Suriye’nin birçok bölgesinde yardım çalışmalarıyla ihtiyaç sahiplerine destek sağlayan Dünya Doktorları Derneği, Ukrayna’da devam eden insani krize yönelik çalışmalarını tamamlayarak komşu ülkelere sığınan mülteciler için hazırladığı özellikle sağlık malzemelerinden oluşan yardımlarını Moldova’ya gönderiyor. İnsani ihtiyaçların karşılanması için Kızılay ile iş birliği yapan Dünya Doktorları Derneği, acil olarak yola çıkmak üzere 2 bin kişilik insani yardım malzemesini hazır hale getirdi. Derneğin Kurucu Başkanı Hakan Bilgin ve teknik ekibi bölgeye saha ziyareti düzenleyerek Moldova’da bulunan Ukraynalı mültecilerin sağlık ihtiyaçları ile ilgili eksiklikleri tespit etti.
“Kronik hastalar ve düzenli sağlık desteğine ihtiyacı olan kişiler önceliğimiz”
Çok sayıda kronik hastanın da savaştan kaçarak komşu ülkelere sığındığını bunlar için ise özellikle Moldova’nın desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin; “İnsanlar canlarını kurtarmak için mevcut sağlık durumuna ya da gideceği ülkedeki imkanlara bakmadan yollara düştüler. Bunlar içinde halen tedavisi devam edenler olduğu gibi kronik rahatsızlığı olan belirli periyotlarda tedavi alması gereken kişiler var. Moldova’nın mevcut sağlık kapasitesi bu hareketliliği kaldıracak durumda değil. Dünya Doktorları Derneği olarak Türk Kızılay ve dünyadaki diğer insani yardım kuruluşlarıyla ortak çalışma yürütüyoruz. Özellikle Kızılay ile Suriye Afrin ve İdlib bölgesinde birlikte iş yapma pratiğimiz olduğu için Moldova’da da derhal ortak çalışma başlattık. Bir yandan acil müdahalelerde bulunurken bir yandan da mevcut yetersiz sağlık kapasitesini artırmaya çalışıyoruz” dedi. Öte yandan ilk etapta hazırlanan koliler içerisinde temel sağlık ve hijyen malzemeleri yer alıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre çatışmaların başladığı 24 Şubat’tan bu yana yerinden edilen yaklaşık 12 milyon kişi, her türlü insani yardıma ihtiyaç duymakta olduğu ifade ediliyor.
Mescid-i Aksa baskınları
5. günde devam ediyor
Işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya baskınlarını dördüncü gününde de sürdüren İsrail polisi, sabah namazının ardından Harem-i Şerif’e girdi.
Buradaki Filistinlileri zorla dışarı çıkaran İsrail güçleri, ardından fanatik Yahudi yerleşimcileri Mağaribe Kapısı’ndan Aksa’ya aldı. İsrail polisi Yahudi yerleşimci gruplara Aksa’nın avlularında da eşlik etti.
Yaklaşık 3 buçuk saat süren baskının ardından yerleşimciler ile İsrail polisi Mescid-i Aksa’dan çekildi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, Aksa’ya giren yerleşimci sayısının 1180 olduğu belirtildi.
İsrail polisi Kıble Mescidi’ne sığınan Filistinlilere karşı kauçuk kaplı mermi kullandı
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, baskının ardından Kıble Mescidi’ne sığınan Filistinlilere karşı kauçuk kaplı mermi kullandı. Cami içindeki Filistinliler ise İsrail polisine taşla karşılık verdi.
Yaşanan olayda en az 1 kişi yaralandı.
Kıble Mescidi’nde bulunan Filistinliler, Aksa’ya düzenlenen baskını kapılara vurarak protesto etti.
Bu arada sosyal medyada paylaşılan görüntülerde bir grup Filistinli kadının, Aksa içinde Kubbetüs Sahra’nın önünde İsrail polisine karşı oturma eylemi gerçekleştirdiği görüldü.
Hamursuz Bayramı’nda fanatik Yahudilerin Aksa’ya baskınları arttı
Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı’nda İsrail polisi korumasında Aksa’ya yönelik baskınlarını artırırken, İsrail hükümetinin cuma gününden itibaren buna müsaade etmeyeceği bildirildi.
İsrail basınındaki haberlere göre, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da İsrail polisi, Yahudi yerleşimcilerin ramazanın son günlerinde Mescid-i Aksa’ya girmesine izin vermeyecek. Cuma günü başlayacak uygulama Ramazan Bayramı’nın son gününe kadar sürecek.
İsrail yönetimi önceki yıllarda da ramazanın son günlerinde fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskınlarına izin vermiyor, itikafa giren Müslümanların ise mescitte kalmasına müsaade ediyordu.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz