Grande, Musul'un batı bölgesinin DEAŞ'tan geri alınması için yapılacak operasyonun insani boyutu ve muhtemel riskleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kentin batı bölgesinin geri alınmasının doğuya benzemeyeceğini dile getiren Grande, iki buçuk yıldır DEAŞ'ın esaretinde yaşayan yüz binlerce sivilin "son derece büyük bir riskin" altına girmesinden endişe ettiklerini ifade etti.
Batı bölgesinin doğuya kıyasla daha dar sokaklara ve eski yerleşim merkezlerine sahip olduğuna işaret eden Grande, "Batı bölgesindeki eski yerleşim merkezinde yüz binlerce insan mahsur kalabilir. Bu nedenle derin kaygılarımızın olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
Grande, Musul'un doğusunun kurtarılması sırasında edindikleri tecrübelerle sivillerin karşılanması ve barınma sorununun çözümü konusunda daha hazırlıklı olduklarını, Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı ile güçlü bir koordinasyon içinde çalışmalarını yürüttüklerini anlattı.
Musul'un batısından gelecek iç göç dalgasının kontrol edilebilmesi için şimdiden kolları sıvadıklarını ve kamp kurma hazırlıklarına başladıklarını kaydeden Grande, "Musul'un çevre bölgelerinde halihazırda 20 çadır kamp bulunuyor. Bunun yanında yeni iç göç dalgasının kontrol altına alınması için 10 kamp için daha hazırlık yapıyoruz. Bazı eski kampların da genişletilmesi ve kapasitelerinin artırılması yönünde karar aldık." diye konuştu.
Yeni kampların kentin güney bölgesinde kurulacağını ve bunun için Irak merkezi hükümetiyle uygun yer tespitinde bulunduklarını aktaran Grande, söz konusu kampların güneydeki Hammam el-Alil ve Kayyara kasabaları yakınlarında kurulmasını planladıklarını söyledi.
Musul'un batısında şiddetli sokak çatışmalarının yaşanabileceği, dolayısıyla sivillerin daha fazla hedef olabileceği değerlendirmesinde bulunan Grande, bu ihtimali göz önüne alarak kentin güney bölgesinde çadır kampları ile birlikte 3 mobil hastane kurulmasına da karar verildiklerini ifade etti.
- Musul'un batı bölgesini daha zor ve şiddetli operasyonlar bekliyor
Başta Irak güvenlik güçleri olmak üzere birçok askeri uzman Musul'un batı bölgelerinin DEAŞ'tan kurtarılması için düzenlenecek operasyonların doğu yakasına kıyasla daha zor ve şiddetli olacağını belirtiyor. Uzmanlar buna neden olarak batı bölgelerinde eski yerleşim birimlerinin yanı sıra hükümet daireleri, endüstri merkezleri ve havalimanı gibi önemli noktaların bulunmasından kaynaklandığını ifade ediyor.
Irak ordusuna ait zırhlı araçların, eski yerleşim bölgelerindeki dar sokaklara giremeyeceği, dolayısıyla halen sivillerin yaşadığı söz konusu bölgelerde ev ev ilerlemek zorunda kalınabileceğini dile getiren uzmanlar, bunun da güvenlik güçlerinin işini zorlaştıracağını söylüyor.
Kenti bekleyen sokak çatışmalarından kaçmaya çalışacak sivillerin doğu bölgesine giden Dicle Nehri üzerindeki 5 köprünün koalisyon güçleri tarafından vurulmasından dolayı, Irak ordusunun elindeki tek güvenli nokta konumundaki güney bölgesine yöneleceği aktarılıyor.
Terör örgütü DEAŞ'ın 10 Haziran 2014'te ele geçirdiği Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'un geri alınması için 17 Ekim 2016'da Irak ordusu ve Peşmerge güçlerinin koordinasyonuyla büyük bir operasyon başlatılmıştı. Söz konusu operasyonunun başladığı tarihten yaklaşık 100 gün sonra, kentin doğu bölgesinin tamamı Iraklı güvenlik güçlerinin kontrolüne geçmişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz
