Suriye'de Beşşar Esed rejimi karşıtı gösterileri başlatan Deralı gençlerden Muhammed el-Abbud, taleplerinin yalnızca özgürlük olduğunu ancak rejim güçlerinin ateş açarak karşılık verdiğini söyledi.
Dera'da 15 Mart 2011'de Beşşar Esed rejimini protesto etmek için sokağa çıkarak, halk ayaklanmasını başlatan gençlerin çoğu şimdi İdlib'de yaşıyor.
Rejimin, Dera'yı Temmuz 2018'de yoğun saldırılar neticesinde ele geçirmesi üzerine İdlib'e göç etmek zorunda kalan gençlerden Muhammed el-Abbud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Protestolarla korku ve sessizlik duvarını yıktık. Rejimin gerçek yüzünü ortaya çıkardık. Rejimden sadece özgürlük istedik ama o bize kurşunla karşılık verdi." dedi.
Halk ayaklanmasının ilk günlerinin hafızasından silinmediğini söyleyen Abbud, "İnşallah sığındığımız İdlib'den devrimimize devam edeceğiz. Allah'ın izniyle rejimi ortadan kaldıracağız. 10 yıl geçse de vazgeçmeyeceğiz. Suriye devrimi kalbimizde yerini koruyacak." diye konuştu.
Abbud, "Suriye'nin bütün illerinden insanlar İdlib'de barınıyor. Dolayısıyla İdlib Suriye'dir. Kalplerinde devrim atanlar buradalar. İnşallah devrimimiz buradan yeniden yayılacak." ifadelerini kullandı.
Son günlerde Dera'nın bazı noktalarında yapılan rejim karşıtı gösterilere değinen Abbud, bunlardan mutluluk duyduklarını söyledi.
- "Dera'daki ablukayı kaçak yollarla aştık"
Deralı Hüseyin Musalli de Dera'nın doğusundaki Şeyh Miskin kasabasındaki ilk göstericilerden biri olduğunu ifade ederek, unutamadığı bir anısını şöyle paylaştı:
"Şeyh Miskin’den Dera’ya doğru yürüyorduk. Karşımıza bir rejim komutanı çıktı ve bizi vurmayacaklarını söyledi ancak biraz yürüdükten sonra üzerimize ateş açma emrini o verdi. O an rejim gözümüzden düşmüştü." diye konuştu.
Musalli, rejimin protestoların ilk günlerinde Dera'yı kuşattığını belirterek, "Kente ekmek ve gıda ürünlerinin girişi yasaklandı. Dera'dan 15 kilometre uzaklıktaki Şeyh Miskin'de yaşıyordum. Dera merkezdeki akrabalarımıza ekmek ulaştırmak için kolları sıvadık. Köylülerden para topladık. Kentteki ablukayı kaçak yollarla aştık. Ekmek, süt, ilaç yoktu. Hastaneleri kapattılar. Hastaneye gidenleri tutukluyorlardı. Çok zor dönemler geçirdik." ifadelerini kullandı.
"Gösterilere ilk katıldığımda içimdeki korkuyu yenmek için kalbimi söküp yerine taş koydum." diyen Musalli, "Rejim, silahsız, barışçıl göstericilere ateş açtı. Rejim gerek Dera gerekse (Hafız Esed'in 1982'de büyük katliam yaptığı) Humus’ta Müslümanlara düşmandı." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: Diyarbakır Söz