Mısır'da, tutuklu yakınları, askeri darbenin ardından, demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi başta olmak üzere binlerce darbe karşıtının mahkum edildiği Burcu'l-Arab Hapishanesi'nde tutuklular ve ziyaretçilerin insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını belirtiyor.
Mısır'ın İskenderiye kentinde çölün ortasındaki uzun bir koridorda her sabah yüzlerce kişi hapishanedeki yakınını görebilmek için aşağılayıcı ve bazen yarım gün boyunca devam eden güvenlik kontrolünün tamamlanmasını bekliyor.
Yakınlarını ziyarete gelenler, kendilerinin ve hapishanedeki tutukluların maruz kaldığı insanlık dışı uygulamaları AA muhabirine anlattı.
"SİYASİ MAHKUMLAR GERİ PLANDA BIRAKILIYOR"
Tutuklu yakınlarından Cihad Muhammed, ziyaret için yaşamak zorunda bırakıldıkları süreci şu sözlerle dile getirdi:
"Önce yemekler, sonra getirilen eşyalar aranıyor. Bazıları, mahkum yakınlarına yönelik dakikalarca süren aramayı 'cinsel taciz' olarak tanımlıyor. Güvenlik kontrolünden geçen yemek ve eşyalar mahkumun adının yazılı olduğu bir çuvala konuluyor. İlk ziyaret için işlemler 07.00'da başlıyor. Ziyaret için gelenler önce yaklaşık 1 buçuk saat isimlerini kaydettirmek için bekliyor. Her birinde 6 isim yazılı yaklaşık 30-35 liste oluşuyor. Bu listeler de 2'ye bölünüyor. "
Siyasi mahkumların ziyaret sıralamasında geri planda tutulduğunu vurgulayan Muhammed, farklı suçlardan hüküm giyenlerin yakınlarına görüş sırasında öncelik tanındığını aktardı.
Mahkumlardan birinin kız kardeşi, İsra Eymen de şiddetli sıcakta veya soğukta, bazen ağır koku altında, ziyaretçilere tahsis edilen alanda saatler boyunca kardeşinin görüşe çıkacağı anı beklediklerini belirterek, "Kötü şartlar altında 10 dakika görüş izni veriliyor, bayramlarda ve özel günlerde ise bu süreye 5 dakika ilave ediliyor" şeklinde konuştu.
Başka bir mahkumun kardeşi Esma Muhammed ise hapishane yönetiminin inadı nedeniyle 3 haftadır kardeşini göremediklerini dile getirerek, "Ziyaret için geldik. Uzun bir süre de bekledik ancak bize ziyaret edemeyeceğimizi hatta yiyeceklerin de içeri alınmayacağını söylediler" dedi.
Tutuklu yakınlarından İsra Ömer de "Hapishane yönetimi battaniye ve kışlık eşyaların içeri alınmasını kabul etmiyor. Hepimizin ailesinden biri, kardeşlerimiz oğullarımız ve babalarımız hapishanedeyken nasıl üstümüze battaniye alıp da uyuyabiliriz" diye konuştu.
"HÜKÜM GİYMEMİŞ TUTUKLULAR DAR HÜCRELERDE YİRMİŞER KİŞİ HALİNDE HAFTALARCA BEKLETİLİYOR"
Mahkum ve tutuklu yakınlarının ifadelerine göre, haklarında henüz karar verilmemiş tutuklular oldukça dar hücrelerde yirmişer kişi halinde bazen bir gün bazen de haftalarca bekletiliyor.
Adım atacak yer bulamayan bu kişiler, tuvalet ihtiyaçlarını hücrenin bir köşesine bırakılan kovayı kullanarak gideriyor. Günde yalnızca 1 kez hapishane bahçesine çıkmalarına izin verilen tutukluların bazen bu hakları dahi ellerinden alınıyor.
Burcu'l-Arab Hapishanesi'ndeki mahkumlara yönelik insan hakları ihlallerinin bunlarla sınırlı kalmadığı, çıplak aramadan, disiplin odalarına atılmaya hatta ilaç almalarının engellenmesine ve hastaneye sevk edilmelerine izin verilmemesine kadar birçok insanlık dışı uygulamaya maruz kaldıkları ifade ediliyor.
Gündüz çok az ışık alan koğuşların gece de aydınlatılmadığı anlatılıyor.
KANSER İLAÇLARINA İZİN YOK
Kanser olan ve ilaç alması engellenen mahkumlardan Mansur Faruk'un yakınları, Faruk'un ileri evrede kanser hastası olmasına rağmen "sağlık durumu nedeniyle tahliye edilme talebinin" reddedildiğini söyledi.
Faruk'un hapishaneye atılmadan önce kanserli tümörün alınması için bir ameliyat geçirdiğini ve bunun yanında başka hastalıklarının da olduğu kaydedildi.
"ONLARCA KİŞİ SU NEDENİYLE ZEHİRLENDİ"
Öte yandan Burcu'l-Arab Hapishanesi'nde tutulan mühendislik fakültesi öğrencilerinden Abdullah İbrahim'in (18) kardeşi Hamad İbrahim ise yaklaşık 1 aydır hapishanede suların kesik olduğunu öğrendiklerini ifade ederek şunları kaydetti:
"Mahkumlar için günde yalnızca 1 saat, az miktarda ve içmeye elverişsiz su sağlanıyor. Bunun yanı sıra parayla su satın alma imkanı da bulunmuyor. Onlarca kişi su nedeniyle zehirlendi. Hapishane reviri de bu kişileri tedavi edebilecek imkanlara sahip değil."
Mısır Hak ve Özgürlükler Koordinasyonu tarafından yayınlanan yazılı açıklamada, ekim ayında İskenderiye kentinin sular altında kalmasına ve su pompalarının arızalanmasına neden olan şiddetli yağışlardan bu yana hapishanenin suyunun kesildiği, bu zamandan beri mahkumlara çok az miktarda, sağlıksız ve kirli su verildiği belirtilmişti. Söz konusu durum nedeniyle de zehirlenme vakalarında artış olduğu bilgisi verilmişti.
Burcu'l Arab, hapishane kompleksini korumakla görevli güvenlik güçleri, haklarında henüz hüküm verilmemiş kişiler ve ağırlaştırılmış hapis cezası alan kişiler için olmak üzere ayrı ayrı 3 bölümden oluşurken, hapishanenin etrafı da her birinden birçok gözetleme kulesi yükselen 2 surla çevreleniyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz