Amerikalı dış politika uzmanı Luke Coffey, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve güvenlik birimlerinin Suriye'deki YPG/PKK terör örgütüyle karıştırıldığına dikkat çekerek "ABD olarak hangi grupları silahlandırdığımıza dair daha içerikli bilgiye sahip olmalıyız." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisi (SETA-DC) tarafından düzenlenen "ABD'nin İleriye Dönük Suriye Politikası" başlıklı panele, Heritage Vakfı Dış Politika Çalışmaları Direktörü Luke Coffey, Amerika Birleşik Devletleri Barış Enstitüsü Suriye Kıdemli Danışmanı Mona Yacoubian ve SETA DC Direktörü Kılıç Buğra Kanat konuşmacı olarak katıldı. Panelin oturum başkanlığını SETA DC'den Kadir Üstün yaptı.
Panelde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararı ve Suriye'nin geleceği ele alındı.
Coffey, konuşmasında, ABD'nin Suriye'deki iç savaşa ve bölgedeki çıkarlarına dair yapabileceği bir şey olmadığını savunarak "ABD'nin ilk hedefi kendi ve bölgedeki müttefiklerinin toprak bütünlüğünü ve vatanını korumak olmalıdır." ifadesini kullandı.
ABD'ye ana tehdit oluşturan ülkelerin Çin, Rusya ve İran olduğunu belirten Coffey, ABD'nin bu ülkelerle mücadele edebilmek için jeopolitik duruşunu ulusal güvenlik stratejisiyle uyumlu hale getirmesi gerektiğini vurguladı.
- "Suriye zaten Rusya etkisi altındaydı"
Coffey, bu kapsamda Washington'un Ankara ile daha kapsamlı ve yakın ilişkiler geliştirmesi gerektiğine dikkat çekerek "Suriye'den çekilme kararı sıkça dile getirildiği gibi 'Orta Doğu'yu Rusya'ya teslim etmek' anlamına gelmiyor. Suriye zaten Rusya etkisi altında olan bir ülkeydi." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Coffey, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani'nin pazartesi günü yaptığı "PKK'nın Suriyeli Kürtler üzerinden meşruiyet kazanmaya çalıştığı ve YPG/PKK ile sorunlar yaşadıkları" yönündeki açıklamalarına da değindi.
Yönetim ve ideolojik açıdan IKBY ve Suriye'deki PYD/PKK'nın arasında büyük farklar olduğunu ifade eden Coffey, Washington'daki "Kürt" genellemesine tepki gösterdi.
Coffey, "Bizler tüm Kürtleri ve silahlı grupları tek parça olarak değerlendiriyoruz. YPG'nin, Marksist bir ideolojiye sahip olan PKK terör örgütünün bir kolu olduğu gizli bir şey değil. ABD olarak hangi grupları silahlandırdığımıza dair daha içerikli bilgiye sahip olmalıyız," dedi.
- "Washington'da kararsızlık hakim"
SETA DC Direktörü Kanat da ABD'nin Suriye'ye yönelik net bir politikasının olmamasına vurgu yaparak Washington'daki bürokratlar ve siyasi grupların amaçlarının Suriye'nin geleceğine yönelik değil, sadece Suriye'de kalmak üzerine kurulu olduğunu dile getirdi.
Kanat, "ABD'nin Suriye'deki politikasına dair Washington'da kararsızlık hakim. Şu anki tek politikanın bölgedeki petrol yataklarını korumak olduğunu görüyoruz ancak büyük bir kazanç sağlamayan bu petrol, Suriye'nin yeniden yapılanmasına bile yetmez." diye konuştu.
Washington'da karar alıcılarındaki ikilem sebebiyle bölgedeki Amerikalı yetkililerin ABD'nin Suriye politikasını çizmeye çalıştığını belirten Kanat, ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve Beyaz Saray arasındaki iletişim sorununun ABD'nin Suriye politikasında olumsuz rol oynadığını kaydetti.
Öte yandan Kanat, ABD yönetiminin Türkiye ve bölge ülkeleriyle Suriye konusunda daha fazla diplomatik ilişkiler kurması gerektiğine dikkat çekerek Suriye'deki DEAŞ terör örgütüne karşı YPG/PKK'nın kullanılmasının sürdürebilir bir adım olmadığını ve bu adımın Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehlikeye soktuğunu vurguladı.
Kaynak: Diyarbakır Söz