Awaisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Selahaddin Eyyubi'nin Filistin'i kurtardıktan sonra batılı güçlerin sürekli Filistin'i Müslümanlardan almayı istediğini, bunun için her yüzyıl büyük planlar yapıldığını söyledi.
Fransa'dan gelen Napolyon'un 1799 yılında Filistin'de bir parça toprağı işgal ettiğini ancak tekrar kaybedip geri döndüğünü, daha sonra ise İngiltere'nin 1840 yılından beri Filistin'de Yahudi bir tampon devleti kurmayı istediğini kaydeden Awaisi, İngiltere'nin dünyadaki Müslümanların büyük bir kriz yaşadığı 1917 yılında Filistin'i işgal ettiğini ve Yahudi bir devletin inşasına başladığını belirtti.
Awaisi, "O zamandan 1948 yılına kadar İngiltere, buna tamamen bir zemin hazırladı ve İsrail 1948 yılında kurulan bir devlet oldu. Batı da bunu sonsuz bir şekilde destekliyor." diye konuştu.
Son yıllarda İsrail'in birçok Arap ülkeleriyle iş birliğini artırdığını, bu nedenle İsrail'in çok açık bir şekilde istediği kararı alabildiğini aktaran Awaisi, İsrail'in ırkçı devlet yasasını 2011 yılından bu yana konuştuğunu bu günlerde de bu ortam müsait olduğu için ilan ettiklerini aktardı.
Doç. Dr. Khalid El Awaisi, şöyle devam etti:
"İsrail Ortadoğu'da tek demokrasi ülkesi olduğunu söylüyor, bu kararla demokrasi olmuyor. Yahudiler ilk tabaka olacak diğerleri ikinci ve üçüncü sınıf insan muamele görecek. Dünyada hiçbir devlet böyle değil. Bir ırk, bir din için böyle devlet yok. Bir Yahudi bir Müslüman ya da bir Hıristiyan'ı öldürürse onun cezası büyük olmayacak. Son birkaç gündür böyle kararlar da gördük. Az bir hapis cezası veriyorlar. Ama kim bir Yahudi öldürürse tam tersine çok yüksek cezalar veriyorlar."
Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın çok büyük bir tehlike altında olduğuna işaret eden Awaisi, artık ABD ve batının desteği ile Mescid-i Aksa'da çok şey değişeceğini aktardı.
Binlerce Yahudi'nin Mescidi Aksa'ya girdiğini, karşı gelenlerin tutuklandığını bildiren Awaisi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mescid-i Aksa'nın doğu tarafından almaya çalışıyorlar. Bu alan Yahudiler için olacak. Mescid-i Aksa'yı ikiye bölecekler. Bir kısmı Yahudiler bir kısmı Müslümanlar için, ilerde de tamamını almaya uğraşacaklar. Mescid-i Aksa'nın altında da kazılar devam ediyor. Batı duvardan büyük bir taş düştü. Çünkü İsrail askerleri ve Yahudiler bu alanın altında kazı yapıyor. Birkaç sene içinde tamamen Mescid-i Aksa'dan Müslüman ve Hıristiyanları çıkartacaklar. Mescid-i Aksa'nın yerinde Yahudi bir mabet inşa etmek isteyecekler. Ama Müslüman ümmeti maalesef farkında değil bunun. Türkiye dışında diğer Müslüman ülkelerden güçlü bir ses çıkmıyor. Mescid-i Aksa, Kabe gibi önemli. Sadece Filistinler için değil bütün Müslümanları meselesi ve ilgilenmeleri gerekir."
Dünyada Güney Afrika'da apartheid (ırk ayrımcılığı) yönetimine karşı verilen mücadelenin burada da verilmesi gerektiğini kaydeden Awaisi, bütün dünyanın buna karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Bütün halkların İsrail mallarına ilişkin Güney Afrika'da yapıldığı gibi büyük bir boykot kampanyası başlatılması gerektiğini vuergulayan Awaisi, "Halk, İsrail'e Güney Afrika gibi büyük bir boykot kampanyası başlatabilir. Bu ilk adım olabilir." ifadelerini kullandı.
- Müslümanlara çifte standart
Başta ABD'de olmak batılı idarecilerin Müslümanlara çifte standart uyguladığını kaydeden Awaisi, bu noktada da İsrail'e destek vereceklerini anlattı.
İsrail'in Mescid-i Aksa'dan sonra bütün Filistin topraklarını işgal etmeyi amaçladığını kaydeden Awaisi, "Burada sadece Yahudiler için bir devlet istiyorlar. Aslında Ortadoğu'yu kontrol etmek ve hakimiyeti altına almak istiyor. Son amacı da Nil'den Fırat'a büyük bir Yahudi devleti inşa etmek. Batının amacı da bu. Stratejik olarak böyle devam ederse bu, Filistin içerisinde ne bir Müslüman ne bir Hıristiyan kalamaz. Yüzde 100 Yahudi olacak." diye konuştu.
Selahddin Eyyübi'nin izlediği yolun çok önemli olduğunu, buradan birçok ders alınabileceğini vurgulayan Awaisi, Mescid-i Aksa'nın sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların davası olduğuna işaret etti.
Awaisi, "İslam birliğini özellikle Mescid-i Aksa'nın çevresindeki ülkelerle sağlamak gerekiyor. Ama şimdi Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan'ın liderleri ABD'nin altında. Ondan dolayı bunlardan bir şey çıkmaz. Bu nedenle Arap baharı ruhunu tekrar getirmek gerekiyor. Yeni bir İslam baharı başlarsa bu İslam birliği olabilir. Ama şimdiki hükümetler İsrail ne istiyorsa yapıyor maalesef. Ondan dolayı bizim ilk adımımız bilinçlenmek ikinci adım da İslam birliği. Bundan sonra Allah'ın izniyle Mescid-i Aksa'nın fethi çok kolay olacak." değerlendirmesinde bulundu.
- Filistinlilerin Türkiye sevgisi
Filistin'de Türk hükümetinin ve Türk halkının sevgisinin büyük olduğunu vurgulayan Awaisi, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Filistin'deki halkın Arap hükümetlerinden hiçbir beklentileri yok. Ama Türkiye'nin hükümetlerinden beklentileri çok. Çünkü sadece Filistin halkı değil, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan halkının bile bu hükümetten beklentileri var. Hükümeti, Osmanlıların torunları olarak görüyorlar. Gazze'deki şehidin de vasiyeti üzerine defnedilirken üzerinde Türk bayrağı vardı. Filistin'de Türkiye'nin sevgisi gerçekten çok yüksek. Çünkü tek bir hükümet var İsrail'e karşı konuşan. Diğerleri artık açık bir şekilde İsrail'e destek veriyor. Türkiye halkı da son yıllarda Mescid-i Aksa'yı ziyaret ediyor. İsrail bundan çok rahatsız oluyor. İsrail'in tek amacı Türk Müslümanlar buraya gelmesin. Mescid-i Aksa'yla bilinçlendirme çok önemli. Türkiye'de son birkaç yıldır bunu görüyoruz. Bunu devam ettirilmesi gerçekten çok önemli."
Kaynak: Diyarbakır Söz