Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Fransa'nın YPG ile yakın iş birliğini doğru bulmuyoruz. Fransa'nın YPG ile iş birliği içinde olması Fransa'ya yakışmaz." dedi. Çavuşoğlu ile Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Dışişleri Bakanlığındaki ikili ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
PKK üyeleriyle ilgili Fransa'nın aldığı tedbirleri takdirle karşıladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Fransa'da tutuklu PKK üyesi teröristler var. Yine bazı PKK üyelerinin ve PKK'ya destek veren şahısların mal varlığını dondurma konusunda da Fransa'nın attığı adımları takdirle karşıladığımızı söylemek isteriz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Fransa ile Suriye konusunda bir konu hariç görüşlerinin tamamen örtüştüğünü belirterek, sahadaki durum, siyasi süreçle ilgili konular, rejimin saldırganlığı ve Suriye'nin toprak bütünlüğü dahil tüm konularda Fransa ile ortak hareket ettiklerini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, Fransa'nın PKK ile işbirliğine ilişkin şunları kaydetti: "Fakat Fransa'nın PKK ile hiçbir farkı olmayan YPG ile yakın iş birliğini doğru bulmuyoruz ve bunun NATO'daki iş birliğimiz dahil birçok konuya yansıdığını görüyoruz. PKK eşittir YPG'dir. Dolayısıyla PKK'ya yönelik bu tedbirler alınırken diğer taraftan YPG ile yakın iş birliği içinde olması Fransa'ya yakışmaz. Suriye'nin geleceği için, sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü için tehlikelidir. Ayrıca bizim sınır güvenliğimiz ve ülkemizin ve milletimizin güvenliği için de hassas bir konudur."
İdlib'de ateşkes iddiası
Çavuşoğlu, İdlib Muhtırasının tam olarak uygulanması konusunda üzerlerine düşeni yaptıklarını belirterek, öte yandan rejimin siyasi değil askeri çözüme inandığına işaret etti.
Son zamanlarda rejimin İdlib'e yönelik saldırılarının arttığına dikkati çeken Çavuşoğlu, özellikle okullar ve hastanelerle sivillerin hedef alındığını söyledi.
Çavuşoğlu, çatışmaların durması için Rusya ile yoğun çaba sarfettiklerini belirterek, "Şu anda tam olarak ateşkes sağlandı demek mümkün değil ama bu konuda Rusya ile beraber ciddi, samimi gayretlerimizin olduğunu da söylemek isterim." diye konuştu.
TSK'nın gözlem noktasına saldırı
Bakan Çavuşoğlu bu sabah Türkiye'nin 10. gözlem noktasına yönelik saldırı olduğunu söyledi. Üç Türk askerinin bu saldırıdan hafif şekilde yaralandığını bildiren Çavuşoğlu, "Bunun biz kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Rusya ile de bu konuda görüşüyoruz. Eğer rejim buna yönelik saldırıları devam ettirirse, gereğini de yaparız. Bundan da hiç kimsenin tereddütü olmasın." dedi.
Öte yandan Çavuşoğlu, rejime de bu saldırıların durması için Rusya'nın ve İran'ın garantör olarak gerekli baskıyı kurması gerektiğinin altını çizdi.
"Rum basını yanılıyor"
Fransız Bakan Le Drian, Rum basınında yer alan Fransa'nın GKRY'de üs edineceği ve buradaki askeri mevcudiyetini kalıcı hale getireceği iddialarına ilişkin, "Fransız bir üssün veya Fransız askeri birliklerinin Kıbrıs'ta konuşlanması gibi bir öngörümüz kesinlikle olmadı." dedi. Fransız Bakan, "Rum basının bu konuda yanıldığı söyleyebilirim." ifadesini kullandı.
"İdlib konusunda Türkiye'yi destekliyoruz"
Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian, İdlib meselesinde durumdan kaygılı olduklarını söyleyerek, "Biz İdlib konusunda Türkiye'yi destekliyoruz. Ateşkese uyulmasını sağlamak durumundayız. Çünkü çok tehlikeli ve patlayıcı etkiye sahip olabilecek bir durum var ortada." şeklinde konuştu.
Le Drian, "Ateşkese müdahale edebilecek her bir adım, sonrasında hepimiz için dramatik sonuçlar doğurabilir." uyarısını yaptı.
Fransa ile Türkiye'nin tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğunu belirten Çavuşoğlu, Fransız mevkidaşıyla ikili ilişkileri tüm boyutlarıyla ele alma fırsatı bulduklarını söyledi. Çavuşoğlu, ekonomik ilişkiler bağlamında firmaların durumları hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek, "İkili ticaret hacmimizi 14 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkarmak için gerekli çalışmaları sürdürme konusunda hemfikiriz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye-Fransa Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesinin (JETCO) de bir an önce toplanması ve iş konseyinin düzenlenmesinin bu amaca katkı sağlayacağını söyledi.
Fransa'nın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin dönem başkanlığını Finlandiya'dan devraldığını hatırlatan Çavuşoğlu, kendilerini kutlayarak başarılı bir dönem başkanlığı geçireceklerinden endişe duymadıklarını kaydetti. Fransa'nın dönem başkanlığı önceliklerini gerçekçi bulduklarını anlatan Çavuşoğlu, "Birlikte yaşama kültürünü ön plana çıkardıkları için teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.
AB süreci
Avrupa Birliği (AB) sürecinde özellikle vize serbestisinin hayata geçmesi konusunda geri kalan 6 kriter için çalıştıklarını kaydeden Çavuşoğlu, teknik müzakerelerin devam ettiğini, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunun da bir an önce tekrar masaya yatırılması gerektiğini anlattı.
Çavuşoğlu, görüşmelerde AB ile mültecilere ilişkin 18 Mart mutabakatının uygulanmasını da ele aldıklarını söyledi.
Fransa'da 700 bin civarında Türk yaşadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Fransa'da ve Avrupa'da artan ırkçılıktan onların da etkilendiğini üzüntüyle görüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Fransa'daki aşırı sağ partinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde gücünü artırdığına dikkati çekerek, Avrupa'daki artan bu ırkçılığa karşı ortak tavır alınması gerektiğinin altını çizdi.
Fransa'da iktidardaki partinin bu konulardaki hassasiyetinin önemli olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Fransa Avrupa için önemli bir ülke ve bu tür popülizmden uzak gerçekçi politikalarla şu anda ortak değerlerimizi yok etmeye başlayan, aşındıran aşırı akımlarla birlikte mücadele etmemiz lazım." diye konuştu.
"Fransa'nın benimsediği popülist tutumu kesinlikle reddediyoruz"
Çavuşoğlu, 1915 olaylarına ilişkin, "Fransa'nın benimsediği popülist ve siyasi tutumunu biz kesinlikle reddediyoruz. Bu tür tutumların ilişkilerimize bir fayda sağlamayacağı ortadadır." şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, 24 Nisan'ı anma günü kabul etmenin Fransa Anayasa Konseyi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlarla çeliştiğine dikkati çekerek, "Eğer Ermenistan kendine güveniyorsa ortak çalışma grubu kurma önerimizi kabul etsinler. İçinde Fransa olsun, Rusya olsun, ABD olsun. Ermenistan kimi istiyorsa olsun. Arşivleri açalım." dedi.
Bu çalışma grubunun tahlilleri sonucunda çıkacak kararı kabul etmeye hazır olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Ama bu bilimsel çalışmaları reddederek popülizm içerikli kararları da biz reddediyoruz." yorumunda bulundu.
ABD Savunma Bakan Vekili Shanahan'ın mektubu
Çavuşoğlu, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan'ın mektubuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, bu mektubun üslubunu kabul etmediklerini, Türkiye'nin bağımsız ve özgür bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi aldığını ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konuyu net bir şekilde açıkladığını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD'ye, S-400 ve F-35'ler konusuna ilişkin NATO'nun da içinde olduğu ortak çalışma grubu kurulması önerisinde bulunduğunu hatırlattı.
Çavuşoğlu, "Başkan (Donald) Trump buna 'evet' diyor ama Amerika içindeki bazı kurumlar buna 'hayır' diyor, yanaşmıyor. Madem kendinize güveniyorsunuz bizim çalışma grubu teklifimizi niye kabul etmiyorsunuz? Bu tür mektuplarla Türkiye aldığı kararlardan vazgeçmez. Türkiye S-400'ü almıştır ve Türkiye'ye gelecektir, konuşlanacaktır. Bunun da çalışmaları devam ediyor." diye konuştu.
Milli Savunma Bakanlığının, söz konusu mektuba bir cevap hazırladığını söyleyen Çavuşoğlu, "En kısa zamanda Milli Savunma Bakanımız bu mektuba cevaben mektubunu da gönderecektir. Böyle bir mektubun içeriği ve üslubunu kabul etmediğimizi daha önce de vurgulamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmek kimsenin hakkı değildir"
Çavuşoğlu, "Türkiye, basın ve ifade özgürlüğü bakımından eleştirildi. Fakat aynı şeyleri geçtiğimiz günlerde Fransa'da da gördük." dedi.
Fransa'da bazı gazetecilerin, ülkedeki gizli belgeleri açıklamasından dolayı soruşturmaya tabii tutulduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Türkiye'de olduğu zaman bu, ifade özgürlüğü kapsamına giriyor. Fransa'da olduğu zaman güvenlik meselesi oluyor. Biz bu konulardaki çifte standarda karşıyız." şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda tüm tarafların aynı standartlara uyması gerektiğine dikkati çekerek, "Bizim bu konuda hiçbir çekincemiz yoktur. Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmek de kimsenin hakkı değildir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz