Hac ve umre organizasyonu yapan yaklaşık 1000 acente, Suudi Arabistan'ın Türkiye'yi Kovid-19 "kırmızı listesi"nden çıkarmasını ve hac-umre ziyaretlerinin açılmasını bekliyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 27 Şubat 2020'den bu yana Türkiye'den Suudi Arabistan'a umre ve hac uçuşları yapılamıyor.
Suudi Arabistan'da 17 Ekim itibarıyla iki doz aşı yaptıranların Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'de ibadet edebileceğinin duyurulması ve ardından Kabe'de sabah namazı sırasında aralıksız saf tutulması Türk hac ve umre acentelerini, ziyaretlerin açılacak olması adına umutlandırdı.
Yılbaşında ziyaretlerin açılacağını bekleyen bazı firmalar, buna göre hazırlıklarını yapmaya başladı.
"Bu, Türkiye'ye özel bir durum değil"
Hac Umre ve Seyahat Acenteleri Derneği (HURSAD) Başkanı Diyaeddin Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın 27 Şubat 2020'den itibaren umre vizesi vermediğini, o tarihe kadar vizesini alıp henüz gitmeyenlerin de vizelerinin iptal edildiğini söyledi.
Suudi Arabistan ve Türkiye'de hac ve umre sektöründe yaklaşık 25 bin Türk vatandaşının çalıştığını, acentelerin 2 yıldır yaşadığı zorlu süreçten bahseden Şahin, bu dönemde bir süre kısa çalışma ödeneğinden faydalandıklarını aktardı.
- Kırmızı listede olan ülkeler
Umre organizasyonunun, Kovid-19 nedeniyle Müslüman nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin yaşadığı ülkelere hala kapalı olduğunu ifade eden Şahin, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Türkiye, İran, Mısır gibi nüfusu fazla olan ülkelerin umreye giriş izninin hala bulunmadığını ve bunun Türkiye'ye özel bir durum olmadığının altını çizdi.
Ülkeler arası ilişkinin sonuç vereceğine dair örneklerin de bulunduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Sadece hac ve umre organizasyonu olarak düşünmeyin. Ortadoğu'dan Türkiye'ye gelen ciddi sayıda turist var. Özellikle Suudi Arabistan'dan gelen turist sayısı azımsanmayacak kadar çok. Burada evi ve tatil bölgelerinde yeri olanlar var, onlar da gelemiyor. Şu anda Suudi Arabistan-Türkiye arasında seyahat yasağı var adeta. Yasağı koyan biz değiliz ama Suudi Arabistan kendi vatandaşlarının kırmızı kategorideki ülkelere seyahatini yasaklamış durumda. Girişimlerimiz bu merkezde olmalı. Bu önce seyahat yasağının kalkmasıyla sağlanmalı. Yasakların eninde sonunda kalkacağını ve umre seyahatinin başlayacağına inanıyorum. Devletin yapması gereken Müslümanlara Kabe'nin yollarının açılmasını sağlamak için üzerine düşeni yapması...Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz, fikir birliğimiz var fakat henüz alınmış bir sonuç yok."
"Dört gözle güzel bir haberin gelmesini bekliyoruz"
"Türkiye'de hac ve umre alanında faaliyet gösteren yaklaşık 1000 acente, on binlerce insan, Suudi Arabistan'daki iş ortaklarımız, oradaki çalışanlarımız, hepimiz dört gözle umreyle ilgili güzel bir haberin gelmesini bekliyoruz." diyen Diyaeddin Şahin, ülkenin Hac ve Umre Bakanlığı'nın sosyal medya hesapları, basını ve Mescid-i Haram'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.
"Umutlarımız artıyor"
Şahin, Kabe'de ibadet kısıtlamasıyla ilgili kararların yavaş yavaş kalktığını gördükçe umutlarının arttığını dile getirerek, "Seyahat acentelerimiz ciddi bir ölüm kalım mücadelesinde ama bizim için daha önemli olan Müslümanların Kabe'ye, Efendimiz'e olan özleminin bir an önce giderilmesi. En çok önem verdiğimiz konu bu. O, bizim ekmek davamızdan daha önceliklidir." diye konuştu.
Pandemi öncesi ortalama 450-500 bin kişinin umreye gittiğini hatırlatan Şahin, yarım kalan 2019-2020 sezonunda ise yaklaşık 220 bin kişinin umre seyahati yaptığını aktardı.
Nüfusu az olan Müslüman ülkelerden başlandı
Umre organizasyonunun muharrem ayından itibaren dünya ülkelerine yavaş yavaş açıldığını ve öncelikle nüfusu az olan Müslüman ülkelerden başlandığını aktaran Şahin, "Ziyaretler çok kısıtlı sayıda da olsa başladı. Beklentimiz bu işin artık yeni yıldan önce karara bağlanması ve yeni yılla beraber bir an önce Kabe'ye gitmemiz. Bu, sektörün de beklentisi. Çok ciddi beklentimiz var. İnşallah yılbaşında oraya gitmiş oluruz." ifadelerini kullandı.
Şahin, bu süreçte ekonomik olarak zorlandıklarından da bahsederek, "Talebimiz sadece hibe değil faizsiz kredi. Katılım bankalarının destekleriyle kredi istiyoruz. Can suyu istiyoruz. Devletimizden talep ettiğimiz budur." dedi.
- "22 aydan beri fatura kesemiyoruz"
Sıla Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Harun Yurdakul da umre vizelerinin durdurulması nedeniyle birçok şubeyi boşaltmak hatta kapatmak durumunda kalan firmaların olduğunu söyledi.
Kendilerinin de aynı durumla karşı karşıya kaldıklarını belirten Yurdakul, "Hatta profesyonel elemanımızı çıkartmak zorunda kaldık. Umre veya hac başladığında profesyonel elemanları tekrar yetiştirip işe başlatmakla alakalı sorun yaşamaktan korkuyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri işi bilen, profesyonel eleman sorunu. 22 aydan beri fatura kesemiyoruz." dedi.
Yurdakul, Suudi Arabistan'ın Türkiye'yi kırmızı listeden çıkarıp umre hizmetlerini sağlamasını talep ettiklerini dile getirdi.
"Çalışanlarımız (umrenin) açılacağı ümidiyle bekliyor"
İnançtur Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Şenadlı ise 2006'dan bu yana hac ve umre sektöründe çalıştıklarını belirterek, "(Pandemide) Bu dönemde devletimizin personelimiz için kısa çalışma ödeneği desteği oldu. Kendi imkanlarımızla üzerini finanse ederek ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bu işe yaklaşık 13 kişiyle başlamıştık, hala 13 personelle devam ediyoruz. Çalışanlarımız, umrenin açılacağı ümidiyle bekliyor." diye konuştu.
"Yılbaşına hazırlığımızı yapıyoruz"
Wittour Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Aydın ise Suudi Arabistan'ın gelecek ay itibarıyla vize için kapıları açacağını düşündüğünü belirterek, "Yılbaşına şimdiden hazırlığımızı yapıyoruz. Allah nasip ederse, yılbaşıyla, umrelere başlayacağız." dedi.
Pandemi nedeniyle acentelerin iki yıldır yaşadığı sıkıntıya değinen Aydın, personeli işten çıkarmadıklarını, ücretlerini yemek kartları dahil ödemeye devam ettiklerini kaydetti.
Aydın, iki yıldır Kabe'ye, Medine'ye hasret kaldıklarını ve umrenin bir an önce açılmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz