Gece geç saatlerde başlayan ve yaklaşık 10 saat süren baskında İsrail askerleri, iş makineleriyle yolları tahrip etti ve altyapıya zarar verdi.
Sosyal medyada paylaşılan videolara ve görgü tanıklarının ifadelerine göre İsrail güçleri, baskına öncelikle Nur Şems Mülteci Kampı'nı ablukaya alarak başladı.
Çok sayıda ev, İsrail güçlerince basılırken kampta ara ara patlama ve askerlerle Filistinliler arasında çıkan çatışmaların sesleri duyuldu.
Fetih Hareketi'ne bağlı Aksa Şehitleri Tugayları, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, bünyesindeki unsurların İsrail güçleriyle çatışmaya girdiğini duyurdu.
BASKINDA 5 KİŞİ ÖLDÜ, SAĞLIK ÇALIŞANLARI ENGELLENDİ
İsrail güçlerinin Nur Şems Mülteci Kampı'na İHA ile düzenlediği saldırıda, Mahmud Samir Cabir (22), Gays Yasir Şehade (25), Velid Abdurrezzak Esad Zehra (22), Esad Fethi Esad Zehra (33) ile Cihad Hatim Amarine (23) hayatını kaybetti.
İsrail güçleri, Kızılhaç ile koordinasyon kurulmuş olmasına rağmen Filistin Kızılayı ekiplerinin Nur Şems Mülteci Kampı'na girerek yaralıları nakletmesine engel oldu.
Kızılayın açıklamasına göre, başından vurulan ve ağır yaralanan bir genç bu engelleme nedeniyle yaşamını yitirdi.
İsrail güçleri ayrıca, bir ilk yardım görevlisini de gözaltına aldı.
ALTYAPIYA BÜYÜK ZARAR VERİLDİ
Nur Şems Mülteci Kampı Hizmet Konseyi yetkililerinden Taha el-İrani, açıklamada, baskında evlerde ve altyapıda büyük hasar oluştuğunu söyledi.
İrani, El-Menşiyye ve Cevad es-Salihi bölgeleri ile daha önceki baskınlarda tahrip edilen başka bölgelerin kazıldığını, ev ve dükkanların kısmi olarak yıkıldığını, bazı araçların hurdaya döndüğünü ifade etti.
HALK, BASKINLARA RAĞMEN "DÖNÜŞ" DAVASINA BAĞLI
Evinin bir bölümü yıkılan Filistinlilerden Abdurrahman Mukbil AA muhabirine, kampta yaşananların, aylardır Gazze, Cenin ve Nablus'ta da yaşananlarla benzerlik taşıdığını dile getirdi.
İsrail'in, sakinleri mültecilerden oluştuğu için Filistin meselesinin sembolü olan mülteci kamplarını hedef aldığını kaydeden Mukbil, şunları kaydetti:
"Davalarından vazgeçmeleri için mültecilere baskı kurmak amacıyla bu baskınlar yapılıyor ama bu davanın son bulması mümkün değil. 72 yaşındayım ve 1948'de sürüldüğüm topraklara geri dönüş hakkından vazgeçmeyeceğim."
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz