At arabasıyla taşımacılık yapanlar, kadim başkentin merkezinde bulunan ve daha önce onlarca kez bombalı saldırıya hedef olan tarihi Şorca Çarşısı'nda sabahın erken saatlerinde bir araya geliyor. Arabacılar ve hamallar, düşük ücretlere rağmen yıllardır bu meslekte ter döküyor. Bu işte çalışacakların aynı zamanda iyi birer binici olması bekleniyor.
Güvenlik nedeniyle çarşıya motorlu araç girişi yasak
Meşakkatli arabacılık mesleğine 20 yılını veren ve şu an patronluğa yükselen Nibras Abbas, onlarca işçiye ekmek kapısı olan at arabasıyla nakliye işi hakkında şunları anlattı:
"At arabalarıyla Bağdat içerisinde ve diğer vilayetlere malzemeler taşıyoruz. Tarihi Şorca Çarşısı taşımacılığın kalbinin attığı yer. Burası aşırı kalabalık bir yer ve güvenlik gerekçesiyle araçların girişine izin verilmiyor. O yüzden at arabalarıyla taşımacılığı benimsiyoruz. Tüccarlardan aldığımız malzemeleri belli bir mesafe sonra kamyonculara teslim ediyoruz."
8 yıldır at arabasıyla taşımacılık işini sürdüren Amir Abbas da ata binme işini çocuk yaşlarda babasından öğrendiğini ifade ederek, at sevgisinin bu mesleği seçmesine vesile olduğunu söyledi. Abbas, "At sinirlenince veya hastalanınca hemen anlarım. Yüksek hava sıcaklığı insan gibi atların da enerjisini olumsuz etkileyebiliyor." diye konuştu.
Baharat kokusu ve zamana direnen yıkık dökük binalar
Abbasiler döneminden kalma ve başkentin ticari merkezi konumundaki Şorca Çarşısı, onlarca terör saldırısına hedef olduğu için üst düzey güvenlik önlemleri alınıyor. Saldırıların ve bakımsızlığın yıprattığı tarihi yapı zamana direniyor. Şorca Çarşısı, tarihi dokusunun yanı sıra Hindistan'dan getirilen onlarca çeşit baharatın kokusuyla müşterilerini karşılıyor.
Bağdatlıların özellikle Ramazan ayı ve bayram alışverişinin en uğrak yeri olan Şorca Çarşısı, dönemin Osmanlı Valisi Nazım Paşa tarafından genişletilerek, ekonomik ve ticari merkez haline getirilmişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz