Türkiye ile AB arasında varılan mutabakat

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında sığınmacı geri kabulü ve insan kaçakçılığıyla mücadele amacıyla varılan mutabakatın başarısı ve etkileri Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen toplantıda ele alındı.

Türkiye ile AB arasında varılan mutabakat

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AP Başkanı Martin Schulz başkanlığında gerçekleştirilen konferansta, Avrupalı parlamenterlerin mutabakata yönelik çekincelerine karşın planın "şu anki durumu çözmek için en gerçekçi araç" olduğu görüşü ortaya atıldı.

Avrupa'da iltica hakkından faydalanamayan ve Türkiye üzerinden AB'ye ulaşmış sığınmacıların Türkiye'ye iadesini öngören anlaşmanın Avrupa açısından yasal ve etik değerlere uygunluğunu tartışan milletvekillerine cevap veren Schulz, anlaşmanın Schengen bölgesini kurtarma açısından taşıdığı öneme değindi.

SIGINMACILARIN DURUMU

Schulz, AP'nin ocak ayındaki toplantısında "Schengen'in iki aylık ömrü kaldı." uyarısı yaptığını hatırlatarak Türkiye ile anlaşmanın varıldığı 18 Mart'a kadar AB Konseyi'nin elinden geleni yaptığını ve olabilecek en iyi mutabakatı sağladığını belirtti.

Anlaşmayla ilgili şüphelerin ancak öngörülen mekanizmanın pratikte uygulanmasıyla giderileceğini vurgulayan Schulz, "Türkiye'yle yapılan anlaşma mükemmel değil ve bu anlaşmanın riskleri ve zayıf yanlarının farkındayız. İnsanlık onurunun korunması için elimizden geleni yaptık ama her şeyin anlaşmanın nasıl uygulanacağına bağlı olduğunun bilincindeyim" diye konuştu.

Schulz, şüphelerin bir kısmını kendisinin de paylaştığını söyleyerek özellikle Türkiye ile varılan mutabakattan sonra AB'ye başka noktalardan geçişlerin artması riskine dikkati çekti. Bu bağlamda Libya üzerinden Malta ve İtalya'ya geçişlerin artabileceğine işaret eden Schulz, "Balkanlarda uyguladığımız çözümleri olduğu gibi aktarmamız mümkün olmayacak çünkü Libya'nın Türkiye gibi olmadığı çok açık." ifadesini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz