HDP sınırda!

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ beraberinde HDP milletvekilleri, belediye başkanları ve parti kurmayları ile birlikte Suriye sınırındaki Suruç'a geldi.

HDP sınırda!

Yüksekdağ ve beraberindekiler ilçe merkezindeki incelemelerinin ardından Kobani'ye bir kilometre mesafedeki boş alanda basın açıklaması yaptı. Yüzlerce partilinin de katıldığı açıklamada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarında 150 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi.

Kobani'nin dimdik ayakta olduğunu ve Kobani'yi düşürmek isteyenlerin siyaseten yerlerde süründüğünü belirten Yüksekdağ, "Kobani 'düştü düşecek' diyen Rojava'daki halkların barış, kardeşlik direnişini anlamayan, yok etmeyi, kuşatmaya çalışan AKP zihniyeti, Türkiye halklarından hak ettiği cevabı aldı. Biz birinci cevabı onlara Kobani zaferiyle verdik. İkinci cevabı Türkiye halklarıyla beraber 7 Haziran'da sandıklarda verdik" dedi.

Türkiye'de siyasilerin IŞİD için 'terör örgütü' ifadesini kullandığını hatırlatan Yüksekdağ, "Siyasi iktidarın şimdi o vahşet çetesinin yenilgiye uğratılmasından memnun olması gerekir. İktidarın bu nedenle PYD'yi kutlayıp tebrik etmesi gerekiyor. İktidar sözcüleri, 'PYD, IŞİD'den daha tehlikeli' diyorlar. Bebek katleden, bebekleri kesen, çocuğu kurşuna dizen bir terör örgütünü, katliam şebekesini, insanlıktan nasibini almamış çeteyi PYD gibi bir halk yapılanmasının önüne geçirebilecek kadar gözü kararmış bunların. PYD Türkiye halklarını savunan koruyan onurlu direnişin temsilcisidir. Eğer IŞİD bu sınırlardan temizlenmezse geleceği, işgal edeceği yer Urfa, Hatay, Adana, Mersin ve Türkiye'nin sayısız kentiydi. Bu gerçeği iktidar bilmesine rağmen çıkarı nedeniyle bu çeteye karşı duruşunu değiştirmedi" diye konuştu.

Yüksekdağ, Türkiye'nin son zamanlarda Suriye'ye müdahale için zemin aradığını ve işgal planlarının deşifre edildiğini de öne sürerek şöyle devam etti:

"Gerekçe olarak Türkiye sınırında Suriye'de bir Kürt devleti, Kürt koridoru oluşturulmasını gösteriyor ve bunu engellemek için Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesini şart olarak görüyorlar. Bunlar, bu savaş çığırtkanlığı hazırlığı olarak dile getirdi. Türkiye'de Mehmet çok. Bu Mehmet'lerin askerlerde, savaşlarda harcanması onların umurunda değil. Yıllar boyunca Türkiye'de iç çatışmaya sebebiyet vererek Türk, Kürt ile Ahmet ve Mehmet'lerimizin canını, yaşamını kaybetmesine sebep olan zihniyet işte bu savaş çığırtkanı zihniyettir. Suriye'ye işgal planının ve pratiğinin alt yapısını zeminini hazırlamaya çalışıyorlar. Bunu Kürt düşmanlığı üzerinden yapma gayreti içerisindeler. Artık Kürt halkının yakasından düşün."

TÜRKMENLERE DE PYD SAHİP ÇIKIYOR                                

Türkiye'de son zamanlarda Türkmenler üzerinden savaş ve müdahalenin altyapısının hazırlandığını ancak Suriye'deki Türkmenlere de PYD'nin sahip çıktığını kaydeden Yüksekdağ şöyle devam etti:

"Düne kadar birbirlerine düşürülmeye çalışılan halklarımız yeni bir yaşam kurdu ve onların hazmedemediği bu güçtür. Tahammül edemiyorlar yine basın organlarından insanlık dışı yalanlarla, iftiralarla savaşın, müdahalenin altyapısını oluşturmaya çalışıyorlar. PYD'nin ilerleyişini durdurmaya çalışıyorlar. IŞİD tarafından kaçırılan, tecavüze uğrayan, köle pazarlarında satılan yüzlerce binlerce Türkmen kadın IŞİD tarafından katledilirken neredeydiniz? Niye bu zulmü bir kez Türkiye kamuoyuna anlatmadınız. Şu an hala IŞİD'in elindeki 200'ün üzerindeki Türkmen kadın sizin sahiplendiğiniz Türkmenler değil mi? Onlar Bayırbucak Türkmeni değil mi Sayın Başbakan? IŞİD kıyımından geçirilen, tecavüzüne uğrayan Türkmenler; Bayırbucak değil diye mi sahip çıkmadınız? Ama onlara sahip çıkanlar vardı. Kimdi; YPG'ydi, YPJ'ydi. Hala da o aşağılık çetenin saldırılarına karşı hiçbir ulus, millet, inanç ayırımı yapmadan savunma, koruma ve güvenliğini alma görevini oradaki PYD güçlerine yerine getiriyor."

IŞİD MİLİTANLARINA OPERASYON YAPIN

Konuşmasının son bölümünde Başbakan Davutoğlu ve Ak Parti hükümetine seslenen ve Türkiye'deki IŞİD militanlarına yönelik operasyon çağrısı yapan HDP'li Yüksekdağ şöyle devam etti:

"Kobani'deki bu katliam günler öncesinden planlanmış, hazırlanmış ve birçok cepheden harekete geçilip düğmeye basılmış. Saldırının gerçekleştirildiği cephelerden birisi işe Mürşitpınar hattıdır, yani Türkiye sınırıdır. Defalarca sınırdan IŞİD çeteleri sızmalar gerçekleştirdi. Bırakın sızmayı elini kolunu sallayarak sınırdan gidip geldiler. Buna ilişkin kamera kayıtları, fotoğraflar yayınladık, tanıklar ortaya çıkardık ama bunları siyasi iktidar gündemine almadığı gibi yalanladı. Hukuk, adalet mekanizmaları onların yalanlarına hizmet ediyor ve bundan dolayı tek bir soruşturma açılmadı. Hala iktidar şirretlik yaparak hesap vermekten kaçıyor. Şirretlik yaparak bu kadar kanın, katliamın üzerine oturamazsınız. Şirretlik yaparak insanlık suçunun sorumluluğunun üzerini örtemezsiniz. IŞİD militanları giriş yaparken Akçakale-Suruç hattındaki noktayı kullanıyor. Akçakale'de IŞİD kampına dönüştürülmüş alanlar var. Biz üzerine gidin soruşturma açın diye polisi savcıyı göreve çağırdık ama hiçbirisi Akçakale'de kullanılan IŞİD merkez ve kampları için tek bir adım atılmadı.

Bugün gözümüze baka baka Suruç Akçakale ara hattından IŞİD çeteleri bomba yüklü araçlar geçirilerek bu katliam gerçekleştirildi. Artık bu kanıtların iddia olarak sunulması kadar sorumsuz yaklaşım yoktur. Açığa çıkan gerçekler siyasi iktidarın AKP hükümetinin IŞİD desteklediği ve bu yolla katliamdan sorumlu olduğu yönündedir. AKP hükümeti bu çetelerle bağını ilişkisini keser ve çetelerin mevzilendiği yerleştiği alanlara dönük bize her gün yapıyorlar ya operasyonlar, onların bir tanesine de Allah için bu IŞİD'lilere de yapın. Buradan Davutoğlu'na bir çağrı yapıyorum. AKP birinci parti sizsiniz şu an oluşacak koalisyonda da en etkili rolü olacak yine sizsiniz. Eğer çeteleri desteklemiyorsanız, arkasında durmuyorsanız her gün çocuk, kadın, yaşlı, genç toplayıp hapse dolduruyorsunuz ya bir tane IŞİD elemanına karşı bir operasyon gerçekleştirin. Bir sorumlunun açığa çıkarıldığını görelim sizin bu iddialarınıza inanalım aksi durumda siyasi iktidarın IŞİD desteklemiyoruz iddialarının hiçbirisi bizim nezdimizde geçerli değildir. Akçakale'de 3 IŞİD militanı polis ve askere teslim olduğunu biliyoruz. Nerede o militanlar bu zamana kadar valilik bir açıklamada bulunmadı. Yaptıkları sadece üzerlerini örtmeye çalışmak ve şirretliktir. Katliamla birlikte tüm halkımız gerçeğin ne olduğunu çok iyi gördü. Sadece bölge değil Türkiye hakları artık gerçeğin ne olduğunu çok iyi biliyor ve görüyor. Sayısız kez bu sınırlarda insanlık dışı saldırılarla karşı karşıya kaldık, bugüne kadar hepsini el birliğiyle gücümüzle aşmayı başardıysak bugün de yine karanlık günleri de hep birlikte aşmayı başaracağız."

GERİ DÖNÜŞLER BAŞLADI

IŞİD'in saldırısının ardından 3 gündür sınır hattında bekleyen yaklaşık 500 kişilik kalabalık Kobani'ye geri dönmeye başladı. Günlerdir sınır hattında bekleyen ancak Türkiye'ye geçişlerine izin verilmeyen Suriyeliler, öğleden sonra IŞİD militanlarının etkisiz hale getirildiği ve Kobani'nin güvenli hale geldiğinin iletilmesinin ardından evlerine dönmeye başladı.

KOBANİ YPG KONTROLÜNDE

Öte yandan sınırda bekleyenlere 'geri dönün' çağrısı yapan YPG güçleri, IŞİD militanlarının tamamen temizlendiğini iddia ettikleri Kobani'nin yeniden kendi kontrollerine girdiğini bildirdi.

Sabah saatlerinde Kobani kent merkezinde YPG güçlerinin IŞİD militanlarının bulunduğu bir binayı bombalamasının ardından sınıra sessizlik hakim oldu. Silah seslerinin susmasının ardından 3 gündür çatışmaların adresi olan Kobani'nin YPG güçlerinin kontrolüne girdiği iddialarını güçlendirdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz