İdlib
Muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, Rusya'nın Su-34 tipi savaş uçağının 2 Ocak'ta İdlib il merkezinin yakınlarındaki Arşani su dağıtım ve pompalama istasyonunu bombalaması sonucu tesis kullanılamaz hale geldi.
İdlib Su İşleri Müdürü Cemel Diyben, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu tesisin 300 binden fazla sivile hizmet verdiğini söyledi.
Diyben, "Rusya, sivillerin temel ihtiyaç kaynaklarından birini hedef aldı ve sivilleri susuz bıraktı." dedi.
"Dünya, Rusya'nın Suriye'de ne yaptığını izliyor"
İdlibli sivillerden İbrahim Zeer, Rus savaş uçaklarının altyapı tesislerine saldırılarını artırdığını söyledi.
Rusya'nın su tesislerini hedef almasının tehlikeli olduğunu belirten Zeer, "İdlib'de 300-400 bin civarında insan sudan mahrum kalacak. Halkın satın alma gücü zaten yok. Günden güne sivillerin yaşam mücadelesi büyüyor." ifadelerini kullandı.
Zeer, "Savaş uçakları daha önce rastgele saldırı düzenliyordu. Şimdi ise altyapıyı sistematik olarak hedef alıyor. Dünya, Rusya'nın Suriye'de ne yaptığını izliyor." diye konuştu.
İdlib'de yaşayan Muhammed Halit, saldırıya maruz kalan su pompalama istasyonunun, İdlib'de sivillerin su ihtiyacını karşıladığına işaret ederek "Bu kadar pahalılığın üzerine bir de parayla su temin etmek çok zor. Su almak halka ekstra yük olacak." dedi.
Saldırılar sonucu Şam’ın Doğu Guta ilçesinden göç ederek İdlib'e yerleşen Mustafa Mahy de su bulmanın zaten zor olduğunu, saldırıdan sonra su kalmadığını ve satın alacak maddi imkanlarının olmadığını belirtti.
İdlib'de çalışma imkanının olmadığını dile getiren Mahy, "Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Her şeye katlanabiliriz ama susuzluğa hayır. Su olmaz ise hiçbir şey yapılmaz." diye konuştu.
İdlib'deki durum
Türkiye, Rusya ve İran, 2017'deki Astana toplantısında Esed rejiminin kontrolünde olmayan alanda 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturma kararı aldı.
Rejim, İran destekli teröristler ile Rusya, saldırılara devam ederek 4 bölgeden 3'ünü ele geçirdi ve İdlib'e yöneldi.
Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için ek mutabakata varsa da saldırılar Mayıs 2019'da tekrar şiddetlendi.
Türkiye ile Rusya’nın 5 Mart 2020'de sağladığı yeni mutabakatın ardından ateşkes büyük ölçüde korunuyor.
2017-2020 döneminde saldırılardan kaçan yaklaşık 2 milyon sivil Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz