Yemen'de eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in öldürülmesinin ardından yeni ittifak haritaları da şekillenmeye başladı.
Suudi Arabistan'ın öncülük ettiği koalisyon güçleri bünyesindeki ikinci büyük güç olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Islah Partisi arasındaki dikkat çeken yakınlaşma ve stratejik açıdan müttefiksiz kalan Husilerin yalnızlaşması Yemen'de farklı bir sahneyi ortaya çıktı.
ISLAH PARTİSİ VE YEMEN'DE ÇÖZÜM SEÇENEKLERİ
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan, geçen çarşamba günü Islah Partisi Genel Başkanı Muhammed Abdullah el-Yedumi ile Genel Sekreteri Abdulvahhab Ahmed el-Ansi ile bir araya geldi. Bu görüşme, BAE'nin ilk, Suudi Arabistan'ın ise bu bağlamdaki ikinci görüşmesi oldu.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Islah Partisi yetkilileriyle bir araya gelmesi uzmanlar için dikkat çeken bir nokta olmasa da Abu Dabi Veliaht Prensi'yle gerçekleştirilen görüşme tartışmalara neden oldu.
Uzmanlar, Yemen'deki en büyük partilerden biri olan, siyasi olarak İslami bir geçmişe ve düşünsel anlamda da Müslüman Kardeşler'e yakınlığıyla bilinen Islah Partisi'nin, İhvan'ı terörist olarak tanımlayan Suudi Arabistan ve BAE'nin ilişki kurabileceği siyasi oluşumlar arasında görmese de, yapılan kar ve zarar hesapları, bölgesel ve yerel güç dengeleri ve tüm bunlara ilaveten, Salih'in ölümünün akabinde Yemen'de yaşanan gelişmeler, Yemenlileri, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ve meşru hükümetine karşı darbe yapan Husilerle mücadelede birlik olma seçeneğine itmiş gibi görünüyor.
Islah Partisi'nin de İhvan ile hiç bir bağlantısının olmadığı, Yemen'deki tarihsel reform hareketinin bir uzantısı olduğu yönündeki söylemi, BAE yönetimi ile ilişkiye kapı açıyor.
Islah Partisi Basın Dairesi Başkanı Adnan el-Adini, Yemen merkezli "Belqees" televizyonununda yer alan açıklamasında, Genel Başkan Yedumi'nin, Cumhurbaşkanı Hadi ile çarşamba günü İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi'ne katıldığı ve oradan özel bir uçakla Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gittiği bilgisini paylaşmış ve BAE ile Islah Partisi arasında hiç bir sorun olmadığını kaydetmişti.
BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş da perşembe günü Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Islah Partisi, yakın bir geçmişte İhvan'la olan bağını kopardığını duyurdu. Şimdi, niyetleri sınamak ve Yemen ile içinde bulunduğu çevrenin menfaatini öncelemek için önümüzde fırsat var. Esnek bir şekilde çalışıyoruz, hedefimiz bölgenin güvenlik ve istikrarı." ifadelerini kullanmıştı.
- İRAN PROJESİNE KARŞI DİRENİŞ CEPHESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
Salih'in ölümüyle birlikte Yemen krizinin, İran'ın Yemen ve Ortadoğu'daki projesine karşı direnecek, geniş halk tabanına sahip yerel siyasi güçlerin ittifak kurmasıyla sonlandırılabileceği düşüncesi ağırlık kazandı. Yemen ordusu ve Halk Direniş Güçleri (HDG) bünyesindeki en çok savaşçı sayısına sahip taraflardan biri olan Islah Partisi, bu özelliğiyle de BAE ile arasındaki yakınlaşmayı sağlamış gibi görünüyor.
Uzmanlara göre BAE, Islah Partisi'yle yakınlaşarak, Salih'in kurucusu olduğu Genel Halk Kongresi (GHK) Partisi'ni meşruiyete destek verenlerin safına katılması konusunda teşvik etmeyi amaçlıyor. GHK'nin önünde de Salih'in ölmesi ve Husilerin yönetimi tekellerine alması nedeniyle bu cepheye katılmaktan başka bir seçenek olmadığı görülüyor.
İçinde bulunduğu bu sıkışmışlık durumunun GHK'yi ölmeden önce Salih'in Husilerle bağını kopararak başkent Sana'da onlara karşı ayaklanma ilan ederek açtığı yoldan devam etmeye itecek gibi duruyor. Partinin, Husilerle kurduğu ittifaktan kayıpla çıkması ve ülke siyasetinde yaşanan son gelişmeler, İran projesi karşıtı savunma hattına katılmasının an meselesi olduğunu gösteriyor.
- ISLAH İLE SİYASİ GEÇİŞ KONSEYİ ARASINDAKİ MUHTEMEL YAKINLAŞMA
BAE'nin Islah Partisi'yle yakınlaşması, Husilerin yalnızlığını artırdı.
Husilere bağlı Yüksek Devrim Komitesi Başkanı Muhammed Ali el-Husi'nin Twitter üzerinden yaptığı "yeni yakınlaşmanın başarısızlıkla sonuçlanacak askeri bir gelirimi tırmandırma göstergesi" olduğu yönündeki açıklaması da bu yalnızlığı gözler önüne seriyor.
Sahadaki veriler ise Husilerin beklentilerinin aksine bir durumu ortaya koyuyor. Yemenli uzmanlar, Islah Partisi ile ayrılıkçı Güney Hareketi'nin kurduğu "Siyasi Geçiş Konseyi" arasında ilerleyen zamanlarda bir yakınlaşma olacağını öngörüyor.
Eski Aden Valisi Aydarus ez-Zubeydi'nin kurucusu olduğu Siyasi Geçiş Konseyi, Yemen'in güneyinin kuzeyinden ayrılması düşüncesini benimsiyor. Uzmanlar, Yemen'de Husilerin ele geçirdikleri yerlerden çıkarılarak meşru yönetimin hakim duruma gelmesi hedefinin, zıt kutupları birbirine yakınlaştırma gücüne sahip olduğu görüşünü savunuyor. Söz konusu hedefin, Yemenli oluşumlar arasındaki mevcut tüm anlaşmazlıkların sona ermesinde ve Husilerle mücadelede yeni ittifak haritasının şekillenmesinde rol oynayacağı belirtiliyor.
Yemen'i 34 yıl boyunca yöneten Ali Abdullah Salih, Cumhurbaşkanlığı döneminde mücadele ettiği ancak ülkede 2011'de patlak veren halk ayaklanmalarının ardından değişen dengelerle 2013 yılında "müttefik" konumuna geldiği Husilerin, 4 Aralık Pazartesi günü düzenlediği saldırıda hayatını kaybetmişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz