sınırlı kalmadığını ve 46 yerleşim yerine daha uzandığını vurguladı.
İsrail Yüksek Mahkemesi, dün, Kudüs'ün doğusundaki Han el-Ahmer bölgesindeki yıkımların geçici olarak durdurulması için ihtiyati tedbir kararı almıştı.
Yerleşim Birimleri ve Ayrım Duvarına Direniş Heyeti Başkanı Assaf, gece geç saatlerde yaptığı açıklamada, heyete bağlı avukatların mahkemeden yıkımların 11 Temmuz'a kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı aldırmayı başardığını söylemişti.
İsrail Yüksek Mahkemesi, mayıs ayında yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü bir okulun yıkılmasına karar vermişti.
Söz konusu bölgede, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen kişiler yaşıyor.
Han el-Ahmer, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin "Filistinlilerden çıkarılmasını öngören" E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.
Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, Azariya ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz