Savaş çıkması halinde Gazze'deki silahlı gruplar ve Hizbullah'ın ortak silahlı mücadele vermesi düşüncesi, her ne kadar İsrail üzerindeki baskıyı artırsa da uzmanlar, Gazze'nin içinde bulunduğu ağır şartlar nedeniyle şu dönemde böyle bir düşüncenin hayata geçirilmesine imkan olmadığını ifade ediyor.
Uzmanlar, Hizbullah'ın da savaşa girmeden önce ülke içi dengeleri dikkatle ele alması gerektiğini belirtiyor.
"HAYATA GEÇİRİLMESİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR"
Filistinli siyasi analist Hatim Ebu Zayide, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gazze'deki silahlı gruplar ve Hizbullah'ın birleşmesi gerçekçi ancak şu anki durumda pek mümkün görünmüyor." dedi.
Lübnan ve İsrail arasında bir çatışmanın patlak vermesi durumunda Gazze'den bir cephe açılmasının ise ihtimal dahilinde olduğunu ifade eden Ebu Zayide, Gazze'de İran ve Hizbullah'a yakın gruplar olması nedeniyle bunun mümkün olduğuna değindi.
Ebu Zayide, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak Gazze ve İsrail arasında bir çatışma çıkması durumunda ise Lübnan'dan bir tepki gelmeyecektir. Zira, Lübnan'da siyaset Hizbullah ve diğer partiler arasında dengeler üzerine kurulu ve Lübnan halkı savaşın yıkıcı etkilerinden korkuyor."
İsrail'e karşı "savaşan grupların birleşmesi" konusunun henüz tam anlamıyla sonuca bağlanmadığına işaret eden Ebu Zayide, bu anlamda Filistinli gruplar ve Hizbullah arasında henüz bir mutabakatın sağlanmadığına dikkati çekti.
- CAYDIRICILIK ÇABASI
Hizbullah ve Gazze'nin İsrail'e karşı ortak silahlı mücadele vereceğine dair açıklamaların İsrail'i caydırmayı amaçladığını vurgulayan Ebu Zayide, "Savaş çıkması durumunda ise farklı koşullar geçerlidir ve farklı kararlar alınır." değerlendirmesinde bulundu.
Ebu Zayide, Filistinli grupların İsrail'e karşı ortak bir cephe oluşturulması söylemleriyle "İran ile ilişkileri güçlendirmeyi" amaçladıklarını işaret etti.
Gazze'deki Filistinli grupların en önemli destekçisinin halihazırda İran olduğunu savunan Ebu Zayide, maddi destek beklentisi nedeniyle Filistinli grupların İsrail'e karşı ortak bir cephe açmak istediğini söyledi.
- "GAZZE'DE HİÇ KİMSE SAVAŞ İSTEMİYOR"
Ebu Zayide, Gazze Şeridi'ndeki mevcut durumun ise tehlike arz ettiğini ve daha da kötüleşip İsrail'le geniş çaplı bir savaşa dönüşebileceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Gazze'de hiç kimse savaş istemiyor. Gelecek aylarda İsrail Gazze'ye yönelik ablukayı daha çok sıkılaştırarak, Filistinli grupları çatışmaya zorlayabilir. Gazze'de ekonomik ve insani durum çok kötü bir halde. İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları ise durmuyor."
Siyasi analist İbrahim Medhun da İsrail'in Lübnan'a saldırması halinde Gazze ve Hizbullah'ın ortak silahlı mücadele vermesinin bir seçenek olarak bulunduğunu, bu konunun Hamas, Hizbullah ve İranlı yetkililerin görüşmelerinde ele alındığını söyledi.
Medhun, ortak mücadele konusunun Gazze'deki Filistinli gruplar ve Hizbullah'ın planları arasında büyük bir yer işgal ettiğini çünkü böyle bir durumda İsrail'in zayıf düşeceği görüşünü dile getirdi.
Muhtemel bir savaşın herhangi bir aşamasında Hamas ve Hizbullah'ın birleşebileceğini söyleyen Medhun, "Bu düşünce henüz açıklanacak ve yürürlüğe konacak derecede olgunlaşmadı." değerlendirmesinde bulundu.
Medhun, Hamas ve Hizbullah arasında büyük bir yakınlaşma ve anlayış olduğunu ve bu uyumun birçok alanda iş birliği yapılmasını sağlayacağını ancak bu iş birliğinin şu an için askeri alanda yapılmasının şart olmadığını kaydetti.
Siyasi analist Medhun, "Ortak silahlı mücadele İsrailli siyasi ve askeri liderleri Gazze ve Lübnan'a saldırma konusunda hesaplarını yeniden yapmaya sevk edecektir." diye konuştu.
Hizbullah'a karşı bir savaş açılması halinde Gazze'deki Filistinli grupların da savaşa dahil olacağı yönünde basına sızan ses kayıtlarını değerlendiren Medhun, bunun bir tür yüksek sesle düşünme olduğuna ve İsrail'i caydırmayı hedeflediğine dikkati çekti.
Medhun, Hamas'ın içinde bulunduğu ekonomik krizin ortak mücadele düşüncesine neden olmadığını, bu düşüncenin İsrail'in tehditleri, abluka ve tekrarlayan saldırılarından kaynaklandığını ifade etti.
- NE OLMUŞTU?
Hizbullah örgütünün kalesi olarak bilinen Beyrut'un güney banliyösünde, 25 Ağustos gece saatlerinde İsrail'e ait 2 İHA düştü.
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, konuya ilişkin açıklamasında, "Gece saatlerinde yaşanan olay, Beyrut'un güneyindeki bir yeri hedef alan ve kamikaze İHA ile yapılan bir saldırıydı. Bu da düşmanın 14 Ağustos 2006'dan beri gerçekleştirdiği ilk eylemdir." ifadesini kullandı.
İsrail'in aynı gece Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bazı hedefleri vurması sonucu Hizbullah mensubu 2 kişinin öldüğü bilgisini de paylaşan Nasrallah, bunun karşılıksız kalmayacağını söyledi.
Lübnan'ın doğusundaki Beka bölgesinde bulunan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık'a (FHKC/GK) ait mevzilere ise 26 Ağustos gecesi üç hava saldırısı düzenlendi.
İsrail ordusu, 1 Eylül'de Lübnan'dan İsrail tarafına bir dizi tanksavar atışı yapıldığını, buna karşılık Lübnan'ın güneyinde bazı hedefleri vurduğunu duyurdu.
Saldırıyı doğrulayan Hizbullah örgütü de kendisine bağlı "Hasan Zebib ve Yasir Dahir Şehitler Grubu"nun, İsrail'in kuzeyindeki Avivim askeri noktasını vurduğunu açıkladı.
Lübnan ordusu ise İsrail güçlerinin, sınırın Lübnan tarafında yer alan Marun er-Ras, Aytaron ve Yaron beldelerine onlarca havan topu attığını bildirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz