Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi, 6+6 Komitesi'nin imzaladığı yol haritasını 2 hafta arayla onaylamalarına rağmen hala seçim yasalarını onaylama konusunda bir adım atmadı.
TM ile Devlet Yüksek Konseyi'nin çeşitli itirazları gerekçe göstererek 6+6 Komitesi'nin imzaladığı seçim yasalarını onaylamaması, Libya'da seçimlerin yapılmasına ilişkin birçok soru ve senaryoyu da gündeme getirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily, BM Güvenlik Konseyi'ndeki konuşmasında buna dikkati çekti.
6+6 Komitesi'nin çabalarından övgüyle söz eden ancak Libya'da seçimlerin yapılabilmesi için bu çabaların yeterli olmayacağının altını çizen Bathily, 6+6 Komitesi'nin hazırladığı seçim yasalarına ilişkin Libyalı paydaşlardan farklı tepkiler gelmeye devam ettiğini söyledi.
- Yol haritasının onaylanması
TM, 25 Temmuz Salı günü ülkenin doğusundaki Bingazi kentinde gerçekleştirdiği oturumda, 6+6 Komitesi'nin hazırladığı yol haritasını oy çokluğuyla onayladı.
Seçim yasalarının onaylanmasından 240 gün sonra seçimlerin yapılmasını öngören yol haritasında ayrıca, seçimlerin gerçekleşmesini sağlayacak birlik hükümetinin kurulması ve yol haritasının onaylanmasından 20 gün sonra başbakanlık için aday başvurularının başlaması öngörülüyor.
Libya Devlet Yüksek Konseyi de 2 hafta önce, oturum yeter sayısına ulaşılmadığı yönündeki itirazlara rağmen söz konusu yol haritasını "prensipte" onayladı.
Ancak TM, 6+6 Komitesi'nin Fas'ta imzaladığı seçim yasalarını ise henüz onaylamadı.
Devlet Yüksek Konseyi Üyesi Ebu el-Kasım Kuzayt, yerel bir haber portalına yaptığı açıklamada, TM'nin seçimlerle ilgili yol haritasını onaylamasını "büyük bir adım" olarak nitelendirdi.
TM'nin attığı bu adımla Devlet Yüksek Konseyi'yle hemfikir olduğuna dikkati çeken Kuzayt, "Bu adım, BM Temsilcisi'nin TM ile Devlet Yüksek Konseyi arasındaki uzlaşı yollarını kapatma girişimlerine rağmen seçimleri gerçekleşebilecek bir umut haline getirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi Üyesi Mama Süleyman Bilal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Seçim yasaları çıkarılmadan yol haritasının onaylanmasının, TM ile Devlet Yüksek Konseyi'nin seçimlere yönelik olumsuz niyetler taşıdığının göstergesi olduğunu" ifade etti.
TM beklenen kararları almakta geç kaldığı sürece Devlet Yüksek Konseyi'nin yol haritasını kabul etmesinin bir anlamı olmadığını belirten Bilal, "TM'nin bu kritik aşamada üzerine düşen rolü oynayamadığı açıktır." dedi.
Bilal, TM'nin içinden geçtiği koşulları göz önüne alarak Devlet Yüksek Konseyi'nin, Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesinin kabul ettiği yasaları çıkarması ve bunları seçim sürecine ilişkin prosedürleri başlatmak üzere Yüksek Seçim Kurulu'na sevk etmesi önerisinde bulundu.
Uzmanlar ise gerekli yasaların çıkarılması ve Yüksek Seçim Kurulu'na sevk edilmesinin mümkün görülmediği bu aşamada birkaç senaryoya dikkati çekiyor. Uzmanların dillendirdiği senaryolardan biri de Libya'daki siyasi ve güvenlik güçlerinin anlaşmazlığına bağlı olarak yol haritasının kağıt üzerinde kalması ve hayata geçirilememesi.
- Muhtemel 3 senaryo
Libyalı analist Farac Derdur, "TM ve Devlet Yüksek Konseyi'nin yol haritasını onaylamasından sonra seçimlerle ilgili muhtemel 3 senaryo var. Maalesef söz konusu senaryolardan biri de kötü." diye konuştu.
Ülkede sivil ayaklanma yönünde çağrıların olduğuna ve bunlara silahlı grupların da destek verebileceğine işaret eden Derdur, muhtemel senaryoları şöyle sıraladı:
"Birincisi; sivil ayaklanmanın silahlı gruplar tarafından benimsenmesi. Bu durumda başkent Trablus'ta çatışmalar yaşanabilir. Çatışmanın da yıkımdan başka bir sonucu olmaz.
İkincisi; BM, TM ve Devlet Yüksek Konseyi'nin elinden yetkileri alarak, onlardan çıkan karar ve yasaları görmezden gelir. Bu durumda BM, kabile temsilcileri, belediye meclisleri ve entelektüellerin de katılacağı daha geniş çerçeveli yeni bir diyalog sürecini başlatır.
Üçüncüsü ise; Libya'daki çekişmeli durum olduğu gibi kalır. TM ve Devlet Yüksek Konseyi'nin üyeleri ile Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe koltuklarını korumuş olur. Böylece Libya'daki siyasi çekişme ve engellemeler sonsuza kadar devam eder."
- Otorite paylaşımı
TM ile Devlet Yüksek Konseyi arasında yol haritasıyla ilgili varılan tek uzlaşının otorite paylaşımı konusunda olduğunu kaydeden Derdur, "Yol haritası diye bir şey yok. Tek bir şey var o da çıkarılması ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından uygulanması gereken seçim kanunudur. Yol haritasının kabulü TM ile Devlet Yüksek Konseyi'ne iktidarda kalma fırsatı verme anlamına gelir." dedi.
Yol haritasında, seçimlerin, seçim yasalarının onaylanmasından 240 gün sonra yapılmasını öngören bir madde olduğuna işaret eden Derdur, TM ile Devlet Yüksek Konseyi'nin bu sürenin savaş dahil olmak üzere pek çok engelle karşılaşacağını bildiğini söyledi.
Derdur, "Bu da seçimlerin yapılmasının güçlüğünü ortaya koyuyor. Bu nedenle, TM ve Devlet Yüksek Konseyi başka bir yol haritası üzerinde düşünmeye ve iktidarda kalış sürelerini uzatmaya çalışacak." şeklinde konuştu.
- Yol haritaları, iktidar paylaşımına hizmet ediyor
Seçimlerin yapılması için yol haritasına ihtiyaç olmadığını savunan Derdur, anlaşmazlığın devam etmesi durumunda 2014'te TM ve 2012'de de Genel Ulusal Kongre seçimlerinde olduğu gibi önceki kanunlara göre seçimlerin yapılabileceğini ifade etti.
Derdur, "kabul edilen yol haritalarının, TM ile Devlet Yüksek Konseyi'nin bekalarının, çıkarlarının ve isteklerinin garanti altına alınması için varılan anlaşmalardan başka bir şey olmadığını" kaydetti.
Derdur, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimler, Halife Hafter (ülkenin doğusundaki güçlerin komutanı), onun oğulları, TM Başkanı (Akile Salih), milletvekilleri ve Halid Mişri'nin grubu (Devlet Yüksek Konseyi üyeleri) nedeniyle yapılamıyor. Hepsi sahnede kalmak istiyor. Yol haritaları halkın çıkarına değil onların iktidarı paylaşmasına hizmet ediyor. İktidarın paylaşılması üzerine bir anlaşma yapıldığı vakit orada Libyalılar arasında bir anlaşmadan değil ancak iktidarda olan belli gruplar arasındaki anlaşmadan söz edilebilir. Yol haritalarının amacı, aynı resmin ve aynı yüzlerin tekrarlanması ve ister Dibeybe isterse başka biri olsun rakiplerden kurtulma planlarının yapılmasıdır."
- Seçimler, silahlı grupların tehdidi altında yapılamaz
Seçimlerin yapılabilmesi için silahlı grupların siyaset sahnesinden çekilmesi gerektiğini vurgulayan Derdur, aksi durumda halkın hiçbir tesir altında kalmadan ve korku duymadan oy veremeyeceğini ve bu durumda da şeffaf ve nezih seçimlerden bahsedilemeyeceğini dile getirdi.
Derdur, bu durumun bir örneğinin bir kaç hafta önce Beyda, Derne ve Ecdabiya'daki belediye seçimlerinde yaşandığını, buradaki seçimleri kazananların Hafter yanlısı olmaması nedeniyle seçim sonuçlarının iptal edildiğini ve bunun da parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri için tehlikeli bir gösterge olduğunu söyledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı