Savunma Bakanı Ahmed Vahidi, 300 kilometreyi aşkın bir menzile sahip olduğu belirtilen dördüncü nesil füzenin, “karadaki ve denizdeki hedefleri, düşman karargahlarını, füze ramplarını, mühimmat depolarını, radarları ve diğer noktaları hedef alarak vurabildiğini” söyledi.
İran ’ın gelecekte inşa edeceği tüm füzelerde bu yeni güdüm sistemini kullanacağını belirten Vahidi, İRNA’ya yaptığı açıklamada, “Füzenin sapma olmadan hedefe gittiği gözlendi. Dünyada çok az ülke böyle füzeler geliştirecek teknolojiye sahip” dedi. Vahidi, “Füzenin bu yetenekleri savunma amaçlıdır. Sadece saldırıya uğramamız durumunda, ülkemizin çıkarlarını ve toprak bütünlüğümüzü tehdit edenlere karşı kullanılacaktır” diye konuştu. İran ’ın nükleer tesislerinin iki ay içinde vurulabileceğinin İsrail ’de konuşulduğu bir dönemde bu sözler, Tahran’ın Tel Aviv hükümetine ve olası bir harekatta onu destekleyebileceği söylenen ABD Yönetimi’ne verdiği bir mesaj olarak algılandı. İran , saldırıya uğraması halinde Hürmüz Boğazı’nı kapatacağı ve ABD ’nin Körfez bölgesindeki üslerini vuracağı tehdidinde bulunmuştu. İlk kez 2002 yılında kullanılan Fatih-110 füzeleri tek fazlı, katı yakıtlı, yüzeyden ateşlenen silahlar. İran Havacılık ve Uzay Endüstrileri Kurumu’nun ürettiği bu füzelerin daha eski versiyonlarının menzili 200 kilometreydi. İran ’ın elinde ayrıca menzili 2000 kilometreyi bulan Şahab-3 füzeleri de bulunuyor. Bu füzelerin büyük bir kısmının nükleer savaş başlıkları taşıyabilir durumda olduğu öne sürülüyor.
Hürriyet
Kaynak: Diyarbakır Söz