Dicle Üniversitesi Hastaneleri'nde uygulanmaya başlayan kök hücre tedavisine ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye'nin birçok ilinde ortopedik rahatsızlıkları olan hastalar, Diyarbakır'a gelerek ağrısız bir şekilde ameliyata gerek kalmadan kök hücre modeliyle tedavi olup aynı gün içerisinde taburcu ediliyor.
'KAPALI YÖNTEMLE ALINAN KÖK HÜCREYLE DOKULAR YENİLENİYOR'
Kök Hücre tedavisini gerçekleştiren Dicle Üniversitesi Hastaneleri Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Haktan Karaman, insanların göbek bölgesinde çok yetenekli kök hücrelerin bulunduğunu belirterek, küçük ve kapalı bir yöntemle oradan o kök hücreleri alarak belli işlemelerden geçirerek hastaya uyguladıklarını söyledi. Operasyonun toplamda 1,5 saat sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Karaman, şöyle konuştu:
"Bu hastamıza kök hücre tedavisi uygulayacağız. Kök hücre tedavisini özetle söylemek gerekirse, hastanın göbek bölgesinde çok yetenekli kök hücreler bulunuyor. Bütün insanlarda göbek bölgesinde çok yetenekli kök hücreler bulunur. Biz bu kök hücreleri küçük bir operasyonla kapalı yöntemle lokal anestezi altında, narkoza gerek olmadan 15-20 dakika süren bir operasyonla yaklaşık bir su bardağı kadar almak bizim için yeterli. Onu aldıktan sonra bir ayrıştırma işlemine giriyoruz, o yağ hücrelerinin arasında bulunan çok yetenekli olan kök hücrelerini ayıklıyoruz. Bu bir saat süren işlem sonrasında aynı seansta, hasta masada beklerken biz onu dizlerine enjekte ediyoruz. Beklediğimiz şey şu, bu hücreler orada yıpranmış olan, ki hastamızda kireçlenmenin başlangıcı var, ciddi kıkırdak kaybı daha bu genç yaşında başlamış, bunun hemen önlemini almak. O kıkırdak kaybını tekrar düzeltmek, yeni kıkırdak dokusunun oluşmasını sağlamak ve dolayısıyla hasta şu an 30'lu yaşlarda, 40'lı yaşlara geldiği zaman belki de proteze gidecek, onu bu süreçten kurtarmak. Ama daha ileri aşamalardaki, yani 40'lı, 50'li yaşlardaki hastalarda da biz bunu uyguluyoruz. Öyle güzel sonuçlar alıyoruz ki, 3'üncü derece kıkırdak kaybı olan hastalarda emar kanıtlı olarak, yani işlem öncesi emarında 3'üncü derece kıkırdak kaybı olan hasta, 4'üncü derce kıkırdak kaybı olan hastaların bir yıl sonraki kontrol emarlarında bunun tamamen düzeldiğini ve kıkırdak dokusunun tamamen normale döndüğünü görüyoruz. Bu ispatlı bir şekilde elimizde kanıtlarıyla mevcuttur. Biz tabi bunları hastalara, tüm Türkiye'ye ulaştırmak istiyoruz, çünkü gerçekten güzel bir işlem."
'HASTALARI AMELİYAT OLMAKTAN KURTARIYORUZ'
Ameliyatla bazı hastalarda başarı elde edilmediği için kök hücre tedavisiyle hastaları ameliyat sürecinden kurtardıklarını aktaran Prof. Dr. Karaman, bu yöntemleri uygulamaya başlamalarıyla beraber Türkiye'nin özellikle batı bölgelerinden birçok hasta kabul ettiklerini ve tersine bir göçün yaşandığını belirterek, "Eğer hastalar protez ameliyatına gidecek olursa, ameliyatlar her zaman başarılı olamıyor, tabi başarılı olduğu zaman çok güzel bir şey, hastalar dertlerinden kurtulmuş oluyorlar, ama küçük bir gurup var ki bu hastalar ameliyattan başarılı olamıyorlar. Ameliyatta başarılı olamadıkları zaman onların normal anatomik yapıları değişmiş olduğundan dolayı artık onların toparlanma şansı olmayabiliyor. O yüzden biz, o sürece gitmeden bu yöntemlerle hastayı ameliyattan kurtarmaya çalışıyoruz. Bu yöntemleri uygulamamızla beraber Türkiye'de daha önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde hep alışkın olduğumuz tablo, hastalar daha ileri merkezler olarak batıda, Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de tedavi şanslarını ararken, şimdi tam tersi oldu. Ankara, İstanbul, İzmir, Edirne gibi Türkiye'nin batı illerinden bize tersine sağlık göçünün gerçekleştiğini görüyoruz" şeklinde konuştu.
'IRAK VE SURİYE'DEN DE HASTA KABUL ETMEYE BAŞLADIK'
Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ ise, kök hücrenin Türkiye ve dünyada yeni bir tedavi modeli olarak uygulandığına vurgu yaptı. Dicle Üniversitesi Hastaneleri olarak bu tip yeni hizmetlerle beraber hızlı bir şekilde, güncellenmiş ve desteklenmiş tedavi modellerini hayata geçirdiklerini ve Türkiye'nin batı bölgelerindeki illerin yanı sıra Suriye ve Irak'tan da hasta kabul etmeye başladıklarını söyledi. Akdağ, "Kök hücre, Türkiye'de de dünyada da yeni bir tedavi modeli. Birçok alanda uygulanıyor. Sadece ortopedik alanlarda değil, değişik alanlarda da kullanılıyor. Hatta iç kulakta dahi bazı denemeler var. Bugün burada dize uygulanan yöntem, artık ispatlanmış ve gerçekten etkili olmakla beraber aynı zamanda kolay bir metot. Yani çok ciddi bir rahatsızlık vermeden hastanın kısa sürede taburcu olabileceği bir süreç. Dolayısıyla biz Dicle Üniversitesi Hastaneleri olarak bu tip yeni hizmetlerle beraber hızlı bir şekilde, güncellenmiş ve desteklenmiş tedavi modelleriyle hizmete devam edeceğiz. Belli dönemlerde Diyarbakır'dan, batıda özellikle İstanbul olsun, Ankara olsun belli merkezlere çok yoğun bir sevk yaşanıyordu. Sadece anestezide değil, genel cerrahide, yakın zamanda organ transplantasyonları, onu da buradan haber vermiş olayım, böbrek olsun, beraberinde karaciğer olsun, biyonik kulaklar olsun, hatta Irak'tan ve Suriye'den gelen sağlık turizmiyle beraber hastalarımız var. Yine onkolojik hastalarda çok ciddi tedavi protokollerimiz var, dolayısıyla biz hem sağlık turizmi adı altında bu hizmeti yapmak, hem de Dicle Üniversitesi Hastaneleri olarak batıdan gelen vatandaşlarımıza bu hizmeti vermek bizim için bir kıvanç kaynağıdır" diye konuştu.
'BİRÇOK KENTE GİTTİM AMA AĞRILARIM GEÇMEDİ, BURAYA GELDİM'
Aydın'ın Nazilli ilçesinden gelen ve diz kapaklarında kireçlenme ve kıkırdak kaybı yaşayan Yelda Kahyaoğulları, birçok ile giderek tedavi denemelerinde bulunduğunu, ancak rahatsızlığının ortadan kalkmadığını söyledi. Dicle Üniversitesi Hastaneleri'nde yapılan kök hücre tedavisiyle hastaların tedavi edildiğini duyup kente geldiğini ifade eden Kahyaoğulları, "Rahatsızlığım diz kapaklarından, kondromalazi denilen bir rahatsızlık ve şu an ikinci evrede. 6 aydan beridir çok ağrılarım vardı ve geçmeyen ağrılardı. Başka illere de gittim, İzmir'e ve Denizli'ye de gittim tedavi için. Ağrılarımda hafif dinme oldu ama yine geçmedi ve şikayetlerim devam ediyor. Dicle Üniversitesi'nden Hakan Hocayı duydum hastalara şifa dağıtıyor. Ben de araştırarak geldim buraya" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz